Bölüm 1

105 5 2
                                    

- Sevgili izleyenler, yarın 8 mart Dünya Kadınlar günü. Haber ekibimizle sizlere kadınlar hakkında mtlulukla dolu kadınları anlatan bir klip hazırlamak isterdik fakat sırada yine bir kadın cinayeti haberiyle yayınımıza devam ediyoruz.

Spiker konuşmasını yaparken omuzları düşük, yüzü bıkkın görünüyordu. Normalde haber sunanların, haberin muhteviyatından etkilenmeksizin, düz bir ses tonu ve düz bir yüz ifadesiyle sunmaları gerekiyordu. TRT kurulduktan uzun bir süre sonrasına kadar bu gelenek böyle devam etti. Daha sonrasında kurulan özel televizyon kanallarıda hemen hemen aynı ilkelerle yola çıksalarda, günümüzde hangi televizyon kanalı hangi siyasi görüşü temsil ediyorsa, haberleri bile çıkarlarına ve görüşlerine uygun halde sunmaya başlamışlardı. Devletin tekelinde olan TRT bile devlet hangi siyasi partinin egemenliğinde ise ona göre programlar yapmaya, ona göre sunumlar yapmaya başlamıştı.

Ekranda kendisinin alt komşu olduğunu söyleyen bir kadın belirdi. Çok yıpranmış ve korku dolu görünüyordu. Sesi aceleciydi. Öfke dolu, sonu heziyan hikayenin içinde kendi oynadığı rolü anlatıyordu.

- Ben üst katta oturuyorum. Evde yanlızdım. Salon da otururken aşağıdan bağırış sesleri geldiğini duydum.

Belli ki ya kameraman yada kamera arkasın da hiç ekranda görünmeyen bir muhabir soru soruyordu. Görüntüler montajlanmış, sorular her gün defalarca yapılan aynı tip haberlerde sorulanlarla aynı olduğu için izleyicinin tahminine bırakılmıştı. Sadece kadının anlattıkları arka arkaya yayınlanıyordu.

- Yeni doğum yapmıştı. Eşiyle anlaşamadığı için doğumdan sonra bebeğini alıp annesinin yanına yerleşmişti beş ay kadar önce. Evet burası annesinin evi. Benim kendisiyle çok fazla samimiyetim yoktu ama rahmetli annesiyle komşuluğumuz vardı. Bana damadının kızını dövdüğünü söyledi hep.

Bütün aile öldüğü için cenazelerin başında kimse yoktu. Apartman kapısından cenazelerin birer birer yeşil tabutlarda çıkartılıp, cenaze arabasına yüklenmesini izleyen mahalle sakinleri ve esnaf görünüyordu ekranda. Ekranın altında kırmızı şeritle 'Cinnet Getiren Koca Dehşet Saçtı !' yazıyordu. Dış ses görüntülele paralel anlatmaya başladı.

- Eylem Yıldırım 23 yaşındaydı. Şiddetli geçimsizlik ve maddi sıkıntılara dayanamayarak beş ay önce annesinin evine dönmüştü. Yeni anne olmuştu. Eşi Recep Yıldırım daha öncede çok kez gelip eve dönmeleri için onları ikna etmeye çalışmıştı. Üç gün önce geldiğinde, sonra ki gelişinde onları götüreceğini diretmişti. 'Ölü yada diri' diyerek tehtid etmişti. EylemYıldırım polise şikayette bulundu ama sonuç alamadı. Polis merkezinden, tekrar rahatsız edildiğinde hemen polisi araması söylendi. Bu gün öğlen saatlerinde Recep Yıldırım tekrar geldi. Polisi arayacak fırsat kalmamıştı. Recep Yıldırım yanında getirdiği otomatik tabancayla önce Eşi'ni sonra eşinin annesini ve babasını vurdu. Maktullerin hepsi başlarından birer kurşunla vurulmuş ve olay yerinde hayatlarını kaybetmişleri. Recep Yıldırım en son kendini başından vurarak hayatına son verdi. Geriye herşeyden habersiz Elvan Bebek kaldı. Sağlık kontrollerinin yapılması için Tunceli Devlet Hastahanesine kaldırıldı. Sağlık taraması yapıldıktan sonra Elvan Bebek Babaannesi ve Dedesi'ne teslim edilecek.

Haberin sonunda yayın tekrar kanalın haber merkezi stüdyosuna bağlandı. Canlı yayın spikeri kısa bir iç çektikten sonra sunmaya başladı:

- Ülkemiz de son zamanlar giderek artan kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Şimdi kameralarımızı Konya'da Meydana gelen feci kazaya çeviriyoruz...

SARIMSAKLI GÜNLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin