Bi süre koştuk tan sonra ikimizde durduk hafif eğilmiş elerimiz dizlerimizin üzerin de hızlı hızlı nefes alıp veriyo duk koşmak zaten olan açlık ve susuzluğumu daha da artır mış tı her nefes aldığım da boğazmımdaki kuruluğu hisediyordum omuzlarımın üzerinden koştumuz yola baktım yorgun bir nefes verek
"Sence atlatıkmı?"
Güney doğrulur ken kafasını iki yöne saladı
"Bilmiyorum"
Sesinden ne kadar yorgun olduğunu anlamıştım galiba zombileri atlatmıştık görükmüyor lar dı Güney yavaş yavaş adım atmaya başla dı
"Devam etmemiz gerek"
"Bana güvenli olduğunu söylemiştin"
"Orda yaşlı bir ihtiyarın olduğunu nerden bile bilirim"
peşin den gitim bi süre yürüdük ve gerçekten artık ölüceğime inancım sonsuz du her nefes alıp verişimde sanki boğazım parçalanıyor du belki açlığa dayana bilirdim ama susuluk gerçekten beni bitiriyor du Güney in neşeli sesiyle düşüncelerim den sıyrıldım.
"Ev bu olabilir en azından bi gecelik "
Neşeyle gözlerimi açtım
"Önce kontrol etsek"
Güney gözlerini devirdi
"Kontrol etmeden girmiyeceğimi biliyosun "
Konuşucak halde değildim susup eve doğru ilerledim yavaş ve temkinli adımlar la evi kontrol etim bir kaç ceseden başka bişey yoktu işin ilginç tarafı cesetler banyoya yığılmıştldı ve sayıca fazlay dı bunları dışarı çıkarmamız mümkün değil di ayrıca berbat kokuyor lar dı Güney birden arkdım da belirdi.
"Hepsi neden burda"
"Bilmiyorum"
Güney yavaş hareketler le cesetlere yaklaştı gözeri fal taşı gibi açılmış dı.
"Bunlar dönüşmemiş"
Duyduğumla şok oldum yüzerin deki kandan dolayı dönüştüklerini sanmıştım ama bileklerine veya çeşitli yerlerine baktığım da bende dönüşmediğini anladım ısırık veya başka bişey de yoktu
"Bu toplu katliam falan mı?"
Güney banyodan aldığı havluyu eline alarak bazılarını yüz üstü çevirdi sırtlarını ve boyunlarını görünce. artık nasıl öldürüldüklerini daha net anlamıştım sırt ların da bıçak veya balta gibi izler vardı Güney bi kaçını daha çevirdiğin de altaki cesetleri de görebil dim aldaki ler daha vahşice öldürülmüş tü kimisinin kolu kimisinin bacağı kesilmiş di Güney birden hızla kolum dan tutarak dışarı çıkardı hala şokta olduğun için tepki veremedim beni kolumdan çekiştirerk koltuğa oturdu ben hala şokta bunların bir rüya olması için duvalar ediyor dum.Biraz geçte olsa sonun da gördüklerimi bir kenara atmaya çalışarak şok tan çıktım Güney endişeli gözlerle bana bakıyordu buruk çıkan sesimle.
"Bu gerçek mi?"
Sıkıntılı bir nefes verdi elini iki başının arasına alarak.
"Malesef"
Kendime geldiğim de. Olanları sorgulamaya basla dım ve kendime kız dım sonuçta istilanın ortasınday dık ve bu şeyleri cok görücektim bukadar hasas olmamalıy dım Güney divana uzanarak
"Tamam biraz uyu"
Uykum yoktu zaten uyuya bileceğimi de sanmıyor dum.
"Sen uyu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı İstila
Ciencia FicciónKanlı bir istilanın ortasın da acımasız,korkunç,vahşet bir lider tarafın dan kampa kaçırıldık. Kamp'dan kurtulma çabalarımız ile birlik de tanışdığımız bir yabancı tarafın dan ihanete uğradık. Belki dünyayı kurtaramadık ama bunun için çok çabaladık...