Patron

39 15 2
                                        

Bi süre sonra araba hareket etmeye başla dı bizde elimiz den birşey gelmediğini anlayınca çırpınmayı bıraktık adamlar elerimizi de bağlamış dı olabildiğince Güneye doğru yaklaşmaya çalışdım nereye gitiğimizi bilmiyordum ama araba da oluşan salantı dan dolayı taşlı yolda gitiğimiz beliy di araba ani bir firenle durdu bikaç gıcırtı sesinden sonra tekrar hareket eti ve bu kez durduktan hemen sonra arabanın kapıları açıldı kim oldunu bilmiyorum ama sanki ben den hıncını almak ister miş cesine kolum dan sertce tutup araba dan indirdi.

"Şunların ağzını bağlayıp patrona götürün"

Savaş tan gelen emirle ağızlarımızlar da bağlan dı tekrar kolarım dan tutulup sürüklenmeye başladığım da artık ölmek için duvalar edecek durum day dım bikaç basamak daha çıktık tan sonra adamlar kolarım dan sürüklemeyi bırakıp durdular ne yaptıklarını pek anlam dım ardın dan sırtım dan sertce itilince dizlerimin üzerine düştüm sonun da başımdaki torba çıkarıldığın da etrafa göz gezdirdim tam karşım da Asır oturuyor du ve Güney odada yoktu Güneyin yanım da olmaması için üzülmelimiy dim yoksa Asırın tam karşım da olmasının şokunu mu atlatmaya çalışmalıy dım ben bunları düşünürken Asır alaycı ifadelerle bana bakıyor du ağzımdaki şu bağdan kurtulur kurtulmaz Güneyin nerde olduğunu sorucaktım Asır dönen sandalyesine iyce yaslanarak eliyle ritim tutmaya başla dı kısa süre içinde oluşan sesizliği bozarak

"Hoş geldin yeni üye"

Ne üyesi neyden bahsediyor du gerçekten anlamıyor dum oturduğu yerden kalkarak yavaş adımlarla bana doğru yaklaştı içimden ona küfürler savuruyor dum ağzım bağlı olduğu üçün suratına bağıramıyodum ne yazık ki

"Ee yeni üye kendin den bahset "

Bu sefer gerçekten benimle dalga geçtiğine inandım ağzım bağlıydı ve ben den konuşmamı istiyor du bu istiladan sonra kesinlikle piskoloğa falan gitmeliy di kaşlarımı çatım ben ona çatık kaşlarım la bakarken tekrar yanıma gelip ağzımdaki bağı çözdü tabiki sorduğum ilk soru

"Güney nerede!!"

Tekrar sandalyesine geçti

"Sorumun cevabının bu olduğunu sanmıyorum"

"Bana bak eğer ona bişey yaparsan sana öyle şeyler yaparım ki seni öldürmem için bana yalvarır sın"

Hafif bir kahkaha atı

"Ben olsam elerim bağlıyken bukadar rahat konuşmaz dım sonuçta seni öldüre bilirim"

Çekmecesin den çıkardığı silahı sertce masaya vurdu az da olsa korkuyordum ama Asıra baya özgüvenli gözüküyo dum

"Ölümden korktuğumu kim söyledi ?"

Bu cevap tan memun olmuş gibi bir ifade takındı yüzüne

"Biliyomusun her hareketin seni guruba alma isteğimi daha da artırıyor"

Ne gurubundan bahsediyor du bilmiyorum ama onun olduğu hiç bir yere gitmemeye kararlıy dım

"Ozaman hareketlerimi değiştirmem gerek"

Yüksek sesle

"Götürün"

İçeriye birden iki adam girdi

"Buyur patron"

"Yeni üyeyi odaya götürün"

Kolarım dan tutup ayağa kaldırdar ayaklarım feci şekilde titriyor du şuan tek isteğim Güneyin iyi olduğunu görebilmek ti Adamlar kolarım dan tutup sürüklercesine götürmeye başla dılar bahsetikleri odaya giderken etrafı inceledim her şeye rağmen çok güzel dizayn edilmişti duvardaki desenlerle lüks bir şatoyu andırıyor du ben etrafı incelrken adamlar beni sürüklemeyi bırakmış tı durdukların da demir ve büyük bir kapının önüne geldiğimizi görmüştüm adamlar dan birisi sertce içeri itip kapıyı kapatı duvara tutunurak titreyen dizlerim den dolayı düşmemeye çalıştım kafamı kaldırdığım da Güney tam karşım da duruyor du olduğum yerden doğrulmaya çalıştım.

"Bade"

Cevap bile vereme dim onu az bir süre görmesem de merak etmiştim Çünkü güvene bileceğim tek kişi oydu sıkıntılı bir nefes verek beni kolumdan yavaşca tutup yatağa otuturdu ardından çekmece den bişeyler aramaya başla dı bende odayı gözden geçirdim iki yatak bir çekmece ve hafif ışık baya rutubetli duruyor du tekrar Güneye döndüğüm de içinde bikaç yudum su olan bardağı bana uzatıyor du susuzluk tan boğazımın parçalan dığını hisedebiliyor dum.

"Zehirli değil içe bilirsin"

Suyu elinden alarak az bir yudum içtim.

"Suyu nerden buldun?"

Bu az yudum bile boğazımı yumuşatmış dı boğazındaki acı az da olsa dinmiş ti

"Suyun hepsini içebilirsin daha var galiba"

Bu sefer suyun hepsini tek yudum da içtim boğazımın acısı nerdeyse dinmişti ve kurumuş dudaklarım nemlen miş ti gözlerimi komidine çevirdiğim de bikaç parça yiycek olduğunu gördüm.

"Bi tane adam gelip bıraktı artık her gün vericek miş"

"Peki ne zaman çıkıcaz".

"Galiba hiç"

Hızla yerim den kalkıp demir kapıyı tekmelemeye başla dım nekadar çok ses çıkarsam da ilk başlar da kimse gelmedi ama fazla sese dayanamamış olucak ki birisi kapıyı hızla açıp beni dışarı çıkartıp tekrar kapatı herşey okadar hızlı olduki anlamdım kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığım da Asır dı gözlerin den resmen alev fışkırıyor du parmağını salayarak konuşmaya başla dı

"Bana bak eğer bidaha böyle bişey yapmaya kalkar san seni başka bir odaya götürüm "

"Sende rahat bırak"

Yüzüne sinsi gülüşünü yine yerleştir di.

"Ben yaşadığım sürece benim gurubuma gimeden rahat edemezsin"

Elerini cebin den çıkartıp odayın kapısını açtı

"Şimdi yerine geç YENİ ÜYE"

Kapıyı kapatırken yüksek sesle

"Senin o aptal gurubuna asla girmiyeceğim "

Güney meraklı ses tonuyla

"Ne konuştunuz?"

"Eğer bir daha ses çıkarır sam bizi ayırıcak mış"

Güney beklediği cevabı almamış gibi oldu ve yatağa uzandı.

"Eğer burdan çıkmak istiyosan biraz rahat dur"

Gözlerimi devirdim

"Sendemi"

***************

Selam canlar nasıl sınız ?
Oy vermeyi,takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Sonraki bölümde görüşmek üzere

Kanlı İstilaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin