Medya Dean . Bu bölüm Dean' i göreceksiniz. İyi okumalar.Alison arabaya binmesini işaret etti. Aslında ona güvenerek hata yapıyor olabilirdi. Ama başka şansı olmadığını biliyordu. Asla o eve dönemezdi. Ona tekrar dokunmasına göz yumamazdı. Başka şansı yoktu. Sessizce òn koltuğa oturdu. Nefes alış verişleri o kadar hızlıydı ki kulaklarında çınlama yaratıyordu. Alison bu sessiz ortama müzik açarak son verdi. Çalan şarkı = Black Veil Brides - goodbye agony.
Sessizce müziğin ritmine kendini bıraktı. Çalan her elektronik gitarda içinde oluşan boşluğa yumru oturuyordu. Karnı ağrıyor ve başı çatlama noktalarında tepiniyordu. Gerçekten kötü hissediyordu. Karın ağrısının sebebi açlık değildi. Bulantı değildi. Karın ağrısının sebebi acıydı. Bu acı çok içeriden geliyordu. Kalbinden mi ? Belki.
Sonunda araba durdu. Luna etrafına baktı. Büyük evdi. Alison ile arabadan indi. Alison evin kapısını açtı ve luna'nın geçmesi için yer açtı. Luna temkinli adımlarla içeri geçti. Alison bu haline gülmekten başka bir şey yapmadı. Yani kız ne olursa olsun temkini elinden bırakmıyordu.
Alison evin ışıklarını açtı. Lunaya kendi odasının yanındaki boş odayı gösterdi. Luna Alison'a yaklaşarak "ailen nerde ?" Diye sordu. Alison dolan gözlerine engel olamadı. "Umarım iyi bir yerdelerdir ama ben nerede olduklarını bilmiyorum Luna" dedi Alison. Ailesi tarafından terk edilmişti. Onunda hikayesi çok mutlu sayılmazdı .
Luna üzüldü. Ailesi olmamasının ne olduğunu iyi biliyordu. Alison kendi dolarına yürüdü ve dolaptan dar siyah bir tayt ile gri bol bir kazak alarak Lunaya uzattı. "Giy böyle uyuma" dedi. Luna Hayır anlamında başını salladı. "Bu kadarı fazla."
Alison güldü. "Az bile emin ol" dedi. Çünkü Luna'nın iyi birisi olduğunu ve muhtemelen birbirlerinin yarasını saracak arkadaşlar olacaklarının az çok farkındaydı. Kural basit. Yarası olan yaralının halini anlar. Ve sadece yarası olan yaraları sarar.Luna kendine hakim olamayarak sordu. " neden yapıyorsun? " dedi.
Alison anlamadı. Luna devam etti. Açıklama yapmayı pek beceremezdi.
"Bana neden yardım ediyorsun . Beni tanımıyorsun." Dedi.Alison Luna'yı süzdü ve cevap verdi. " halime bak. . Kocaman evde tek başıma yaşıyorum. Hiç bilmediğim bir okulda okuyorum. Birilerine ihtiyacım var. Sana yakın hissettim. Ama tanrı şahidim olsun niyetim kötü değil. " dedi. Luna birazda olsa Alison'ı sevmişti. Belki de ona ilk yakın davranan kişi olduğu içindir. Kim bilir ?
"Peki sen Luna sen kimsin ?" Dedi Alison. Luna ona anlatmak istemedi. Ölmek istedi yine. Boktan geçmişini öğrenmesine gerek yoktu. "Ailem olmadı . Annem öldü. Babamla ilişkim pek parlak değil. " luna bu kadar kısa bir şekilde cevap verdi. Alison tatmin olmamıştı. Ama gülümsedi. Elbiseleri işaret etti. Luna sessizce üzerine giymek için odasına geçti.
****
Sabah Alison ile Luna okula erkenden gelip yan yana oturdular. Luna sessizce sınıfa baktı . Jack yoktu. Aklından çıkmıyordu. Tüm gece yatakta onu düşünmüştü. Jack istemsizce onun zihnine yerleşiyordu. Sınıfa bir çocuk girdi. Alison luna'nın Eğilerek "bu çocuk Dean Winchester"dedi.
Sonra devam etti " onu seviyorum". Luna yutkundu. Dean'de yeni gelmişti. Demekki daha önce tanışıyorlardı.
Alison güldü. "O çok iyi birisi. Ve yakışıklı. Ama onu sevdiğimi bile bilmiyor" dedi dudaklarını büzerek. Bu hali oldukça tatlı ve görmeye değerdi.Luna güldü. Alison tekrardan Luna'yaEğilerek " Belki luna bir gün aşık olursun "dedi.
Sınıfın kapısı açıldı. Içeriye Jack girdi. Luna surat asarak " sanmıyorum".Luna Jack'i izliyordu. Jack ona soğuk davranıyordu. Luna az da olsa üzülüyordu. Ama en azından Jack ona soru sormuyordu. Aslında soru sormasını bile özlemişti. Ama bunu kabul etmiyordu. Bunu kabul edemezdi. Bunu kabul ederse değişirdi. Hem kendisi hem düşünceleri.
Içeriye bir adam girdi.
"Selam çocuklar ben Victor brades.Bildiğiniz üzere eski müdürünüz istifa etti. onun yerine ben geçiyorum . Yeni müdürünüz benim. Hepinizle tanışmak istiyorum. " dedi. Ve baştan itibaren herkesi kaldırarak isimlerini sordu.
"Michael"
"Jackson"
"Miley"
"Bella"
"Diana"
"Dean" Alison gözlerini bir saniye olsun Dean'den ayırmıyordu. Bu oldukça barizdi ama ciddi anlamda Dean bunu görmüyordu.
"Sarah"
"Jack" Jack'in sesini duyunca ona baktı. Geri yerine yayganca oturup bana bir saniye bakarak önüne döndü. Luna umursamamaya karar verdi. Yani sonuçta o Luna için bir şey ifade etmiyordu.
Sıra ona gelince kalktı
"Luna" dedi ve yerine oturdu. Müdür herkesi geri yerlerinde bırakınca sesler azda olsa yükseldi.Birden müdürün telefonu çalmaya başladı. Müdür hızlı konuşuyor ve Luna'ya bakıyordu. Luna kötü bir şey olduğunu anlamıştı. Müdür Luna'yı yanına çağırdı.
Jack sırasından kalkıp kapıya yönelecekken müdürü duydu.
"Luna Üzgünüm baban.. çok fazla içki içtiği için komaya girmiş.... Nasıl söylesem gerçekten bilmiyorum. Doktorlar ellerinden geleni yapmış. Ama o... Ama dayanamayıp ölmüş. "
Jack eli kapı kulpunda kalmıştı. Luna ise hissettiklerine anlam veremiyordu. Üzülmüşmüydü bilmiyordu. Gözleri kızardı. Annesi ölmeden önce olan mutlu ailesi aklına geldi. Babası o zaman onu severdi. Piknikte babasına sorduğu soru aklına geldi. "Baba sen ölecek misin" demişti luna.
Babası gülerek "Hayır benim küçük Luna'm seni asla bırakmayacağım" demişti. Babası ona neler yapmış olsada. O babasıydı. Luna gözyaşlarını bıraktı. Müdürü ona sarıldı ve teselli edici sözler söyledi.Luna tam gideceği sırada kapı kulpunu tutan Jack'in onu izlediğini gördü. Jack kendini toparlayarak Luna'yı teselli etmek için yanına geldi. " Üzgünüm" diye fısıldadı alnını Luna'nın alnına yaslayarak. Luna Jacki itti. "Üzgün olma ölen benim babam seninki değil" dedi. Yanında kimseyi istemiyordu. Gözlyaşlarını sildi. Kimseyi. Ve kapıyı çarparak çıktı.
