bölüm 8

635 31 4
                                    

Medya dean ve luna

Luna okul çıkışı direk kafeye gitti. Yani Jack onu bırakmıştı. Luna kendi gideceğini söylemesine rağmen Jack onu dinlememişti. Ve zorla onu bırakmıştı. Luna torpilli gibi gözükmek istemiyordu. Ah kimi kandırıyordu. Resmen torpilliydi. Ve bu iğrenç bir şeydi. Luna ile Jack kafeye girince tüm gözler onlara döndü. Luna sinirle göz devirdi. Bakmasalar olmaz mıydı. 

 Luna içeriye geçip çantasını yere bıraktı. Ve önlüğü üzerine geçirdi. Saçlarını yukarıdan topuz yaparak kollarını sıvadı. Geri sipariş almak için kafenin iç yerine yürüdü. Jack oturmuş onu izliyordu. Luna rahatsız olmuştu. Tamam ona minnettardı. Ama bu onu izleyebileceği anlamına gelmezdi. Luna Jack'e yaklaşarak cebindeki defteri çıkarıp

"Ne istersiniz efendim ?" Dedi. Ama istemsizce suratına muzip bir gülümseme yerleşti.

Jack gülerek " Bana okulda davrandığın gibi davran bu arada bir şey içmek istemiyorum " dedi.

Luna başını olumlu anlamda sallayarak başka bir masaya ilerledi. Olduğu yerde kaldı. Daha ne kadar şanssız olabilirdi.  Dean burdaydı. Luna düşerken onu tutmuştu.

Luna yumuşak adımlarla Dean'e yaklaştı. Dean yanlız başına oturuyor ve elindeki telefonla ilgileniyordu. Luna öksürme taklidi yaparak dikkati kendine çekti. Dean ona bakınca ilk önce şaşırdı. Sonrada yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirdi.
"Ah Luna değil mi ?" Dedi.

Luna başını olumlu anlamda salladı gülerek . Dean onu yüzündeki gülümsemeyi bozmadan süzdü. Luna rahatsız olup topuzundan çıkan saçları kulağına koydu. Dean tekrar Luna'nın gözlerine bakarak "kafede çalıştığını bilmiyordum" dedi.

Luna ona bakmayı sürdürerek " bunu kötü bir şeymiş gibi söyledin. " dedi.
Dean kaşlarını çattı " Hayır bu iyi bir şey. Kendi ayakların üzerinde duruyorsun " dedi.

Luna bakışlarını deftere çevirerek " ne alırdınız " dedi . Sohbeti kısa kesmeye çalışıyordu. Dean ayağa kalkarak Luna'ya yaklaştı . " yanlış anlama Luna amacım kötü değildi. Benim yüzümden gülümsemen solmasın. " dedi Dean. Bunu yapma sebebi Luna'nın aşırı derecede somurtmasıydı.

Luna kafasını kaldırınca Dean ile göz göze geldi. Bakışlarını kaçırdı. Dean'e Alison âşıktı . Dean böyle davranmamalıydı. Aslında Dean aşırıya çok kaçmamıştı yani muhtemelen arkadaş olmaya çalışıyordu ama olmazdı işte.

" ne alırdınız " dedi Luna sözlerini tekrarlayarak. Dean yerine yayganca oturarak " sadece kakaolu pasta " dedi. Luna defterine bunları not ederek mutfağa yöneldi. Birisi mutfakta onu kolundan tutup köşeye kıstırana kadar. Jack Luna'yı duvara yasladı.

"Aranızda ne var "dedi. Ve devam etti.
"Dean ile aranızda ne var ?"

Luna ona boş boş baktı. "Seni ilgilendirmez" dedi. Tabiki hiçbirşey yoktu. Ama bu onu ilgilendirmezdi. Jack elini sıkınca acıyla inleyerek " neden merak ediyorsun ?" Dedi.

Jack bakışlarını kaçırarak "umrumda değil " dedi. Luna elini Jack'ten sertçe kurtardı ve " umrunda değil ama yinede söyleyeyim aramızda bir şey yok " dedi.

****

Jack saatlerdir Luna'yı izliyordu. Dean bir saat önce kalkıp gitmişti. Luna ilk gün için gerçekten çok iyiydi. Ama yorulduğu her halinden belli oluyordu. Saçları dağılmış ve yüzü sıcaktan kızarmıştı. Jack bunu neden yaptığını bilmiyordu. Neden onu izlediğini bilmiyordu. Sadece yapıyordu işte. Onu görmek güzeldi. Onu incelemek. Hatta birkaç ufak noktasını keşfetmişti. Luna'nın boynunda ufak bir ben vardı. Ve sanırım boynundan gıdıklanıyordu. Yani Jack onun boynunu öpse Luna gıdıklanırdı. Ah Jack ne düşünüyordu öyle. O kız ona karşı nefret duygusu hissedecek kadar değer vermiyordu. Jack Luna'yı eve bırakmayı düşünüyordu. Ama aniden ayağa kalkıp kafeden çıktı. Bu Kız için yaptığı şeylere değer miydi. Hayır. Saat 22:32'ye kadar beklemeye değer miydi ? Hayır.

Jack bir şeye bastı. Yere baktığında bir papatyaya bastığını fark etti. Yere eğilip papatyayı kırılan dalından kopardı. Sonra arkasından duyduğu ses ile arkasına döndü. Bu kişi Luna'ydı.
"Ah papatyalar ölü aşkların yaşayan lanetleri " dedi Luna.

"Neden öyle diyorsun" dedi Jack.

"Çünkü birinin seni sevip sevmediğini anlarsın " dedi Luna ve Jack'in elindeki papatyayı alarak bir yaprağını koparıp " seviyor " dedi . Sonra bir yaprağını daha koparıp " sevmiyor"dedi.

Son yaprağa geldiğinde Luna derin nefes alıp ve " seviyor" dedi . Jack gülümsedi . Luna ona dönerek " asla gerçek olmuyor " dedi.

Luna aklına bir şey gelmiş gibi gülümsedi "hep papatyaları sevdim" dedi.

Jack lunaya bakarak gülümsedi " çünkü sende siyah papatyasın " dedi. Lunaya yaklaşıp ona sarıldı " siyah papatya " .

Siyah PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin