"Elya.."
Elya gözlerini Jack'in ellerinden çekip gözlerine odaklandı.
Jack devam etti.
"Kafede hatırlıyor musun sana umrumda olmadığını söyledim . Aklıma bile gelmediğini söyledim. Ama anladım ki aklıma gelmen için önce aklımdan çıkman gerek. Ve sonsuza dek orada kalacaksın "
Elya dolan gözlerini yere çevirdi.
"Bana bunu yapma Jack. Sana karşı hissettiklerim aşk değil. Sebastian'ı seviyorum" Çok bencilceydi. Çok kırıcıydı. Ama kafası o kadar doluydu ki düşündüğü 10 kelimeden yanlış olanları seçiyordu.
"Tanrı aşkına elya o ölmüş" Düşünmeden konuşmuştu o da. Birbirlerini kırıyorlardı.
Elya sinirle Jack'in elini bıraktı.
"Arkadaşım olduğunu sanmıştım. Ama yaramı kapatacağına daha çok kanatıyorsun" Aslında daha kabuk bağlamamış bir yara nasıl kanayabilirdi ki ?
Jack elini saçlarından geçirerek gözerini kapadı.
"Üzgünüm .. ben . Sana seni üzecek bir şey söylemek istemem"
"beni üzüyorsun. "
"Ben Üzgünüm Elya" Elya için üzgündü. Ama kendisi için daha çok üzgündü. Duyguları için daha çok üzgündü.
Elya tam gidecekken Jack fısıldadı.
"Elya sana yalvarîrım gitme" Neden gitmesini istemiyordu ki. Eğer Elya gitseydi her şey daha iyi olacaktı. Üzülmeyecekti. Kırılmayacaktı. Kırmayacaktı. Ama gitmesini istemiyordu işte.
"Canımı yakıyorsun ama"
"Söz. . Söz veriyorum bir daha olmayacak. " dedi Jack ve yutkundu "seni artık sevmeyeceğim" diye mırıldandı . Çünkü onu tamamen kaybetmektense böylesi daha iyiydi.
Ama Elya onu duydu.
"Tamam Jack yanında kalacağım"
Jack Üzgün bir şekilde başını yere eğdi . Elya'nın onu bu halde görmesini istemiyordu.
Elya Jack'in başını yukarı kaldırarak "yapma kendini üzme" dedi. Jack gözlerini kaçırarak " Ne güzel bir söz 'sanki tanrı onu yaratırken benimde fikrimi almış gibiydi' herkesi anlatıyor. Her gece yataktaki ağlamaları, bakışmalardaki masumluğu, ilerleyen sevginin arzuya dönüşmesi. Şeytan gibi tanrıya isyan eden insanları. Tanrı yaratmışken aşık olduğu kadını. Yardım istemek yerine niye ? Bizi anlatıyor bu söz . Her gece yarısı benim olsun diye yapılan intiharları. Aşkı anlatıyor Elya. SENİ ANLATIYOR. ama sana söz verdim. Artık seni unutma vakti. O yüzden sana gitme dedim ya . Benle kal diye değil. Ben gideceğim için Elya. Yarın burdan gidiyorum güzelim. Istemedim ama zorundayım. Üzgünüm" dedi ve Elya'nın alnına küçük bir öpücük bıraktı. Aslında bunu daha önce düşünmüştü ama Elya'yı bırakamazdı. Şimdi önünde bir engel yoktu.
Elya ağlayarak "herkes gibi gidecekmisin . Onlardan kaçacak mısın. "
"Hayır Elya ben onlardan kaçmıyorum senden kaçıyorum. "
Dedi ve çıkıp gitti.
Elya kendisiyle baş başa kaldı herkes gidiyordu. Herkes ondan kaçıyordu . Belkide sorun onlarda değildi. Sorun Elya'daydı. Yere oturdu Elya . O iğrenç yere. Umursamadı bile. Ne yani Jack gidiyor muydu. Ne yapabilirdi ki.
Sebastian ona şöyle demişti "ve bir gün güzelim aşk kalbini ele geçirdiğinde tanrı dediğin kişiyi unutursun ama aşkı unutmazsın. O yüzden kıymetini bil"
Elya ağlayarak ayağa kalktı kimsesi kalmamıştı. En kötüsü Jack onun yüzünden yaşadığı yerden gidiyordu.
****
Jack hava alanına geldi. Elya ona dur bile dememişti. Elya onu sevmiyordu. Jack gözyaşını sertçe sildi. Ve uçağa bindi. Koltuğa oturarak beklemeye başladı. Gidiyordu. Ama nereye ? Ne kadar kaçabilirdi. Aşkından ? Sevgisinden ? Korkusundan ? Elya'dan?
Jack ani bir hareketle yerinden kaldı. Uçak kalkana kadar 20 dakikası vardı. Uçaktan indiği anda onu bekleyen Elya'yı gördü.
Elya ona yaklaşarak "elveda etmeyecek miydin ? " dedi.
Jack ona uzun uzun bakarak " Elya ben neden kaçtığımı bilmiyorum ama pişmanlık duyacak bir şey yapmadım. Ama birazdan yapacağım şey için pişmanlık duyup kaçabilirim." Deyip dudaklarını Elya'nın dudaklarına bastırdı. Elya'nın alt dudağını hafifçe öptü.
Sonrada kendine çekerek "işte şimdi kaçmak için bir nedenim var" dedi.Elya donmuş bir şekilde ona bakıyordu. Ne dudaklarından bir kelime döküldü. Nede kılı kıpırdadı. Adeta donmuştu. Jack arkasını dönerek uçağa ilerleyecekken duyduğu ses ile arkasını döndü.
"Jack"
"Dinliyorum Elya" Gitme demesini bekliyordu. Ama ne önemi vardı.
"Gitmeni istemiyorum"
"Bu şekilde burda kalmak istemiyorum"
"Sana kalman için ne diyebilirim ?"
"Sen söyle Elya kalmam için ne yaparsın"
Elya kafasını yere eğerek "Arkadaşlıktan fazlası beni aşar Jack. Bizi aşar"
Elya arkasını döndü ve yürümeye başladı. Ama gördüğü şey onun tüm duygularını parçaladı .
Jack Elya'nın baktığı yere bakınca donup kaldı . Elya'nın kanı çekildi sanki. Ağlama hissi tekrar bedenini doldururken yere düşmesi saniyeler aldı.
Dudaklarından dökülen kelimelere o bile inanamıyordu.
"Sebastian "
