"Beni mi arıyorsun"
Jack arkasına dönerek ona bakan Sebastian ile karşılaştı."Evet ama bulmak zor olmadı"
"Elya'yı benden aldın"
"Asla senin olmamış birisini senden alamam Sebastian" Bu tamamen bi yalandı çünkü sebastian Elya'nın kalbini çoktan ele geçirmişti.
"Onu seviyordum lanet olası"Bu yalan değildi. Sebastian gerçekten Elya'yı çok sevmişti. Hatta canını verecek kadar. Ama sevmişti işte. Eskide olan bir şeydi.
"O yüzden mi kaçtın?"
Sebastian yere bakarak "sen olsan ne yapardın " dedi.O korkmuştu. Babasından korkmuştu. Tekrardan ölümle burun buruna gelmek istememişti. bu yüzden gitmişti.
"Sen olmadığın günlerdeki gibi onun yanında oldurdum sen onu hak etmiyorsun " dedi ve hızla Sebastian'a yaklaşarak ona yumruk attı.
Sebastian yere düşerek burnunu tuttu. Kanı tişörtüne silerek ayağa kalkarak Jack'in koluna bir yumruk attı. Sonrada ona çelme takarak yere düşürdü. Karnına tekme atarak onun ayağa kalkamamasını sağladı. Yüzüne yumruk atarak kanamasını sağladı
Jack karnını tutarak yerde kıvranıyordu. Sebastian bir tekme daha atmak için ayağını kaldırdığında Jack eliyle Sebastian'ın ayağını çekip yere düşmesini sağladı. Kafası yere sert değdiği için Sebastian kalkamadı.
Jack ayağa kalkarak onun suratına bir tekme attı. Ve ordan uzaklaştı.
***
Elya çalan kapının sesiyle uyandı . Gelen kişinin Jack olması umuduyla koşarak kapıyı açtı.
Gelen Jack'ti. Ama heryeri kan içindeydi. Elya korkuyla küçük bir çığlık atarak Jack'in kolunun altına girdi . Onu yatağına yatırarak
"Tanrım, Jack ne oldu kavga mı ettin " diye fısıldadı.
Jack gülümseyerek " öyle de diyebiliriz."
Elya omzuna hafifçe vurarak "şu haline bak " diye kızdı.Çünkü Jack cidden kötü görünüyordu.
Jack'in gülümsemesi büyüyerek "benim için endişelenmen çok güzel"
Elya utanarak ayağa kalktı. Aslında utanma sebebi Jack'in onun yüzünden dayak yemesiydi. Utancının sebebi buydu.
"Yüzünü temizlemek için bez getireyim"
Mutfağa inerek buz , ıslak bez , sargı bezi ve yara bandı aldı.
Yukarıya çıkarak Jack'in yüzünü bezle temizleyerek patlayan kaşına yara bandını yapıştırdı.
Jack sessizce "omuzum ağrıyor"dedi
Elya Jack'in tişörtünü çıkararak üst kısmının çıplak kalmasını sağladı .
Sonra sargı bezi ile ağrıyan kolunu sardı.
Jack'in üstüne yorganı örterek kaşına buzu koydu.
Jack gülümseyerek "teşekkür ederim siyah papatyam"
******
"Jack uyansana"
"Jack"
"Jack hadi"
Jack sağ gözünün ucuyla Elya'ya bakarak onu belinden tutup yatağa yatırdı ve ona sarıldı. Elya gülümseyerek kalkmaya çalıştı. Jack ona daha sıkı sarıldı.
Sonra kulağına eğilerek " ben kalkmadan beni rahat bırakmaya niyetin yok değil mi?"
"Kesinlikle"
Jack gülerek ayağa kalktı. "Ne istiyorsun "
"Bugün mezun oluyoruz" dedi elya gülerek.
Jack suratını asarak "onları bir gün daha görmek istediğine emin misin? "
"Mecburuz " dedi ama o da gitmek istemiyordu. Hemde hiç. Yüzlerini görmeye bile tahammülü yoktu.
Jack gülerek "o zaman sana bir elbise alalım "
Elya "Hayır" dedi. Zaten zorla gittiği bir yere süslenerek mi gidecekti ? Hayatta olmazdı.
"Hadi ama Elya' diye yineledi
"Hayır "
"Görürüz'
***
Elya ve Jack alışveriş merkezine gelmişlerdi. Elya ne kadar istemesede Jack onun gecesinin mükemmel olmasını istiyordu. Elya elbiselere bakıyordu ama pek beğendiği söylenemezdi.
Jack gördüğü elbiseye doğru ilerledi. Bordo renkli bu elbise Elya'nın beyaz tenine çok yakışırdı. Alt kısmı pileli olan bu elbisenin boyun kısmı bebek yakaydı. Ve sıfır kolluydu.
Elbiseyi eline alarak Elya'ya götürdü . Elya elbiseye gülümseyerek baktı. Çünkü bu elbiseyi beğenmişti. Aslında zor beğenirdi. Ama bu gerçekten güzeldi .O sırada Alison yanlarına geldi. Elya bakışlarını Alison'a çevirerek ona sarıldı. Birlikte fazla vakit geçirememişlerdi. Ama cidden iyi anlaşıyorlardı.
Alison çoktan elbisesini almıştı.
Alison Elya'dan ayrılarak bakışlarını elbiseye çevirdi.
"Bu çok güzel Elya bence almalısın " Aslında onun için de bir elbise almıştı. Ama bu elbise aldığından daha güzeldi. Yinede işini iansa bırakmak istemedi. Bu Elya'ydı.
"Alamam Alison. Benim . Benim param yok tamam mı ." Dedi . Onlara çok yük olmuştu ve bu canını sıkıyordu.
Jack gözlerini devirdi. Ve elbiseyi kasaya götürerek satın aldı.
Elya Jack'in yanına giderek "gerek yoktu en kısa zamanda ödeyeceğim" diye fısıldadı.
Jack gülerek ona sarıldı ve "bu gece senin gecen bunları düşünme" dedi. Tabiki geri ödemesini istemiyecekti.
Elya gülümseyerek Jack'ten ayrıldı. Ve Alison ile kuaföre gittiler
***
Alison saçlarını dalgalı yaptırmak istediğini söyledi. Elya düz fön. Yan yana olan koltuklara oturdular. Saçları yapılmaya başlayınca konuşmaya başladılar.
İlk konuşan kişi Elya'ydı.
"Baloya kiminle gidiyorsun?" diye sordu Dean ile gitmesini çok istiyordu.
Alison gözlerini yere dikti. dudakları düz bir çizgi haline geldi. "Tek gidiyorum."
Elya da yere bakmaya başladı " Dean teklif etmedi yani"
"Hayır" diye fısıldadı Alison. Sustular. Sonra elya ona bakarak gülümsedi.
"Biz de orda olacağız unutma. Yalnız kalmayacaksın"
Alison gülümsedi.
"Biliyorum."
*****
Jack takım elbisesini giymiş kızları bekliyordu. Dean Winchester vardı.
Alison Dean'i görünce büyük bir şok yaşayacaktı.
Jack ile Dean konuşurken kızlar kuaförden çıktılar.
Jack gülerken bakışlarını Elya'ya çevirdiğinde gülümsemesi soldu.
Elya çok güzel görünüyordu.