Medya Jack ve Luna
Luna Jack'in kolları arasından çıktı. Jack yinede yüzündeki gülümsemeyi bozmadı. Luna bakışını başka bir yere dikerek yürümeye başladı. Jack onu takip etti. Ve yan yana yürümeye başladılar. Luna bakışlarını yoldan ayırmadan
"Neden öyle dedin . Yani 'siyah' papatya. "
Dedi Luna.Jack yürürken bakışlarını Luna'ya çevirdi " Aslında bu bir masal. Yıllar yıllar önce eski Krallıkta bir prenses yaşamış. Bu prenses papatyaları çok severmiş o yüzden köylülerin yetiştirdiği ne kadar papatya varsa hepsini sarayda toplarmış . Ama papatyaları sevmesinin tek nedeni beyaz olmalarıymış bir gün bir büyücü bu olaylara dayanamayıp bütün papatyaları siyahlıkla lanetlemiş böylece papatyalar yaşayacakmış. Papatyalar yaşamlarînı sürdürmüş ve hep saf ve temiz kalmışlar ama sonsuza dek siyah kalmaya mahkûm olmuşlar. ." Dedi Jack. Luna başını yere eğdi.
Sonra Jack devam etti
"Soru sorma sırası bende .sevgilin.. varmı ?". Dedi.Luna bakışlarını Jack'e yöneltti. "Şu ana kadar kimseyle çıkamadım" dedi sessizce.
Jack ona şaşkınca baktı. Bu kadar güzel bir kız kimseyle çıkmamış mıydı ? Onu seven olmamışmıydı? Aslına bakarsan böyle bir ortamda büyüyen bir kız için ilginçti.
. Luna'nın sırrı neydi. Tamam ailesi yoktu. Ama bu kadar çökmesinin nedeni bu olamazdı. Başka bir şey vardı. Peki ya ilk geldiğinde yüzündeki morluklar. Herkesin ona sürtük demesi. Durduk yere mi olmuştu. Ama Luna gibi saf bir kız sürtük olamazdı. Yani birisiyle yatma ihtimali ne kadardı? Luna öyle birisi değildi. Olamazdı. Jack Luna'ya sormayı çok istiyordu. Ama Luna asla anlatmazdı. Jack milyon kere denemişti. Luna Alison'a da anlatmamıştı.
Luna'nın evine gelince durdular. Jack ona el sallayacakken Luna Jack'e sarıldı. Jack şaşırsada oda ellerini Luna'nın belinde birleştirdi. Luna hızlıca ondan ayrılarak iyi geceler diledi ve eve girdi. Jack telefonunu eline alıp Alison'ı aradı. Alison telefonu açtı .
"Efendim Jack ?" Dedi Alison.
Jack olanları Alison'a yolda olanları özet geçerek sordu "Luna sevmeyi mi beceremedi ?"
"Luna yaşamayı beceremedi " dedi Alison"O ölü değil " dedi Jack.
"Belki bedeni yaşıyor. Ama ruhu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim Jack o çok yıpranmış. Daha fazla yaşamak istediğini sanmıyorum" dedi Alison
Jack telefonu Alison'ın suratına kapadı. Luna her şeyin üstesinden gelirdi. Böyle dememeliydi. O güçlü birisiydi.
Jack ormanlık bir alana daldı. Burası evlerine çok uzak olan bir ormandı. Luna bir sürprizi hak ediyordu.
****
Luna sessizce sınıftaki yerini aldı. Acayip derecede yorgundu. Dün kafe onu çok yormuştu. Ve ağrıdan gece hiç uyumamıstı. Başı ağrıyor ve karnı açtı. Başını masaya koydu. Kapı açılma sesini duydu ama umursamadı.
Birisini onu kollarından sarsana kadar oldukca iyiydi. Kim olduğuna bakmak için kafasını kaldırınca jack ile göz göze geldi. Sinirle inliyerek başını tekrar sırasına koydu ve "git başımdan Jack " dedi. Jack onu tekrar dürttü. Luna başını kaldırıp ona bakarak "git " dedi. Ve tekrar kafasını masanın üstüne koydu. Jack ona bakarak güldü. Ve onu kucağına aldı. Luna ona bir şokla bakarak " indir beni" dedi bağrarak. Jack ona bakarak ciddi bir şekilde "Hayır" dedi. Luna ona bakarak hafifçe vurmaya başladı. Yani istesede sert vuramıyordu. Jack onun bu haline bir kahkaha atarak onu sırasına geri oturttu.
Luna ona vurup gülerek "aptal" dedi. Jack onun yanına oturarak " bu gün bizim evde bir parti var." Dedi. Luna başını öne çevirerek "gelemem" dedi.Jack "neden " diye sordu. Luna ona bakıp gülümseyerek " çalışmam gerek " dedi
Jack başını olumsuz yönde sallayarak "oranın sahibi benim unuttun mu çalışmana gerek yok" dediBu sefer kafasını olumsuz yönde sallayan Luna'ydı " Hayır torpilli olmak istemiyorum" dedi. Jack sırıtarak " herhangi bir elemanım olsaydı bile izin verirdim Luna lütfen gel" dedi
Luna bir müddet düşüldükten sonra biraz iyi vakit geçirmenin iyi olacağına karar verdi. "tamam geliyorum" dedi.Jack'in gülümsemesi büyüyerek " Alison dışarda seni bekliyor" dedi. Luna dediklerini anlar anlamaz hızlıca dışarıya çıktı Alison'ı özlemişti. Alison ve Luna birbirini görünce sarıldılar. Luna Alison'a gülerek " neden içeriye girmiyorsun ders başlayacak" dedi.
Alison "Hayır Luna alışveriş yapmaya gidiyoruz " dedi.
*****
Her ne kadar Luna istemesede alışveriş merkezine gelmişlerdi. Tek sorun şuydu Luna'nın bunları ödeyecek parası yoktu. Alison Luna'ya siyah altı pileli mini bir elbise uzattı. Luna başını olumsuz yönde salladı. Bu kadar kısa bir elbise mi? hayatta olmazdı. Yaklaşık 12 elbiseye baktılar. Ama tabiki seçemediler. Alison başka bir mağazaya girdi. Luna'da peşinden. Alison kırmızı kısa bir elbise almıştı kendisine. Tek sorun Luna'nın elbisesiydi. Luna kısa hiçbirşey istemiyordu. Sonunda Luna bir elbiseyi eline aldı. Mor bir elbiseydi. Kolları dirsekte bitiyordu. Uzun bir elbiseydi. Altı boldu. Seksi bir elbise değildi. Yani çoğu kız beğenmezdi. Ama o beğenmişti. Luna bunu Alison'a gösterdi. Alison elbiseyi süzdü. "Emin misin biraz fazla kapalı " dedi. Luna eminim anlamında başını salladı. Alison beyaz converse ayakkabıları Luna'ya uzattı. Artık ikiside hazırdı. Luna kasaya gelince hiç parası olmadığını hatırladı. Ama Alison duruma el koyarak kendisi ödedi.
***
Parti bütün evi dolup taşırıyordu. Dört katlı bu evde Jack yanlız mı yaşıyordu. Luna partiye ayak basar basmaz gözleri Jack'i aradı. Ve onu merdivenin orda erkek arkadaşları ile konuşurken gördü. Alison Luna'nın kulağına egilerek " Ben Dean'i aramaya gidiyorum" dedi ve gözden kayboldu . Evet onu bırakması kabaydı. Ama hakkı da vardı. Luna tek başına ortada duruyordu. Jack onu fark edip uzaktan süzdü. Bu partideki kızlara göre oldukça kapalı giyinmişti. Dekorte yok. Ama en güzeli oydu. Tek başına ortada duruyordu. Jack arkadaşlarından uzaklaşarak Luna'ya yaklaştı. Luna arkasını dönünce Jack ile karşılaştı. Bu aralar bu çok oluyordu. Istemsizce yüzünde gülümseme oluştu. Birden müzik yavaşlayınca Jack elini Luna'ya uzattı. "Dans etmek istermisin? " dedi luna kafasını olumsuz yönde sallayarak " dans edemiyorum " dedi. Jack gülümseyerek Luna'nın ellerini tuttu. Sonra bir elini Luna'nın beline indirdi. Müziğe uygun ritimlerde hareket etmeye başladı. Luna Jack'e uymaya çalışıyordu. Hareketleri yavaş olsada uyum sağlıyordu. Jack yavaşça Luna'ya yaklaştı. Birbileri için şu an sadece ikisi vardı. Jack Luna'ya daha fazla yaklaştı. Kafasını onun omzuna yasladı. Bütün gün sonsuz gecede dans etmeye razıydı.