Minho ve Jisung gittiğinde uzun bir bakışma geçti Hyunjin ve Seungmin arasında. Gerici bakışmayı sonladırmak için sırıttı Hyunjin. "Kendine bak. Ben öpmeden dönüştün."
İnkar etmeye kalkmadı Seungmin. Usulca kafasını sallayıp kabul etti. "Evet, senin yüzünden." Dedi yüz ifadesini bozmadan.
Aldığı cevapla hayretle kaşlarını havalandırdı Hyunjin. Hemen kendini savunmaya geçti. "Benim yüzümden mi? Bana duyguların olmasaydı dönüşmezdin."
Saçlarını karıştırırken histerik bir şekilde güldü Seungmin. "Senin de duyguların vardı ki dönüştüm. Ayrıca öpmeye kalkan benmişim gibi konuşmayı kes. Suçunu bana atmaya çalışıyorsun." Diye söylendi sinirlice.
Hyunjin'in yüzünde yandan bir sırıtış oluştu. Nedensiz bir şekilde Seungmin'le uğraşmak istiyordu. "Suçumdan zevk alıyordun."
Kendinden emin bir şekilde omuzlarını silkti Seungmin. "Evet, sen çekilene kadar öyleydi." Dedi gülümseyerek. Bu Hyunjin'in hayatında gördüğü en samimi ve en güzel gülümseme olabilirdi.
Kafasını iki yana sallayıp bakışlarını kaçırırken söylendi bir yandan. "Beni delirtmeye mi çalışıyorsun?"
Hyunjin'in yanına doğru yaklaştı Seungmin. Tam dibine oturduktan sonra başını omzuna koyup yüzüne doğru bakarken gülümsemeye devam etti. "Artık bir şeylerden kaçmanı engelliyorum sadece."
Hyunjin yerinde kas katı kesilirken belli etmemek adına nefesini tuttu ve Seungmin'e başını çevirmeden "Kaçtığımı sana düşündüren nedir?" Diye sordu. Hayatında hiç bu kadar gerildiğini hissetmemişti belkide.
Kendini biraz daha yaklaştırıp dudakları ile Hyunjin'in kulağı arasında neredeyse santimler bıraktıktan sonra fısıldadı tahrik edici bir şekilde Seungmin. "Kanıtla o zaman. Benden kaçmadığını kanıtla. Benim sana herkesten farklı hissettirdiğimi kanıtla." Cümlesi biter bitmez gerisin geri uzaklaşırken bir yandan da dikkatle Hyunjin'in incelemeye başladı. Hareket etmiyordu Hyunjin. Donup kalmış gibiydi. Başını hafifçe Seung'a çevirip yan bir bakış attığında kıkırdadı Seungmin. "Korkaklık mı yapacaksın?"
Sonunda dayanamayıp ona yaklaşırken hiç duraksamdan dudaklarını Seungmin'inkilere bastırdı Hyunjin. Hiç duraksamadan sanki açlığını gideriyormuş gibi ezdi yumuşak dudakları. Seungmin'in elleri saçlarını çekiştirmeye başlayınca ise olabilecekmiş gibi daha çok bastırdı dudaklarını.
Nefes almak için geri çekilip anlını yasladığında kıkırdadı Seungmin. "Neden beni sevmiyormuş gibi davranıyorsun anlamıyorum hiç." Dedi derin solukları arasında.
Kıkırtısına gülümseyerek karşılık verdi Hyunjin. "Deli ediyorsun beni." Dedikten sonra gülüşünden öpmek için tekrar uzandı dudaklarına. Bu seferki daha yumuşak ve huzur verici bir öpücüktü. Geri çekilip boynuna yöneldiğinde zevkle başını geriye attı Seungmin.
Bu sırada çalan telefon ile gülümsemesi yüzünde soldu. "Hadi ama!" Diye söylendikten sonra Hyunjin'in bir şey demesine izin vermeden telefona ilerledi ve bilinmeyen numarayı reddetmek için parmağını harekete geçirdi.
Fakat Hyunjin son anda yetişerek Seung'un elini tutup "Hey hey dur. Bu önemli olabilir." Dedi endişeyle.
"Neden?" Diye sordu Seungmin kaşlarını havalandırarak.
İlk bir kaç saniye bakıştıktan sonra derin bir mefes verip kendini açıkladı Hyunjin. "Diğerleri laboratuvar hakkında harekete geçmeyince ben kendi başıma geçmeye karar verdim. Polislerle birlikte halledeceğiz umarım."
Seungmin aramayı direkt reddettiğinde gözlerini devirdi Hyunjin. Buna rağmen bir şey söylemek yerine Seungmin'in endişeli yüzüne odaklandı. "Ne dediler sana?" Diye sordu Seungmin. Yüzündeki garip ifade Hyunjin'i de hafiften germeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pet °SKZ°✓
أدب الهواةHayatlarına heyecan arayan dört arkadaş perili olduğunu düşündükleri eve girmeye karar verdiler.