26. bölüm : Veda

842 130 43
                                    

Ertesi gün polisler kapılarında bitmiş Seungmin, Jisung, Jeongin ve Felix için bekliyorlardı. Jisung dünden sonra kimseyle konuşmamıştı. Minho ise eve bile dönmemişti.

Zaten değmezmiş... diye düşündü. Bana veda etmeye bile gelmiyor...

Bir kişi eksik şekilde aşağıya indiler. Chan önden ilerleyerek bir nevi onları koruyordu. Apartmanın girişine vardıklarında polisler onları öylece bekliyordu. Kollarinı arkasına siper ettikten sonra yalvarırcasına konuşmaya başladı. "Onları almadan önce beni bir dinleyin lütfen. Onları bu hale çeviren de bu pisliklerdi, cidden düzelteceklerine inanmıyorum. Ya ölürlerse? Bu olayın güvencesini nasıl alacağım ben?"

Polis derin bir nefes verdi. Belli ki bu ilk seferi değildi. "Merak etmeyin efendim. Dün bütün testler yapıldı. Bir sey olmuyor hayvanlarınıza."

Öne doğru ilerlerken kolundaki Felix'in eli ile durdu ve histerik bir şekilde güldü Changbin. "Sadece dün ile garantisini mi verdiniz gerçekten?"

Dudaklarını yaladı genç polis. "Bakın hükümet ne yaptığını biliyordur. Zaten bizim de tam bir bilgimiz yok. Verilen emirleri yerine getiriyoruz. Lütfen zorluk çıkarmayın." Dedi ikna etmeye çalışarak.

Kaşlarını havalandırıp cevap verdi Changbin. "Hiç sorgulamayacak mısınız yani?"

Dudaklarını birbirine bastırıp derin bir nefes verdi polis. "Sorgulamamız bir işe yaramayacak."

Bu Changbin'in alayla dudaklarını yalamasına sebep oldu. "Şaka gibi gerçekten."

  Bu sırada arabada bekleyen polisler fazla beklendiği için arabadan çıkmış ve onların yanına doğru ilerleyerek Jeongin'i bir hamleyle çekmeye çalışmış fakat önüne geçen Chan sayesinde başarısız olmuştu.
"Uzak durun!" Dedi sertçe Chan. Hemen pes etme gibi bir planı yoktu.

  Polislerden birinin eli belindeki şok cihazına giderken tehdit edercesine konuşmaya başladı. "Size herhangi bir zarar vermek istemiyoruz. Ama zorluk çıkarırsanız da zor kulanmak zorunda kalacağımızdan emin olabilirsiniz."

Jeongin endişe ile elini Chan'ın koluna yerlestirip hoodiesini sıktı. "Chan..." Diye mırıldanmasına rağmen Chan duymuştu onu. Arkasına bir bakış atıp sevgilisinin endişeli gözleriyle karşılaştı. Kafasını geri polislere çevirirken "Bize bir kaç dakika verseniz..." Dedi yalvaran gözlerle. Daha fazla uzatmanın anlamı yoktu. Zira sevgilisinin onu son gördüğüne elektrik şoku ile çarpılmış olmak istemiyordu.

  Önde olan polis kafasını sallayarak onay verdiğinde hemen arkasına dönüp sevgilisine sıkıca sarıldı ve dudaklarını boynuna bastırıp kokusunu iyice içine çekti. Jeongin'in kokusu onun tarif edemeyeceği kadar eşsizdi. Jeongin de onun hoodiesine tutunuyordu sıkıca. Başını Chan'ın omzuna gömerken göz yaşlarını tutmaya çalışıyordu.

  Felix ve Changbin'in birbirine veda etme şekli daha farklı ve daha özledi. Felix, Changbin'in yüzündeki her bir noktaya minik öpücükler bırakıyordu. Changbin ise gözleri kapalı bir şekilde beline tutunuyordu öylece. Son kez huzuru hissettiğini düşünüyordu.

Burnuna da bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildi Felix. Buruk bir gülümsemeyle ona bakarken Changbin de gözlerini aralamıştı. Ellerini yanaklarina yerleştirdi ve nazikçe yaklaştırarak dudaklarını birbirine bastırdı. Bu onların akıllarına ilk kez dudaklarının birbirlerine değişini getirmişti. İstemsiz gülümsemelerle öpüyolardı birbirlerini.

  Jisung onlara bakarken derin bir iç çekti. Şu an Minho ile böyle olabilirdik diye düşündü. Oysaki Minho'nun burada olmamasının sebebi de oydu.

  Hyunjin veda etmek için Seungmin'e yöneldi. Bir kaç saniye öylece bakıştılar. Bir şey yapmadan öylece birbilerini izlediler. Sonra Hyunjin'in yanağından aşağı bir yaş usulca süzüldü. Yapamıyordu, ona veda edemiyordu. Amansızca evine yerleşen bu güzelliğe şimdi öylece veda edemiyordu. Göz yaşlarının sonrası da hemen peşinden gelirken sertçe yanaklarını silip polislere geri döndü. "Sikerim böyle işi! Bırakmıyorum ben kimseyi! Kendi iyiliğiniz için her boku yapıyorsunuz ama onların düşüncesini yok mu sayıyorsunuz? Neden tam mutlu olmuşken yine hayatlarını karartıyorsunuz ki?"

Pet °SKZ°✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin