Herkes karakola toplanmış Hyunjin'in çıkarılmasını bekliyorlardı. O adam mucizevi bir şekilde Hyunjin'den şikayetçi olmamıştı. Aslında sebebi ortadaydı. Seungmin geri hayvana dönüşürken onun da görmesini istiyordu.
Seungmin ise tam bir harabeye dönüşmüştü. Diğerlerine olanları anlattıktan sonra ağlamaya devam etmiş, göz altlarının şişmesine sebep olmuştu. Zaten onun olanları anlatmasından sonra bir duyuru yayınlanmıştı. Duyuruya göre yarın bütün insan-hayvan ırkları toplanacak ve eski haline dönmeleri sağlanacaktı.
Bu onlar için çok kötü bir gelişmeydi. Daha birbirlerine yeni kavuşmuş olanlar vardı. Minho titreyen gözlerini Jisung'a çevirdi. Jisung yere odaklanmış bir şekilde eliyle oturduğu koltuğa daireler çiziyordu. Ne düşündüğünü anlamak zordu. Ama Minho'nun ne düşündüğü açıkca belliydi. Kaybetme korkusu bütün bedenini sarmıştı.
Chan ise Jeongin'i kendine çekmiş ve sıkıca sarılmıştı. Arada başına minik öpücükler kondurup her şeyin iyi olacağını söyleyip onu teselli ediyordu. Fakat farkındaydı ki yaşayacakları şeyler o kadar da güzel olmayacaktı.
Felix kediye dönüşmüş bir şekilde Changbin'in kucağında yatıyordu. Bu aslında ağladığını saklamak içindi. Bilmiyordu ki kedilerin ağladığı zaman gözlerinin dolu dolu gözüktüğünü. Anlasa da çaktırmıyordu bu yüzden Changbin. Şefkatle okşuyordu tüylerini.
Bütün bunlar olurken Hyunjin sonunda çıkmıştı demirlerin ardından. Arkadaşlarının yanına sessiz adımlarla ilerleyip onlarda kısaca göz gezdirdi. 'Hepsi benim yüzümden' dedi içinden. 'Eğer bu kadar kurcalamasaydım bunların hiçbiri gelmeyecekti başımıza.'
Hyunjin'i ilk fark eden Seungmin oldu. Hızla yerinden kalkıp sevgilisine sarılırken bastırdığı hıçkırıklarını gün yüzüne çıkardı. Hayatında hiç bu kadar üzüldüğünü hissetmemişti. Kalbi çok acıyordu.
Hyunjin'in elleri saçlarına çıkarken o da ağlamaya başlamıştı. Deli gibi korkuyordu olacaklardan. İlk gördüğünde yanında istemediği kişiyi şimdi yanından ayırmak çok güç geliyordu.
Fazla beklemeden ayrıldılar karakoldan. Zaten bozuk olan moralleri orada daha çok bozuluyor gibiydi. Apartmana geldiklerinde konuşmak için Chan'ın dairesine girdiler.
"Ne olacak şimdi?" Diye sordu Changbin oturduğu yere iyice yerleştiğinde. Felix hala insana dönüşmemiş üstüne üstlük kucağında uyuya kalmıştı.
"Geri hayvana nasıl dönüştürecek? Yapamaz ki." Dedi Hyunjin kararsız bir şekilde. Fakat yanıldığını da çok iyi biliyordu.
Yerinde dikleşti Seungmin. "Yapabilir." Diye mırıldandı. "Başından beri bizi eski halimize dönüştürecek iğneleri vardı. Bir sürü deney oldu orada. Başarısız olanları kurtarmaya çalıştılar ve... Kurtardılar da." Diye ekledi üzgünce.
Jeongin hatırladığı deneyler karşısında yüzünü buruşturmamak için zor duruyordu. O bilim insanlarının aldıkları sonuçlae her zaman iyi olmamıştı. Hatta kendileri türünün en iyi örneği olabilirlerdi.
Serçe dudaklarını yaladı Chan. "Direneceğiz." Dedi net bir sekilde. "Sizi onlara vermek gibi bir niyetim yok."
Üzgünce dudaklarını büzdü Jeongin. "Ama hyung... Bizi dinleyecekler mi ki?" Diye sordu çaresizce. Titreyen gözlerini ona sabitlerken dolmaması için ayrı bir çaba sarf etti. "Korkuyorum. Eski hayatıma dönersem bu güvenli ortamı kaybedeceğim. Ayrıca hiç kimse olmayacak yanımda. Siz varken..." Dedikten sonra sevgilisinin elinin üstüne elini koyup sıktı. "Sen varken... Neden o yanlız ve tehlikeli hayatı seçeyim ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pet °SKZ°✓
FanficHayatlarına heyecan arayan dört arkadaş perili olduğunu düşündükleri eve girmeye karar verdiler.