Anahtar -GAY

Yirmi Dokuzuncu Bölüm.

Merhabaaaa...

--------

"Bir hafta sonraya bilet bak ondan öncesi olmaz." Dedi, ne zaman gideceğimi konuşuyorduk.

Geçen gün geldiğimiz kafeye gelmiştik tekrardan. "Keremmm..." arkamdan ses gelince döndüm. Yüzünü net göremediğim bir kız gülücükler saçarak yanımıza geliyordu.

Kerem gözlerini kısıp kıza baktı, sonra yüzünü yumuşatıp ayağı kalktı, beş altı adım arkamda sarıldılar birbirlerine. Ayrılıp direk masaya oturdular.

Kızın yüzünü daha yeni görüyordum, sanki daha önce görmüştüm. Ben masada yokmuşum gibi sohbete daldılar, birkaç kere boğazımı temizleme bahanesiyle ses çıkardım ama ikiside dönüp bakmadı.

İkisine daha fazla rahatsızlık vermemek için arabanın anahtarını alıp masadan kalktım. Bunu bile farkketmediler.
Kelimeler olmadan da kırıla bildiğimi yeni anlıyordum.

Arabaya binip kontağı çalıştırdım ama nereye gidecektim bilmiyordum, Keremle birçok yere gitmiştik ama nasıl gidileceklerini öğrenmemiştim.

Sadece onun kafa dinlemeye gittiği evini biliyordum, en iyisi oraya gitmekti.
On dakika sonra eve yetiştim, telefonum yeni çalıyordu, salak yokluğumu yeni anlamıştı.

Açıp, "Ne var." Dedim bağırarak, "Nerdesin sen Teo." Dedi sesinden korktuğu belli oluyordu.

"Elinin köründeyim, yeni mi geldim aklına." Dedim, söylemeseydim içimde kalacaktı.

"Teo nerde olduğunu söyle yanına geleyim sonra kavga edersin." Dedi, acaba söylese miydim?

"Yanındakine ayıp olmasın iyice eğlenin sonra gelirsin yanıma boş laflarına kandırmaya." Dedim, yanından kalktığımı bile görmemişti, daha ne diyebilirdim ki.

"Teo özür dilerim hadi söyle nerdesin?" Dedi, "Senin evindeyim." Söyleyip yüzüne kapattım.

Acaba abartıyor muydum?

On dakika sonra zil ve kapıyı yumruklama sesi gelince ödüm koptu acaba beni döver miydi?

Korka korka yerimden kalkıp kapıyı gittim. Şuan her tepkiye hazırdım bir kere kapıyı açtım. Direk boynuma atladı, kafamı göğsüne bastırıp dudaklarını alnıma yapıştırdı.

Kokumu içine çekip, sımsıkı sardı. Korkmuş gibiydi vücudu titriyordu. Sinirimi belli etmek için ittim vücudu içeri geçtim.
Kapıyı kapatıp arkamdan geldi.

"Teo niye haber vermeden ayrılıyorsun yanımdan?" Dedi, sinirliydi sesi titriyordu.

"Yanındakinden başını kaldırıp baksaydın, niye gittiğimi görürdün." Dedim, sesim istemsizce yüksek çıkıyordu.

"Ya dalmışım Teo insanım ben de sürekli çocuğum gibi seninle ilgilenemem ya." Dedi,

"Ben sana benimle ilgilen mi diyorum, tanıştırmadın, konuşurken yüzüme bile bakmadın sonra gelmiş seninle ilgilenemem diyorsun, o zaman niye gelip sarıldın senden ilgi istediğim için mi?" Dedim, ilgi istediğim için mi sarıldı yani.

"Seni çok merak ettim, bir şey oldu diye ödüm koptu ilgili görünmek için değil, sarılmak güvenden olduğunu bilmek için sarıldım, lafi çevirme," dedi, derin nefes alıp devam etti.

"Sen benim için ne kadar değerlisin haberin var mı? Elin kızı için kalkıp yanımdan gidiyorsun basit kıskançlıklarını kenara bırak sana olan sevgimi gör..." yanıma gelip dibimde durdu.

"Gözlerime iyi bak kendi yansıması görüyorsun değil mi, ben de kime bakarsam bakayım seni görüyorum artık bana ne yaptıysan başkasına farklı gözle bakamıyorum senin sevgin her gün benim içimde daha fazla oluyor. Milleti kıskanmayı bırak içimde ki senin derdine düş..." dudaklarıma uzanıp kendi dudaklarını değdirdi.

"Çünkü seni her gün bir önceki günden daha fazla seviyorum." Dedi. Ellerimle kafasını tutup dudaklarına baskı uyguladım.

Yanağımda ıslaklık hissedince ayrıldım. Ağlıyordu...

"Kerem..." Onu öyle görünce benimde gözlerim doldu.

Hiçbir şey söylemeyip yüzümün her yerini defalarca öptü.

"Sana bir şey oldu diye ödüm koptu." Dedi, alnını alnıma dayadı, nefesi nefesime karışıyordu.

"Seni çok seviyorum... saçının her telini kurban olurum." Dedi.

Boynuna sıkı sıkı sarılıp kafamı boynuna gömdüm, "Ben de seni çok ama çok seviyorum." Dedim.

Bugünden anladığım tek şey Kerem için göze alamayacağım hiçbir şey yoktu.

-----------

Son üç gündür hasta olduğum için yazamadım kusura bakmayın.

Yeni kitap yayınladım, onada bakarsanız çok mutlu olurum.

Bu arada 10 k oldu çok teşekkür ederim.

Kendinize iyi bakın.