Anahtar -GAY

Kırk birinci bölüm

Medyaya çok güldüm mnfjdrnkl

Satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfennnn...
İyı okumalar, bu bölümde smut var...
-----

Yoğun ısrarlarım üzerine yiğidim beni İstanbul'daki arkadaşlarıyla tanıştırdı. Bir saate yakındır kafede altı kişiyle beraber oturuyorduk.

Ben dışında herkes çok rahattı. Kıskanç Kerem, başkasının yanında oturmamam için duvar kenarına oturtmuştu. Kendi ağırlığını üstüme vermesi dışında hiçbir problemim yoktu.

Arkadaşlarının hepsi çok samimi insanlardı. Beş kişi Kerem gibi takım giymişti, diğer de ceket kombinli spor giymişti.

Aralarında bir ben renkli gömlek ve pantolon giymiştim. Bu tuhaf hissettiriyordu.

"Kerem akşam eğlenelim diyoruz, hepimize ayarlayacağım senle Teo da ister misiniz?" Elinde yüzük vardı şerefsizin.

Artık samimi değillerdi kesinlikle...

"Yok ya sevmiyorum artık, zaten Teoyla başka yere sözümüz var." Dedi, benim masum sevgilim.

Gözüme aşırı tatlı geldi ısırmamak için zor tutuyordum kendimi resmen.

"Ee iyi siz bilirsiniz ama eğlenirdik be oğlum teke tek hemde." Niye ısrar ediyorsun şerefsiz. Ben bir daha seninle konuşturur muyum?

"Hamdi pezevenk mi oldum oğlum istemiyorum lan." Konuş sevgilim, söyle ben tek eşliliğe inanıyorum de.

"Hem ben artık sahipliyim lan bıraktım o işleri." Tutmayın götünü ısıracam şimdi.

"Teo sen de Kerem gibi hanım köylü müsün?" Dedi, üç numaralı bey, oturma sıralarına göre numara vermiştim.

"Ben biraz çekimserim bu konuda duruma göre değişir durum." Dedim, Kerem'e baktığımda gülümsüyordu bana. Bu bakış, 'Seni sonra sikecem.' Demekti.

Zaten başka istediğim bir şey mi vardı.

Diğerleri konuşmaya devam ederken Kerem kulağıma eğildi, "Teo sonra dayak yiyeceksin." Söyleyip kahkaha attı.

Daha sinir olması için, "Şu en sonda ki evli mi? Yakışıklı Allah için." Bakışları, değişince yine yanlış bok yediğimi anladım.

"Teo ağzını yüzünü siktirme bana dön önüne." Dişlerinin arasından fısıldamıştı.

"Ayy yapsan ne güzel olur, canım çekti." Saniyelik ciddi mıyım diye baktı, ciddi olduğumu görünce 'La havle' mırıldandı.

Masaya eğilip çayımı aldım. Dudaklarıma götürecekken Kerem hapşırdı. Bedeniyle beraber bende titreyince çay bacaklarına döküldü.

"AH-" diye bağırınca panik yapıp elimdeki bardağı bıraktım. Kalan çay tekrar üzerine döküldü.

"TT..oo" diye inledi. Hemen yerimden kalkıp elimi kemerine attım "Çıkar... çabuk çıkar..." ne diyorumdum ben "Maaa... çıkarma..." diye yırttım kendimi.

"Teo bir sakin ol amına koyayım." Kollarımdan tutup, sarstı beni, "Yandım zaten sen niye panik yapıyorsun." Elim ayağım birbirine girdi resmen.

"Kerem iyi misin la?" Benim kadar telaşlı olmasa da onlar da korkmuştu.

"İyim İyim... Teo arabada yedek pantolon falan olacak bana tuvalete getir." Dedi, hemen arabanın anahtarını aldım.

Çıktım kafeden Allah'tan arabayı karşıya park etmişti. Bagajdan pantolon alıp kafeye girdim hemen, garsondan buz isteyip, tuvalete ilerlerim.