Kırk altıncı bölüm

1.8K 134 36
                                    

Hâlâ okuyan var acaba...
---

"Ya Teo ne demek şirkete benle Panduf'ta gelmek istiyoruz orası oyun parkımı..."

Ya sabır... çektiğim 100. Sabır, nolmuş yani sevgilim, kocamın, yiğidimin çalıştığı yere gitsem...

"Şimdi kafamı duvarda parçalarım ha... bizde gelecez diyorum yani lütfen." Kucağım da Pandufla vestiyerin önünde oturuyordum.
Şuan annesi onu gittiği yere götürmeyen çocuklar gibiydim.

Olmaz deseydi bacağına sarılacaktım.
Dudaklarımı büküp suratına bakıyordum, eliyle burun kemerini sıkıp derin nefesler aldı, sanırım içinden sabır çekiyordu.

"Lütfen..." Panduf'u yukarı kaldırdım "lütfen babası.." oflayarak kafasını salladı, ayağı kalkıp dudaklarına uzandım, sıkı sıkı öpüp ayrıldım.

Kapıyı açıp dışarı çıktım. Rahatladım resmen, bir haftadır gitmek istiyordum derslerim yüzünden fırsatım olmuyordu.

Diyarbakır'da çalıştığı yerde herkes onun nasıl huysuz biri olduğunu bildiği için kimse yanaşmıyordu.

Ama buradakiler onun haşin görüntüsüne aldana bilirdi.
Ben de milleti kontrol etmek için gitmek istiyorum.

Panduf'da mecburen beni tutuyor yani mecburen tutması lazım yoksa mamasını keserim.

"Başımın belasısın yaw."

Arkamdan söylene söylene geliyor her zaman ki gibi, arabaya binip kapıyı sertçe kapattı, aklı sıra bana trip yapıyordu normalde kavga çıkartırdım ama şimdi çıkartırsam arabadan kovar beni.

"Panduf bak babacım, Kerem baba bize kıyamadı yine..." Panduf'u havaya fırlatıp söylenmeye başladım, belki yumuşardı.
Hiç umudum yok ama hâlâ Panduf'a ısınamamıştı.

Panduf miyavlayınca başını öptüm, Kerem hâlâ sinirliydi biraz niye bu kadar istemiyordu gitmemi anlamıyorum.
Böyle davranışları içimde şüphe oluşturuyordu.

Ona güveniyorum ama dişi kurtlara asla.

Araba da geçen 40-45 dakikanın ardından iş yerine vardık. Diyarbakır'daki kadar büyük değildi yine de küçük denemezdi.
Direk asansöre binip onun odasına çıktık.

Odası kesinlike mükemmeldi, açık mavi ve açık griden oluşuyordu, Kerem'in dizayn etmediği çok belliydi çünkü Kerem bu kadar zevk sahibi biri değildi.

Kendi düşünceme kahkaha atınca bakışları bana döndü, gözüyle 'Ne oldu' Hareketi yaptı.
"Yok bir şey Panduf'a gülüyorum." Tamam anlamında sallayıp bilgisayara çevirdi kafasını.

Şuanlık her şey normaldi, canımı sıkan bir şey yok.
Panduf huysuzlanınca tuvaletinin geldiğini anladım.

"Kerem..." bakışlarını bana çevirdi. Panduf'u havaya kaldırıp salladım "Çişimiz geldi." Evet o yeni bebek sahibi olan anneler gibiydim.

Pandufla ilgili bir şey olunca çoğul ek kullanıyordum bu çok hoşuma gidiyor, oysaki herkes gibi bende ilk başta öyle şeyleri sevmiyordum... insan evlat sahibini olunca çok değişiyordu.

Yüzüme ifadesiz bakıp "Yani..." dedi, ne demek yani... Panduf biraz daha büyüsün Kerem'in üstüne saldırtacam.

Ayağı kalkıp odada ki saksının önünde eğildim, buraya yapmamız da bir sakınca görmüyorum.
Zaten Panduf'un çişi süttür daha.

Kapı çalınca Keremle birlikte kafamı kapıya çevirdim bir kadın ve erkek girdi.
Girenlerle tanışıp dışarı çıktım.
Onlar dışarı çıkana kadar bekleme alanında oturmak daha iyidi içeride sessizce oturamaz onların dikkatini bozardık.

Odanın kapısı açılıp az önce erkekle birlikte giren kadın girdi, koltuklardan birine oturup bakışları karşıda ki boş duvara sabitledi, onu umursamadan Pandufla oynadım.

Boğazını temizledi sanırım dikkatimi çekmeye çalışıyordu.
Duvardan bakışlarını çekip gülümseyerek belini eğdi sesini kısarak:

"Teoaman bey size güvenebilir miyim?" Dedi, şaşırmadım dersem yalan olurdu.

İçtenlikle gülümsedim "Tabi buyrun." Oturduğu yerden kalkmadan bana yaklaştı.

"Kerem beyin anlattığına göre siz çok yakınmışsınız ona..."

Dediklerini bir şey söylemeden kafamla onayladım konuyu nereye bağalayacağını merak ediyordum.

"Duyduğuma göre Kerem beyin sevgilisi varmış, tanıyor musunuz?"

Konunun sonunun ne olduğu belli oldu, gelde sinirlenme şimdi...

"Evet tanıyorum da siz niye sordunuz?"

"Ben her şeyi açık açık söyleyen duygularımı etrafımdakilerden asla gizlemeyen biriyim, Kerem beyi gördüğümden beridir onu arzuluyorum ve elde etmek istiyorum ona olan hislerim heves mi yoksa duygu mu bilmiyorum belki siz bana yardımcı olursunuz."

DİL ALTIM NERDEE ALLAHIM!!!

Ne diyor bu kadın, elim ayağım titriyor resmen ya birde benden yardım istiyor yollu.

"Kerem'in sevgilisi var nasıl bir yardım edebilirim?"

Ulan hep mi böyleleri denk gelir bana, şimdi sinirden oturup ağlayacağım resmen.

Alaylı şekilde gülümseyip yüzüme yaklaştı, "Kalede kaleci var diye gol atmayalım mı yani"

Ne diyeceğimi bilmiyorum böyle bir kadına ne denir ki, o gollerin hepsi sana girsin.
Pekala sakin ol Teo sakın ol...

"Anladığım kadarıyla sizin mezhebiniz geniş ama Kerem'in size uyacağını hiç sanmıyorum sevgilisini çok seviyor ve asla aldatmaz buna adım kadar eminim."

"Duyduğuma göre sevgilisi Diyarbakırdaymış emin olun, onu bir köylü kızından daha çok mutlu ederim her anlamda tabi sizde yardım ederseniz."

Buradaki köylü kızı ben oluyordum sanırım...
Şimdi kendimi savunma sırası herhalde.

"Kusura bakın veya bakmayın sizin bileceğiniz şey, ben sevenlerin arasına asla girmem hele de sizin gibi ne olduğu belli olmayan biri için... size tavsiyem onlardan uzak durun... gerçi ben siz çıktıktan sonra her şeyi anlatacağım için Kerem kendini sizden uzak tutar zaten."

Son söylediğimden sonra bakışları değişti, ne yani birde gizleyecek miydim

"Ha bu arada köylü dediğiniz kız sizin gibi kendini başkalarına yamamaya çalışmıyor bence siz başkalarını daha fazla mutlu etme derdinden kurtarıp önce kişiliğinizi sorgulayın..."

Keşke kadın olsaydım da Keremle olan aşkımızı herkese rahatça savunabilseydim...
Kadına başka bir şey demeden kalktım yerimden biraz dolaşsam daha iyi olacaktı.

---

Diğer bölüm ne zaman gelir bilmiyorum.

Anahtar  -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin