F/ Kırk Bir

1K 330 4
                                    

İyi bölümler :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

---

Bir saat bir şekilde geçtiğinde hızlıca bu üsse adımımı attığım ilk yere ilerledim; Sorgu odasına. Öyle ki o alana tekrar gitmek beni bir şekilde geçmişe götürmüştü. Geleceği bu yöne çevirmeden öncesine... Lanet kararlarla sevdiklerime zarar vermeden öncesine... Babamla düşman olmadığım zamanın öncesine...

Kapıya ulaştığımda korumalık yapan elfler bir an kardeşimle bana baktı. Ben tam ağzımı açıyordum ki arkamdan Morris'in sesini duydum. Arkamı dönüp bize doğru yürüyen üç profesöre baktım. Morris dışındakilerle pek iletişimim olmamıştı. Bu yüzden şimdi de çok iletişime geçmeyi düşünmüyordum.

Elimi belime koyup bakarken onların hemen arkasında Laurita ve Farly'i gördüm. Yanımıza geldiklerinde kapıda korumalık yapan elfler Morris'ten onay aldı. Kapı açılırken içeri giren ilk kişi ben olmuştum. Şaşırmamıştım çünkü içerisi hâlâ aynıydı, sadece ortada oturan, başı öne eğik biri duruyordu.

İçeri birkaç adımla girdim ve diğerlerinin tamamen girmesini bekleyen korumalar, bizim ardımızdan kapıyı kapadı. Ağır kapının kapanışı bir an olduğum yerde sıçramama neden oldu ve Gytha elini sırtıma koydu. Bu sözsüz sorusunu algılayıp bir elimi kaldırıp iyi olduğumu sessizce belirttim. Ancak karşımda oturan melek iyi değildi. Kahkahalar atıyor ve benimle dalga geçiyordu.

Hatırlayamıyordum. Bu adamı gördüğümü hatırlıyor lakin nasıl gördüğümü, neden gördüğümü hatırlayamıyordum. Olayı hatırlayamıyordum. Bu... Bu... Daha uyanalı birkaç saat oluyordu! Rüyanızı hatırlar gibi olursunuz ama asla anlatamaz, seçemezsiniz ya... İşte öyle bir belirsizlikteyim.

Kahkahası sönen melek bana baktı. Gözleri oldukça korkutucuydu. Yeşil gözlerinin göz bebeği dikey ince bir ovaldi. Sanki irisini iki yana ayırıyordu. Bu görüntü ürkütücü olmakla beraber ilginçti de... İnsanda bakma isteği uyandıran gözlerdi. Ayrıca teni bembeyazdı ve saçları da öyle açık sarıydı ki... Yüzünün hatları çok keskin ve çıkık elmacık kemikleri göze çok batıyordu. Sivrice çenesi gülünce sanki daha da sivriliyordu.

Melek biraz debelendi ve gülümseyip eğilebildiği kadar öne eğildi. "Şapka çıkarmak isterdim, leydim. Ama görüyorsun, şartlar buna izin vermiyor." dedi. Gülünce gözlerine de şeytani bir ifade oturdu. Derin bir nefes aldım ve onun tekrar arkasına yaslanmasını izledim.

Onun önüne gittim ve ulaşamayacağı mesafeden hizasına indim. Gözlerinin içine baktım. "Kimsin sen?" diye sordum sessizce. Gülümsedi ve başını yana eğdi. "Bilmiyor musun?" diye soruyla sorumu cevapladı. Ona sabırla bakarken kaynayan kanımın onu görünce biraz olsun yatıştığını anladım. Kalbim biraz yavaşlamış, rahatlamıştım. Neden?

Bakışlarını ilk kaçıran oydu ve gözleri arkamdakilerde gezindi. Bense hâlâ onun tuhaf gözlerine bakıyordum. "Arkadaşlarınla tanışmak ne güzel bir onur." diye gülümsedi. Gözleri kardeşimin olduğu yere gidince yüzünü ekşitti. "Kardeşin için üzüldüm."

Bütün kanım çekilmiş gibi hissedince aniden ayağa fırladım ve yüzünü sertçe yakalayıp bana bakmasını sağladım. Gözlerimde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama şaşırdığını kolayca görebiliyordum. "Neden bahsediyorsun?" diye çıkıştım. Tekrar gülümseyince elimi sertleştirdim. "Leydim, görüşü ben görmedim." diye dalga geçince elimin gittikçe sıcaklaştığını hissettim. Bir haykırış odada yankılanınca elimi çektim ve ondan bir adım uzaklaştım.

Gytha elini omzuma koydu. "Fa-" Elimi kaldırarak onu susturdum ve önümdeki meleğe bakmaya devam ettim.

"Son kez soracağım. Kimsin?" Elimi tembihlemeye çalışırcasına kaldırmış ve işaret parmağımı ona doğrultmuştum. Elimi nasıl sıktıysam, kolum kasılmış ve tırnaklarım avcumun içine batmıştı. Başını kaldırdığında çenesinde elimin izinde bir yanık olduğunu görünce bir an şaşırmadan edemedim. Arkamdan tuhaf bir inleme çıktığında ben de kendimden irktim. Bunu gerçekten yapmıştım. Nefretimle.

faith -düzenlemede-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin