F/ Yirmi Yedi

1K 345 5
                                    

İyi bölümler :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

---

Phelps, Faith'e döndü. "Kılıç onlarda mı? Yani bu kesin?" Bu soru bir an gerginliğe yol açtı. Ancak Faith sanki ona, ciddi misin, bakışı atsa da Gytha ilk geldiğinde yapılan konuşmanın, kılıcın onlarda olmasına kanaat getirdiğimiz düşünceyi açıkladı. Melekler tek kelime etmeden Gytha'yı dinledi. Şaşkınlığını gizleyemeyen onca melek dehşet içindeydi. Hatta daha da kötüsü...

Morris dikkatleri tekrar elf-melek ilişkisine çekmişti. "Peki, aynı tarafta mıyız?" Faith tek tek meleklere baktı. En son bakışlarımız karşılaştığında ona hafifçe gülümsedim. Dostane olmasını planlıyordum. Umarım öyle olmuştur. Yoksa şu an, şu plan içerisindeyken bunu altüst etmek istemiyordu. Düşüncelerimin içinden sıyrılan bilinçaltım bana yan gözle sırıttı. Acı çekiyormuş gibi gülümsedin, sanki bir bacağını yavaşça keserek çıkarıyorlarmış gibi.

Omuz silkti. "Karşı çıkan yoksa evet."

Evet. Bu tarihe geçen en büyük olay olabilirdi. Yüzyılların görmediği bir anlaşma sağlanıyordu. Meleklerle elfler, Cehennem Melekleri ve yoldan çıkmışlar ile savaşacaktı. Yazılı halinin düşüncesi beni güldürüyordu. Diğer yandan belki bu masadaki melekler birkaç yüzyıl daha yaşayabilecek ve bu tarihe bakarken sonucun verdiği bir hisle ya gülümseyecek ya da gözyaşı akıtacaktı.

Farklı yandan bakacak olursak, bir olay, en büyük düşmanımızı dostumuz; en büyük dostumuzu düşman yapacak kadar ciddi, büyük ve bariz olabiliyordu. Sadece küçük bir olay... İşte bu yüzden bir karar verirken ya da bir söz söylerken dikkatli olmamız gerekiyordu. Birkaç gün öncesinde Faith'i esir almış ve sorguluyorduk. Hatta Morris işkenceye bile başvurabilirdi.

Ah!

Göz ucuyla Bard'a baktım. Ona baktığımı sezmiş gibi gözlerini bana çevirdi. Soran bakışlarımdan bir şeyler anlamasını bekliyordum ki bunu başardı. Başıyla onayladı. Ben derin bir nefes alıp dirseklerimi masaya koydum. Bu hareketim gözleri üzerime çekmişti.

Başka bir sorunumuz daha olabilirdi. "Bundan birkaç yıl öncesinde, bir elf öldürülmüş ve..." sustum ve Bard'a baktım. "Ölüm nedeni bulunamamış." Morris bana soran akışlarıyla döndü. Aldırmadan devam ettim. "Kişilerin bedenlerinde derin pençe izleri varmış."

Faith gözlerini kıstı. Meleklerdeki gerilim artınca Faith el hareketiyle susturdu. Kendisi de gerildi. "-miş?" Ben ağzımı açarken Bard konuştu.

"Bir arkadaşım." Böyle bir atılmadan sonra bir kez öksürerek kendisini toparladı. "Ben Amerika'dayken şüpheci durumlar seziyordum. Bir gün esrarengiz bir konu geçti ve sonraki gün öldü. İnsanlar bunu araştıramadı. Elfler devralınca bunun olağanüstü bir olay olduğunu söylediler ki ben de olay yerini görmüştüm."

Gytha ağzını açtı ama ablası tarafından susturuldu. Herkes donup kalmıştı. "Bana tarif et." dedi. Gytha koltuğuna sinmişti ve sadece göz hareketleriyle olayı takip ediyordu. Şuan meleklerdeki tepki herkesi ürkütüyordu. Ne söylese inanabilirdik çünkü bilmiyorduk.

Bard isteğine omuz silkti. "Kedi tırmığının on belki daha fazla kat büyüğü gibi." Elfler olarak Bard'a dönüp bezmiş ifade attık. Gerçekten mi? Kedi mi? Benzetmesine cidden bayıldım!

Sadece Morris olaya daha ciddi yaklaşmıştı. "Fikrin nedir?" Gytha bu sefer konuşabilmenin sevinciyle ablanıza döndü. Ki bu da kursağında kaldı. "Ze..."

Faith aynı anda, "Belki. Ama bu düşünceyi kesinleştiren bir yargı olmalı. Cinayetin belgelerini bulabilir misiniz?" Bakışları Bard'a çevrilince arkadaşım istemeyerek başıyla onayladı.

faith -düzenlemede-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin