FAİTH FİNAL!

564 125 8
                                    

Finale geldik arkadaşlar. Ben çok heyecanlıyım. Peki ya siz? Diğer bölümlere göre çok kısa ama bence size o heyecanı verecek :)

İyi finaller :)

IG: ki.vara / varaninkaleminden

°Vara

°Vara

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---


Kılıcı büyük bir hışımla savurdum ve yaratığın kafasını uçurdum. Yere damlayan kan çimeni yakıyordu ve çimen yangınla tıslıyordu. Toprak kanıyla ıslanırken ben çoktan ikincisine geçmiştim ve yaratığın pençelerinden kurtulmaya çalışıyordum. Büyük pençeleri görünce aklıma Fiona'nın cansız bedeni geldi. İçimde acıyla büyüyen nefret, bedenime istemsizce hançeri çektirdi ve tam kalbine atış yaptırdı. Hançerle beraber dosdoğru yere yığıldığında bir haykırış duydum.

"Bard!" Adımı duymamla başımı çevirdiğimde Laurita'nın düşmek üzere olduğunu ve hemen arkasında Farly'nin yüzükoyun yerde uzandığını gördüm. İçime düşen bir panikle Laurita'ya yardıma koştum. Önüme çıkanları öldürmüyor, savuşturuyordum. En sonunda arkadaşımın yanına ulaştığımda kendisine pençe savuran yaratığı yere sermişti. Bana döndü. Gözleri ıslaktı ve ağlıyordu. Yüzünde is lekeleri vardı ve terden saçları yüzüne, ensesine yapışmıştı. Ona baktım ve omzunu bir kez sıkıp bize doğru gelen yaratığa döndüm. Biri daha düşerken Laurita'nın, "Bunların sonu gelecek mi?" dediğini duydum.

Hayır. İsterik bir şekilde güldüm ve ona yakınken, aramızda Farly öylece yatıyorken "Bence gelmeyecek?" dedim. Laurita haykırıp bir yaratığı daha düşürünce Farly ile ilgileneceğini söyledi. Ben onları korurken Laurita, Farly ile ilgileniyordu. Tek sorun üstümüze çullanan bu yaratıklar bizi tek tek eliyor ama sonu gelmiyormuş gibiydi.

Laurita'dan acıyla beraber "Nefes almıyor!" diye bir haykırış çıktığı o kısa sürede ona döndüm. Farly'de hiçbir yaşam belirtisi yoktu ama önüme dönmek zorunda kaldığımdan onunla çok fazla ilgilenemedim.

Farly yıllar boyunca arkadaşım olmuştu. Hiç birlikte savaşacağımızı düşünmemiştim. Hiç onu bir savaşta kaybedeceğimi de... Faith görüşü söylediğinde de korkmamıştım. Amerika'da yaşananlardan sonra savaşmayacağını söylemişti. Bildiklerine göre de bunu yapmayacağından emindim. Şimdi burada, hengamenin en orta yerinde, Cehhenem'in tam üstünde durmuş, kız arkadaşının kollarında son nefesini vermişti.

Acıyı hissettiğimde kılıcımı bütün gücümle salladım. Bir iblisin başını yerinden ettim. Kan fışkırırken diğerine geçiyordum ve bunun daha ne kadar devam edeceğini sorguluyordum.

Taa ki yaratıklar bir anda kaybolana kadar...

Kılıcı tam başka yaratığın boynuna geçirecektim ki kılıç boşa döndü ve hiçbir engele takılmadı. Kaşlarımı çatıp kaybolan yaratığın yerine baktım ve Laurita'ya döndüm. Kız da şaşkındı ama gözleri hâlâ ıslaktı. Kıpkırmızıydı ve alevlere uyum sağlıyordu. Ben yanına inip Farly'e bakıyordum ki bir çığlık gökyüzünü deldi. Laurita ile birlikte başımızı kaldırıp çığlığın merkezine baktım. Gytha yere düştü ve yavaşça Faith'e doğru ilerlemeye başladı. Kız yere çökmüştü ve ellerine bakıyordu. Kan vardı ellerinde. Hem de çok fazla kan... Önünde ayakta dikilen Perses'i gördüm. Sırıtıyordu ve elindeki kılıcı çeviriyordu. Eğilip diğer kılıcı almak üzereyken Faith atıldı ve kılıcı yana doğru, bize doğru fırlattı. Kılıç önümde yere saplandı, etkiyle de bir süre titredi. Meleğin bir şeyler demesini beklemeden onu kaptım. Ancak Perses'in hâlâ sırıtarak önündeki kıza baktığını gördüm.

"Aşağıda görüşürüz, Seçilmiş." dedi son kelimeyi adeta tıslayarak. Kahkaha atıp o da kaybolurken, her şeyi o zaman fark ettim. Faith'in kanatlarını... Faith'in bedeninden kopan kanatlarını, yerde, öylece dururken, kızın sırtı kan içindeyken gördüm. Faith öylece yere bakıyordu ve Gytha haykırıyordu.

"Kanatları..." dedi Laurita. Ben ayağa kalkarken Gytha bir hışımla ablasına sarıldı. Ağlıyordu ve inkâr edip duruyordu. Başını iki yana sallıyordu. Faith ona sarılana kadar buna devam etti.

Kızın sakin ve perişan sesi kulaklarımı acıtmıştı. "Vaz geçme, Gytha." dediğinde kızın hıçkırıkları duyuldu. "Nasıl?" diye bağırdı ve ona bakmaya başladı. Faith hafifçe gülümserken elini kardeşinin yanaklarına koydu. "Bu Perses'i bir süre oyalar."

Yanına inen diğer melekleri o zaman fark ettim. Herkes öylece kalmış ve Seçilmiş'in kanatlarının öylece yerde durmasını izliyordu. "Bunu nasıl yaparsın!" diye bağırdığını duydum Gytha'nın. Elini önünde topladı. Sonra sıkıca ablasına sarılıp elini sırtına, kan için de kalan sırtına götürdü. Yeşil huzmeler yayılmaya başlamıştı ki Faith onu çekti ve kendisinden ayırdı.

Elini tuttu. "Davamızdan vaz geçme, Gytha. Babamla karşılaş ve manastırı geri al. Melekleri topla." Faith konuşurken Gytha gözyaşları içinde başını iki yana sallıyordu. Topladığı saçlarından çıkan tutamlar kızın gözyaşı ile ıslanmış yanaklarına yapışıyordu. "Artık Lidersin." diye fısıldadı ama bunu herkes duymuştu.

Birkaç adım yaklaştım ve Faith'e baktım. Bana doğru attığı kılıca döndü. "Bu Tanrı Hançeri." dedi elimdekini kast ederek. "Savaş Meleği'nin Kılıcı hâlâ Perses'te." Gytha kaşlarını çattı ve başını iki yana salladı. "Kullanırken dikkat edin." diye ekledi.

Yanına gelen arkadaşını tanıdım. Una. Ona doğru gelip yere çöktü. Elini kıza uzatıyordu ki eli bütünüyle Faith'in içinden geçti. Şu an dikkatli baktığımda arkasında kalan tahrip olmuş çimeni görebiliyordum. Melek yavaşça silikleşiyordu ve artık kimse ona dokunamıyordu. Bunu fark eden Gytha tamamen kendi içine kapandı ve haykırmaya başladı.

Başını kaldırıp Faith'e baktığında kardeşine gülümseyen kız herkesi şaşırttı. "Hep senin yanındayım Gytha. Unutabilirim ama tekrar hatırlamak için çok çabalayacağım." dedi. Gytha gülümsemeye çalışırken bir yandan da ağlıyordu. Faith elini kızın gözyaşlarını silmek için uzatıyordu ki eli havada durdu, yumruk haline geldi ve elini indirdi.

İçimde bir acının alevlendiğini hissettim. Gözyaşlarım yuvarlanmak üzere olduğunu hissettim. Faith bana döndüğünde içimdeki acının bir kez daha körüklendiğini fark ettim. Gytha kız kardeşi tamamen kaybolurken direkt olarak ona bakıyordu. Elini onun önünde çimenlerin üstüne koydu ve sessizce "Seni seviyorum." dedi.

Faith buna karşılık vermedi. Çünkü gözlerine baktığımda artık orada bir boşluk olduğunu ve kardeşini bile hatırlamadığını anladım. Bütün doksan beş yılın, güzel anıların, kardeşinin, sevdiklerinin, bardaki güzel anların hepsi tamamen silinmişti. Tıpkı tamamen kaybolan bedeni gibi.

Seçilmiş düşmüştü.

SON

22.05.2022

faith -düzenlemede-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin