F/ Yirmi Üç

1.1K 386 54
                                    

İyi bölümler.

Yorumlarda buluşalım :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

°Vara

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---


Bir süre dolanan sohbet ve imalı bakışlardan sonra ayağa kalkan Faith arkadaki iki arkadaşına döndü ve kolunu açarak onları kovar gibi salladı. "Haydi bakalım! Burada iki yaralı var ve ben bu kadar yorgunken onların benden çok daha yorgun, uyumaya istekli olduğunu biliyorum. Bu yüzden, odalarınıza gidin!" dedikten sonra tekrar elini salladı. İki melek afallarken kız elini sallamaya devam ediyordu. Konuşmak üzereyken susturdu ve tekrar kovdu. Ben uyur muyum, bilmiyorum ama Bard'ın biraz yatışa doğru kayışı yüzünü incelememe sebep oldu. Gözaltlarında koru izler vardı. Ayrıca saçları darmadağınıktı ki bu Bard'ın prensibine uyan bir madde değildi. O her zaman düzenli ve güçlü görünürdü. Hatta onu yıkılması gerektiği durumlarda bile dik başlı olduğunu hatırlıyorum. Ne kadar heyecanlı ve pozitif olmasına rağmen onunda bir kotası vardı.

Bizler meleklerden çok farklıydık. Farlığımızın tek farklı yanı kulaklarımız ve çevikliğimizdi. Tamam, belki sağlığımız insanlara göre biraz daha yüksekti lakin bir melek gibi değildik. Ayrıca Melekler her daim manastırda olurdu. Bizler ise ailelerimizle büyümüş, insanlar içinde yaşamış, onların arasına kimliğimizi ifşa etmeden girmiş ve en azından dünyayı tanıyorduk. Okullarımız vardı, lise eğitimimiz tamamlandıktan sonra alanlarına göre dağılıyoruz. Herkes istediğini yapabiliyordu. Lakin herkes, mesela ben, bu kadar şanslı değildi. Benim ailem, tıpkı benim gibi, savaşçıydı. Onları kaybetmiştim. Ne yüz, ne his, ne de varlıklarından haberdardım.

Faith aradaki perdeyi çekti ve dışarıdaki elflerin bizi görmesini yasakladı. Hem heyecanlı hem de endişeli gibiydi. Gülümsemesi gözlerine tam ulaşmıyordu. Çünkü gözlerinde büyük bir endişe gizliydi. Bu durum beni düşüncelerimden cımbızla sıyırdı.

Elini bize doğru kaldırdı. "Büyük bir sorunumuz var. Ama iyi haberi de ulaştırmak istiyorum. Sanırım çok büyük bir adım attık." dedi.

Gözlerimi kısıp ağzımı açtığım an Faith beni susturdu. "Babam melekler karşısında inancını yitirmiş durumda. Bu da demek oluyor ki Cehennem Melekleri karşısında melekler bizimle aynı fikirde." Sustu ve derin bir nefes aldı. Dik durdu ve gülümsemenin yerini endişe almasını bize çok güzel gösterdi. "Kötü olay ise, sanırım Cehennem Melekleri karşısında çok büyük bir çöküş yaşadık. Bu saldırı bizi çok geriye atacak çünkü önemli, sizin önemli bulduğunuz, savaşçıların çoğu yaralandı. Ben Cehennem Meleği olsaydım, bu harika anı kollar ve saldırırdım." dedikten sonra kalbim birkaç kez sertçe çarptı.

Haklıydı. Şu an ciddi anlamda tehlike altındaydık. Eğer bu olaydan haberdar olurlarsa kesinlikle saldırırlardı. Çok fazla yaralımız yoktu ama bu, adını vermediğimiz minik, ordu mensuplarından büyük çoğunluğu yaralıydı. Benim kalkıp antrenmanlara dönmem ne kadar sürerdi ya da Bard kalkabilir miydi, bilmiyorum. Bizim gibi olan bir sürü elf varken tek güvencemiz diğer savaşçılar ve melekler oluyordu. Bu durum da bana gülünç geliyordu çünkü atalarımız meleklerin her adı geçtiğinde lanet okuyup aşağılayan kişilerdi. Biz ise şu an hayatımızı onlara teslim edecek kadar harmanlanmıştık.

faith -düzenlemede-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin