KIRIK ANAHTAR -1-
WattpadFantasyTR, FANTASTİK VARLIKLAR DÜNYASI LİSTESİNDE!
Doksan beş yıldır seçilmiş bir melek olmayı istemeyen Faith, ihanetle suçlandığında ve ırkı ikiye bölündüğünde bunu acıyla kabullenmesi gerekir.
Asıl düşmanının kim olduğunu...
Tekrardan merhabalar. Kendi ve kurgu hesaplarım için:
IG: archiivara
hesaplarını takip etmeyi unutmayın :)
🎶2WEI - Hit The Road Jack
İyi bölümler :)
°Vara
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
---
"Ne yapacağız?" dedim odada volta atmaya devam ederek. Melekler Faith'i, düpedüz yalnız bıraktı; herkesin önünde adeta terk edildi, bu korkunçtu. Şimdi ise çatıda yoğun düşüncelerini tekrar tekrar dinliyor gibiydi.
İşin daha da tuhaf yanı, meleklerin onun düşüncesini duyunca bir an şoka girmiş gibi olmalarıydı. Yoğun, büyük bir ihanete uğramış gibiydiler. Özellikle babasının ona yönelttiği bakışlar gerçekten korkunçtu. Büyük kudretiyle kızına tokat atmış gibiydi ve ben bunu gördüğümde kalbimden vurulmuşa döndüm.
Aydınlık odada, parlak masanın önüne masaya paralel yerleştirilmiş siyah deri koltuklardan birinde Farly duruyordu. O kadar gergin görünüyordu ki ayağı Japonya'ya bir kez daha tsunami vurduracak şiddette sallanıyordu. Ben ise kırık beyaz renkli zeminde tiz sesler çıkararak yürüyordum.
Olanların ardından Morris, Profesörlerle görüşmeye çekilmiştti toplantı odasında. Biz ise ofisinde beklemeye devam ediyorduk. Diğerlerinin buna yorumu ne olacaktı bilmiyorum ancak bir Seçilmiş'i ortada bırakmayacakları aşikardı. Tek sorun, bu meleğe ne derecede güvenecekleri idi.
Elimi kıvırcık saçımdan geçirirken parmaklarıma takılan saçlar çekildi. Ama umursamadan bakışlarımı direkt Bard'a çevirdim. Camın kenarına yaslanmış Faith'in çatı kenarından ayaklarını sallayarak oturuşunu izliyordu. Ben odada -sayamadığım kadar- tur attığım esnada o da sakince pencereden bakıyordu. Farly ise koltuğunda oturmuş elindeki kalemi çevirmekle meşguldü.
Sessizliği delip "Onu yalnız bırakmış olamazlar, değil mi?" dediğimde Bard ve Farly hareket etme zahmetine girerek bana baktı. Bakışlarım ikisi arasında giderken Farly gerindi. "İhanet etmiş olduğunu düşünüyorlar." Sesi sakin ve oldukça havadan sudan konuşur gibiydi.
Başımı iki yana salladım ve birkaç tur daha atacakken Bard omzumdan tutup beni masanın önünde duran koltuklara oturttu. Ben ona bakarken sakin olmamı tekrar edip duruyordu. Ama olamıyordum. Sakin kalamıyordum. Koca melek sürüsü kendi liderlerini kurtarmaya gelmişken...
Lider... Liderleri olduğunu söylemişti. Acaba, gerçekten de lider miydi? Sonuçta babası da seçilmiş olduğunu söyledi; Yine de kızını bırakıp gitti. Bu durumu aklım almıyordu. Melekler, Tanrı ne derse yapmak zorunda değiller miydi? Tanrı, bu noktada ne yapmalarını söylemiyor muydu?
