F/ Otuz Beş

1K 341 5
                                    

İyi Bölümler :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

---

Son hız odama çıkarken kişilerle temasa geçmemeye çalışıyordum. Zaten çoğu da bana aldırmıyordu. Alışmış sayılırlardı yıllardır düşman olan melekler ile aynı üssü paylaşmaya. Ben de artık bu koridorları manastır koridorları gibi tanıyordum. Beyaz duvar ve karo döşemeler, siyah kapılar, araya yerleştirilmiş süsler ve hareketini bacaklarıyla sağlayıp normal bir şekilde yürüyen elfler artık tanıdıktı. Kulaklarını görünce panik yapmıyordum ama onlar benim kanatlarımı görürse ne yapardı bilmiyorum.

Lakin şuan daha çok önem verdiğim; elimdeki kitap ve bulabileceğim bilgilerdi. İlginç bilgiler bulabileceğime inanıyordum. Savaş esnasında işimize yarayabilecek güçler bulabilirsek, en azında bir adım daha atmış olacağız. Belki elflerin melek ve insanların çiftleşmesinden oluşmasını düşündürecek bir durum varsa, bunun da bir nedeni olmalıydı. Yararlı bir neden.

Odama girdiğimde Gytha orada değildi. Perdelerle karanlığa boğulmuş odayı aydınlattım ve hızlıca yatağa oturup kitabı açtım. Bağdaş oturmuş, önüme bir defter, Elfler ve Bilinmeyenler kitabı, elimde kalemle satırları okuyordum. Aksiyon romanı olsa bende bırakacağı izlenim bu kadar harika olmazdı. Asla sıkılmıyor ve satırlar su gibi akıp geçiyor, aklımda yararlı gelenleri deftere not ediyordum. Sürekli hareketliliğinden ve biyolojilerinden bahsetse de en sonunda yararlı bir bilgi bulabildiğime inanıyordum.

Taa ki o başlığı görene kadar; Elflerle Özel Güçler. Başlığı görünce bir an kaşlarımı çattım. Elflerin özel güçleri oluyor muydu? Nasıl? Bunu illa öğrenmiş olurduk. Silkelendim, okumaya başladım ve gördüklerim karşısında kaşlarım havada kaldı. Son noktasına kadar okudum, not aldım ve aklımda planlar kurdum. Bu harika bir özellikti ve kullanılırsa, başarıya ulaşırsa bize ciddi güç kazandıracaktı.

Elfler, meleklerden güç alabiliyor, kullanabiliyordu. Bunun bir ayinle yapılıyor ve ayinin zorlayıcı oluşu dışında bir sorun yoktu. Ancak bunu birine sormalı ve gerçekliğinden emin olmalıydım. Daha önce duymamış olmam ciddi bir sorun olmasından mı, yoksa bu tozlu kitabı ölüme terk etmelerinden mi kaynaklanıyordu, bilmiyorum ama Morris bu işi çözerdi. Belki o da yararlı bulur ve birkaç elfi buna teşvik edebilirdi. Ayrıca bu güç alma durumu melekler ve elfler arasında bir bağ da kuruyordu. Yani, Cennet bu güç alışverişine izin veriyorsa lef ve melek ataları arasında bir bağ olmalıydı.

Ayağa kalktım. Kitap ve defterimle birlikte odamdan çıktım. Son hız Morris'in odasına yöneldim. Çalışma odasına vardığımda kapıyı bir kez tıklatıp cevap beklemeden açtım. Pencereden dışarıya bakan Morris bana döndü ve soran gözlerle baktı. Derin bir nefes aldım ve içeri girdim. Bu bulduğumu söylemekte hâlâ kararsızdım. Sonuçta bu kadar yol gelmiştim. Dönüşü yoktu ama bir şekilde elf biyolojisini araştırmış olmam... Tuhaftı. Özellikle ben Farly'i engellerken.

Ben kapıyı sakince kapatırken pencereden bakan yaşlı adam konuştu. "Evet?" Kalın ve yetişkin sesi sessiz odada yankılandı. Bana döndüğünde gayet sakin ve sıradandı. Soran gözle bakınca Morris'in masasının önünde kalan koltuklara yerleştim, defteri açtım ve Morris'e baktım.

Kızmazdı. Ama güven... Etkilememeliydi bence. Ama neler olabileceği bilinmez bir kuyu gibiydi. "Bugün aniden gelen bir fikirle sizin hakkınızda bilgi edinmek istedim. Kütüphanenizde bir kitap buldum. Bilinmeyenlerinizi sunuyordu." Durdum ve kaşlarımı çattım. "Düşününce kitabın adı saçma geldi. Çünkü bilinmeyen olmuyordu." Bakışlarım notlara gidince hafif yüz buruşturdum. Saçmalıyordum.

Tek seferde boğazımı temizledim ve konuşmama geri döndüm. "Biliyor olabileceğini düşündüğüm bir bilgi edindim. Bir ayin. Elflerin güçleriyle alakadar." Bana yaklaşmamış, penceren bakan Morris, ilgisini çeken kelimeleri ağzımdan yuvarlayınca bana tamamen dönüp koltuğuna ilerlemeye başladı. "Bu ayinde bir elfin melek güçlerinden yararlanabileceği yazıyordu."

Defteri açtım ve tekrar göz gezdirdim. Ben konuşmadan Morris başladı. "Duymuştum. Ciddi bir ayin ve başarısızlığında ciddi sorunlar doğurabilir." Başımla onayladım ve defteri yine yanıma indirdim.

"Seçilen kişi..." Durdum ve doğru kelimeleri seçmeye çalıştım. "Kanı tükenene kadar akıtılıyor, zayıflığından yararlanan melek ruhuna süzülüp ona güç bahşedebiliyor." dedim. Acımasızca.

Morris sakince, elleri masada birleşmiş bir şekilde bana bakıyordu. "Bunu yapmayı..." dediğinde sözünü keserek "Evet, düşünüyorum." dedim. Morris hafifçe güldü ellerine baktı. Sonra bana döndü.

"Delirdin galiba."

Omuz silktim ve güldüm. "Belki." Bir süre sessizlik oldu ve ikimizden de yorum çıkmadı. Arkamdaki koltuk sırtlığına dayandım. Deftere baktım. "Ruhu süzülen melek ve elf bir süre baygın, daha doğru koma halinde kalıyormuş. Melek çabuk toparlanıyormuş ama elf..." Yüzümü buruşturdum. "Doğal olarak kanı süzülüyor. Ama Gytha var. Tedavi edebilecek biri."

Morris kaşlarını çattı. "Ölmüyor mu?" Başımı iki yana salladım. "Ruh zamanında süzülürse ölmüyor." Elimi çeneme götürdüm ve düşünüyor gibi yaptım. "Düşünsene, Gytha'nın iyileştiriciliği ile bir şifacı ekibi kurulabilir. Savaşmayı da öğrenirler ama asıl amaçları arka safhalarda düşenleri iyileştirmek olur."

Başıyla onayladığı sırada "Etkili bir ekip olur. Ancak bu Gytha'nın ya da senin gücünü düşürmez mi?" diye sordu. Kaşlarımı çattım ve bir süre deftere baktım. Bununla ilgili bir not görmemiştim ama olası bir durumdu. Sonuçta gücü 'paylaşıyorduk'.

Karşımda duran elfe bakmaya başladım. Bunu derinden düşünüyordu ama biraz şüpheci ve olumsuz bakıyordu. Kollarımı birbirilerine doladım ve bir karar vermesi için bekledim. Bu iyi bir avantajdı. Yapılabilirdi. Eğer emin olduğum güçlerle aktarma yaparsam harika olurdu. Tam ağzımı açtığımda Morris konuştu. "Birinin ruhuna süzülmeyi bilen bir melek olabilir mi?" dediğinde durdum.

Haklıydı. Daha önce birinin ruhuna süzülmemiştim ve bu denememiştim. Açıkçası, plan yapsak bile bunu denemeden bilemezdim. Ruha süzülmek. Nasıl yapılacağına dair bir fikrim yoktu. Ama başarırsak harika olacaktı.

Başımı iki yana salladığımda arkasına yaslandı. Elini iki yana açtı. "Kendisine bunu yapacak bir elf bulursan ve 'ruha süzülmeyi' bilen biri bulursan..." Derin nefes aldı. "Harika olur." Her açıdan sorunlu bir plandı ama dediği gibi harika olurdu.

Morris pencereye dönerken ben de gülümsüyordum. Başımla onayladım ve doğruldum. Konuşma bitmişti ve çıkmam gerekiyordu. Daha nazik olabilirdi, değil mi?

Odadan çıktığım sırada kimseden ses çıkmadı. Yapılıyorsa ne zarar gelirdi ki? Bu konuda kendisi gönüllü olursa, kimse buna karışamazdı. Hoş, intihar çözülebilen bir sorundu. Bu gönüllülüğü de intiharla eş değer tutabilirdik, değil mi?

Odama tekrar vardığımda kendimi yatağa attım. Yüksek tavana bakarken aklımdan melek-elf bağını düşündüm. Bir elf kendisini feda edebilirdi de, ben bunu yapabilir miydim? Ruhuna girip onunla bütünleşebilir ve güç aktarabilir miydim? O kadar gücüm var mıydı? Gücümü daha dün almışken... Ne özgüven ama!

Ellerimle yüzümü kapadım. Derin nefeslerim ellerimin arasından süzülüyordu ve hafif bir his oluşturuyordu. Bu bizi ilerletecek bir adımdı. Karşımızda sırf meleklerden oluşan bir orduda elflere de katkıda bulunacak adımlar atmalıydık. Bir melek elften kas kuvveti olarak güçlüydü. Ama bu bizi daha denk hale getirirdi. Belki de daha güçlü. Çünkü dünyada melek sayısı elften katbekat azdı.

Bunu geliştirmeliydik.

---

Eğer bu yazıyı Wattpad harici bir yerde okuyorsan kötü amaçlı yazılım saldırısı riskinde olabilirsin. Eğer hikayeyi orijinal halinde ve güvenli bir şekilde okumak istiyorsan Wattpad'de @varai_ isimli profilden ücretsiz okuyabilirsin. Teşekkür ederim.

---

Bölüme 10 üzerinden puan verebilseniz, kaç verirdiniz?

Yorumlarda buluşalım :)

İnstagram; ki.vara / faithhofficial

°Vara

faith -düzenlemede-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin