19: kontrolünü kaybetmek

1.4K 80 34
                                    

"Ah!"

Taeyong başını geriye atarken inledi; ellerinden biri, göğüs uçlarını dişlemekle meşgul olan gencin kumral saçlarını buldu ve onu kendine daha çok bastırdı.

Jaehyun kıpkırmızı olmuş göğüs uçlarına yeteri kadar eziyet ettiğini düşünmüş olacak ki diğerinden yüksek sesli bir inildeme almasına sebep olacak şekilde dişlerini son bir kez dudakları arasındaki şişikliğe geçirdi.

Geri çekildiğinde önündeki şaheseri biraz izledi, şaheserini. Pembelinin boynu, omuzları, göğsü, karnı bıraktığı izlerle doluydu: Yer yer kızarıklıklar, morluklar, hatta ısırık izleri.

Taeyong böyle mahvolmuş halde gerçekten de çok güzel görünüyordu, teninin her noktasına kendinden izler bırakmak istiyordu Jaehyun. 

Ama ikisi de gittikçe sabırsızlaşıyordu ve kumral daha fazla bekleyebilecek gibi hissetmiyordu. Ellerini onun beline, oradan da kot pantolonuna indirdi.

Düşük bel pantolonununun düğmesini açtığı gibi ondan kurtuldu. Taeyong'u sadece file çorapları ve çamaşırıyla gördüğünde ise yutkunmadan edemedi. Elleri ister istemez tekrardan belini buldu ve parmaklarını çorabının iplerinde gezdirmeye başladı.

"Bunu çıkarmamı istemiyorsun, değil mi?"

Taeyong sırıtarak sordu, Jaehyun'un arzuyla koyulaşmış gözleri onu ele veriyordu.

Eh, bir de gözlerini tüm gün üzerinden ayıramaması da vardı.

"Çok mu belli ettim?" Jaehyun kaşlarını kaldırıp sorduğunda diğeri ufak bir kahkaha attı, yerinde doğrulup yüzlerini yakınlaştırdı.

"Hoşuna gideceğini düşünmüştüm zaten."

Dudaklarını birleştirdi, kumrala uzun, ıslak bir öpücük verirken bir yanda çamaşırından kurtulmaya çalışıyordu. Nefeslenmek için ayrıldıklarında Taeyong çorabını tekrardan üzerine geçirdi, gözleri kumralınkileri buldu ve ondaki açlığı gördüğü gibi gülümsedi.

Kollarını omzuna atmış, tekrar bir öpücük için ona doğru yanaşmaya başlamıştı ki Jaehyun onu durdurdu. Dudakları aralı, ne olduğunu soracaktı ki kumralın buz gibi sesi odada yankılandı.

"Arkanı dön, dizlerin ve dirseklerin üzerine."

Taeyong büyüyen gülümsemesini durdurmak için alt dudağını dişledi, bunu beklemiyordu.

"Ne zamandır bu kadar emir veriyorsun?"

Jaehyun yoğun gözlerini onun heyecan dolu olanlarından çekmeden yine aynı, hatta daha da baskılayıcı ses tonuyla cevapladı.

"Bana kendimi tekrar ettirme."

Şaşkınlıkla gözleri açıldı pembelinin.Ne olmuştu Jaehyun'a bilmiyordu, buna alışık olmadığı kesindi. Genellikle kontrol onda olurdu, Taeyong'un istediğini yaparlardı.

Ya da Taeyong kumralı çileden çıkarıp yine istediğini alırdı.

Bu sefer ise farklıydı, kesinlikle farklıydı ve Taeyong bunun hoşuna gitmediğini söylese bu kocaman bir yalandan ibaret olurdu. İpleri tamamen Jaehyun'a bırakmak kulağa hiç fena gelmiyordu. Eğlenceli olabilirdi, değil mi?

Hem zaten, bu saatten sonra istede de kontrolü geri alamazdı. İçine her ne kaçtıysa, Taeyong ağzını açtığı an onu yiyip bitirebilirmiş gibi gözüküyordu.

Sesini çıkarmadı ve dediğini yaptı, dizleri ve dirsekleri üzerine yerleşti; yetmedi, kalçasını iyice havaya kaldırıp geriye doğru ittirdi.

sour candy |  jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin