Kumral saçlı genç okuduğu kitaba iyice daldığında saat çoktan gece yarısını geçmişti. Eve hakim olan sessizlikten ailesinin uyumuş olduğunu tahmin edebiliyordu, birkaç bölüm daha okuyup o da yatardı belki de.
Ama ufak bir ayrıntıyı atlamıştı, Taeyong hayatında olduğu sürece çoğu şey planladığı gibi gitmezdi.
Ekranının aydınlanmasıyla telefonunu açtı ve gelen mesaja baktı: Taeyong'dandı, uyanık olup olmadığını soruyordu. Kısa bir cevap verdi.
Telefonunu kenara bırakmak üzereydi ki gelen bildirimleri gördü, iç çekerek kitabını kapattı ve mesajları açtı tekrar.
taeyong
yanına gelebilir miyim
01.27kavga ediyorlar
01.27bu gürültüyü çekebilecek gibi değilim
01.28Mesajları okumasının üzerinden belki bir dakika bile geçmemişti ve Jaehyun evinin kapısında Taeyong'u bekliyordu.
Ona nasıl hayır diyebilirdi ki?
Pembe saçlı genci gördüğünde kapıyı araladı, fark ettiği ilk şey ne kadar yorgun göründüğü olmuştu. Üstündeki bol hoodie ve eşofman, dağılmış saçları ve uykusunu alamamış gibi görünen gözleriyle üzerinden kamyon geçmiş gibi duruyordu.
Jaehyun onu böyle görünce içinin yandığını hissetti.
Odasına ilerlemeye başladığında Taeyong da sessiz adımlarla onu takip ediyordu. İçeri girip kapıyı ardından kapadıktan sonra ona döndü.
"İyi misi-"
Ne olduğunu bile anlayamadan cümlesi dudaklarına kapanan dudaklar tarafından kesilmişti. Yüzünün iki tarafına yerleştirilmiş elleriyle Taeyong onu öpmeye başlamıştı.
Jaehyun elini onun omzuna koydu ve zor da olsa -Taeyong sanki hayatı buna bağlıymış gibi öpüyordu onu- geri çekildi. "Taeyong. Sen..."
"Konuşmak istemiyorum, Jaehyun. Düşünmek bile istemiyorum. Lütfen..." İleri bir adım ellerini kumralın ensesinde birleştirdi. "Lütfen senden başka hiçbir şeyi düşünmememi sağla."
Taeyong'un adeta yalvaran büyük, koyu gözlerine bakarken derin bir nefes aldı; elini onun yanağına yerleştirdi ve dudaklarını birleştirdi hararetli bir öpücük için. Adımları yatağın yolunu buldu dudakları dans ederken.
Taeyong nefes nefese kalmış, üzerindeki gence karşılık vermeye çalışıyordu ama aman tanrım, Jaehyun bunda fazla iyiydi.
Şişmiş dudaklarındaki baskı gittiğinde sızlanmak istemişti ama daha ağzını bile açamadan kumralın dudakları çenesine inmişti, herhangi bir ses çıkarmamak için dudaklarını birbirine bastırması gerekmişti.
Ve Jaehyun ona istediğini vermişti.
Kısa bir süre içinde, vücudunda dolanan eller ve dudaklardan başka bir şey düşünemez hale gelmişti.
Aşağı ve daha da aşağı indi. Dudakları göğsünde, göğüs uçlarında, karnında dolaşmış; bazı izler bırakmayı da ihmal etmemişti. Karnından da aşağıya indiğinde Taeyong nefesini tuttu.
Eşofmanının ve iç çamaşırı kalçalarından indirilmişti ve Jaehyun'un sıcak nefesini kasıklarında hissedebiliyordu.
Ufak öpücükleri kasıklarından aşağı indi ve çoktan sertleşmiş penise ulaştığında durdu. Dilini ucunda gezdirmeye başladığında Taeyong'un ellerinden biri kumral saçlarına dolanmıştı, diğer eli ise inlemelerini engellemek için ağzını kapatıyordu.
Jaehyun aletini tamamen ağzına almadan önce birkaç kez çekiştirdi hafifçe. Taeyong'un sırtı hissettiği zevkle yataktan kalkmış, adeta bir hilal şeklini almıştı.
Taeyong'da ritimi belirleyecek bir enerji olmadığını bildiğinden zaman kaybetmeden hareketlerini hızlandırdı.
Zaten sınırına dayanmış Taeyong'un gelmesi çok zaman almamıştı. Eli biraz acı verecek şekilde kumralın saçlarına asılmıştı.
Jaehyun biraz bekledikten sonra geri çekildi, derince yutkunduktan sonra dudaklarını yaladı ve nefesini toparlamayı denedi. Gözleri kapalı, yatakta uzanan Taeyong'un hali de pek farklı sayılmazı; aldığı derin nefeslerle inip kalkıyordu izlerle bezenmiş çıplak göğsü.
Üzerine eğilip alnındaki koyu pembe saçları geriye ittiğinde aralanmıştı uykulu gözleri.
Jaehyun hafifçe gülümsedi. "Uyuyabilirsin."
Diğerinin kaşları çatıldı. "Ama..." Cümlesini devam ettirmek yerine gözlerini Jaehyun'un kasıklarına indirdi, oradaki şişliği görmemek imkansızdı.
"Onu düşünme, ben hallederim. Yeterince yorgunsun zaten. Sen uyu yeter."
Taeyong'un gözleri kapandı, karşı çıkacak bir halde değildi. Uykunun onu esir alması uzun sürmemişti.
Jaehyun gözlerini o uykuya dalıp da nefes alış verişi sakin bir hale gelene kadar altındaki bedenden ayırmadı. Uyuduğundan emin olduğunda üzerini örttü ve tuvalete gitmeden önce dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sour candy | jaeyong
Fanfictionpembe mini etekleri, çilek aromalı dudak parlatıcısı, sırıtışının hiç kaybolmadığı şekilli dudakları... taeyong hakkındaki her şey jaehyun'u deli ediyordu. fem!taeyong