Bir an da ayağa kalktım. Ve yine arkasından bakakaldım. Bi yere gidiyordu ama nereye olduğunu bilmiyorum. Üstünde siyahtan griye doğru tonlanan bir ceket , altın da gri düşük kot pantolunu ve ayağında siyah , gri bağcıkla uyumlanan conserve vardı. Saçlarını hafif dikmişti. Yüzünü bu zamana kadar net göremesem de gözleri uzaktan bile beni cezbediyordu. Çocuk çoktan gözden kaybolmuştu. Peşinden gitmeye yeltenirken bir an da Alime kolumdan tuttu. Bir o kadar ürkek ve meraklı bir ses tonuyla "Yeter artık kızım ne haltlar yiyorsan bana da anlatıyorsun" diye çıkıştı. Hafifçe çömelip popomu çimlerin üstüne koydum. Karşıma da Alime oturdu. "Evet Asiye Hanım dinliyorum. Dökül bakalım bu hayran dolu baktığın çocuk kim ? Niye bu çocuğa uzaktan uzağa bakıyorsun sen ya , he , yoksaaa , hııı , Asiye ya yoksa sen bu çocuğa karşı birşeyler ni hisediyorsun , söylesene kızım ya haydi anlat" diye ardı ardına soruları sıraladı. Bana fırsat vermeden sorduğu soruları bile kendi cevapladı. Ellerini omuzlarıma atarak beni silkeledi. "Kime diyorum ben kızım ya " diyerek tripli konuşmasına devam etmeden hemen araya girdim. "Amaaan Alime saçmalama bi ya ne birşeyler hissedicem Allah aşkına ya sen düne kadar demiyor muydun bana taş kalpli , egosu yüzünden kalbinin sesini bile duyamıyorsun diye. Şimdi bana bu çocuğa karşı birşeyler hissettiğimi mi söylüyorsun. Çikin ördeğim benim öyle birşey yok. Anladığın gibi bi durum yok" dedim ve bir an da bizimkisini bi gülme aldı sustura bilene âşk olsun. Durmadan kıs kıs gülüyordu. O güldükçe benim de gülesim geliyor ve ona eşlik ediyordum. Öyle bi gülmüşüz ki resmen gözlerimizden yaşlar geldi. Alime sakinleşince " kızım iyice mala bağladın hadi benim aklıma birşey geldi de gülüyorum sana ne oluyor ya" diyerek gözlerini silerken bu sebepsiz gülmeme anlam veremediğimden tekrardan kahkahalar atarak ikimizde gülmeye devam ettik. Bu huyumuz arkadaşlarımız tarafından garip anlaşılsa da bizim birimizin gülmeye başlaması diğerimizin de ona eşlik etmesiyle devam eder. Bi süreden sonra çenemiz ağrıdıktan sonra susmaya çalıştık. Ardından Alime " Ah Asiye cidden bir an seni tanımasam onca zaman aynı sırada okumasak bu çocuğa karşı birşeyler hissediceksin dicem. Bizim Asiye şu egosunu bir türlü köşeye atıp birini sevemeyen hatta gururundan ödün vermeyen kardeşcağzım bu poposuna kadar düşürmüş pantolonlu çocuğa birşey hissedicek deseler böyle kahkaha atardım işte " dedi. Böyle deyince haklı aslında ne oluyor bana diye iç sesim atağa geçti. Ama yine gülmekten alamıyorduk kendimizi. Zor bela ayağa kalkıp evlere dağıldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Bey
ChickLit2oo9'un Ağustos ayında başlayan bir hissin bu denli kuvvetli olucağını Asiye de bilemezdi ki. Sadece hislerini duyabilirken şimdi koca bir aşkın içinde yandığını görücek. Ve bu hissi yaşatan kendi benliğine bir hayli kızarken daha sonra . . ❤