Küçük Bey

Askerim gidiyor . .

"Hayatım tecilimi bozdurdum. 4 Şubatta Askerim. Bir an önce ASKERLİĞİMİ yapıp seni istemeye gelcez kii. Ağlamak yok hayatım benim. Sakın ağlama ben dayanaman sana. Seni çok seviyorum "
Tecili bozdurmak ? 2 haftadan az bi zamandan sonra gidiceksin öyle mi ? Beni burada bırakıp 365 gün seni göremicem. Sesini bile zar zor duycam. Ve yanımda olamicaksın. Şimdi de bana ağlama mı diyorsun diye kıvranan iç sesimden sıyrılıp. " Bu ne acele Hasan ya. Hemen niye tecilini bozdurdun. Hem bu ne biçim sürpriz ya" diyerek hem üzüntülü hem de kızgınlıkla trip atıyordum. Yine bana aniden sarılması yok mu çocuğun. Kendimi sıkmaktan ağlayamıyorum bile. Her saniye birlikte olduğum adamdan ben nasıl ayrılcam ya. Hem de uzuuuun bir süre nasıl ayrı kalcam. Bir an önce eve gidip uyumak istiyorum ve bunların hepsi kabus olsun. Uyandığımda herşey yoluna girsin Rabbim ne olur. Hemen eve varıp yatağıma girdim. Yorganı tepeme kadar çekip öylece durdum. Ağlayamıyorum ve kendimi iyice sıkmaktan başıma ağrılar girdi. Kalkıp başıma tülbent bağladıktan sonra uyumaya çalıştım. Ve bir süre yatakta debelendikten sonra uyuyakaldım. Sabah oldu ve yine herşey aynıydı. Bir ton mesaj ve yine askerlik konusu. Herşey gerçekmiş ve benim erkek arkadaşım askere gidicek. İçim daralıyor. Şu koca Konya da nasıl nefes alamıyorum. Akıl işi değil. Zamanın hızlı akmasından nefret ediyorum. Bugün askerimin çetneviri var. Erkekler dükkânlarında davullu zurnalı oynarlarken biz kızlar da Hasangilin evinde asker kınası yapıcaz. Bana asker kıyafeti giydirdiler. Ve oynak bi müzikle herkes oynamaya başladı. Ben askerimi nasıl güle oynaya yollayabilirim ki. Yerimden kalkmadım. Öylece suratı asık kanepede oturdum. Aliye abla , Aliye ablanın annesi , Melike dayanamayınca zorla çıkarıp oynattılar. Az da olsa etrafa sahte gülücekler saçtım. Telefonla asker çetnevirini canlı olarak izlemeye başladık. Hayatım öyle güzel oynuyordu ki sıpa ya seni çok seviyorum kuzum. Beni görünce öpücük yolladı. Yine gözlerim dolunca hemen mutfağa geçtim. Sonra askerim geldi. Sarıldık hem de bir süre öyle kaldık. Gece yarısı olduğundan beni eve bırakıp arkadaşlarıyla Akyokuş'a gittiler. Ve ertesi gün konvoyumuz var. Hem de ASKERİMİN konvoyu. Onu güle oynarak yolcu edicez. Askerim yarın sabah beni alıp kahvaltıya ardından son kez birlikte akşama kadar beraber olcaz. Sonra bütün sülale eşliğinde asker yemeğini yicez. Sonra konvoy. Ve sonra "O Şimdi Asker" eşliğinde Hasan'ımı yolcu edicez. Sakın sakın Asiye ağlamak yok. Gir içine gir gir içine. Akma lütfen. Dışarıya akma içinde dol ama dışarıya akma diyerek uyuyakalmışım . .