9| Tüm bunlar benim suçum çünkü.

4.4K 428 533
                                    

Kim Eun.

Yaklaşık beş yıldır gittiğim her yerde karşımıza çıkan, bir türlü kurtulmak bilmediğimiz o kız.

Ciddi söylüyorum, bu beta tam beş yıldır peşimizi bırakmayan bir ruh hastası! Aslına bakarsak, peşi'miz'i demek yanlış olur zira bu kızın derdi 'biz'den ziyade tam olarak Hyunjin hyungla. 

Her şey ortaokulda nakille bizim okulumuza gelmesiyle başladı. Başlarda her şey oldukça normaldi. Varlığından bile o kadar haberdar değildik o zamanlar. Fakat sonra, zaman geçmeye başladıkça yanımıza gelir oldu. İlk zamanlar orda da pek sorun yoktu ancak zamanla yanımıza gelme sıklığını artırmaya ve sürekli olarak Hyunjin hyunga sırnaşmaya başladı. Kimse pek ses etmiyordu bu duruma çünkü bu çok normalmiş gibi geliyordu herkese. 

Tabii o zamanlar bu kızın takıntılı bir psikopat olduğunu anlayamamıştık daha.

Sürekli olarak yanımıza gelmesi bir yana, sınıfını bile değiştirmişti manyak! Bizim sınıfa da gelince artık iyice grubun bir üyesi olmuş gibiydi. Eğer davranışları çok normal olsaydı şu anda gerçek anlamda grubumuzun bir parçası olabilirdi belki de. Ancak Hyunjin hyung istemediği halde sürekli ona bulaşması, her daim dibinde bitmesi veya onu bir türlü rahat bırakmaması, başta Hyunjin hyung olmak üzere hepimizi bıktırmıştı. Yaptığı şeylerin hiçbirinde normallik yoktu çünkü.

Hepimiz Eun'un olmadığı bir gün toplaşıp konuştuğumuzda bu düşünceler konusunda yalnız olmadığımı fark etmiştim. Uzaktan gören birisi bile aslında bu kızın normal olmadığını anlayabilirdi ancak yine de tabii ki direkt olarak kimseye bahsetmemiştim böyle düşündüğüm hakkında. Fakat sonrasında onların da benim gibi düşündüğünü görmek rahat bir nefes vermemi sağlamıştı. Ardındansa tek yapmamız gereken, bu düşünceleri Eun'a güzel bir dille bildirmekti.

Ona açık açık bu durumdan bahsettiğimiz zaman korktuğumuzun aksine verdiği tepki çok iç rahatlatıcıydı. Ne gözleri dolup hıçkıra hıçkıra ağlamıştı ne de çok sinirlenip ortalığı birbirine katmıştı. Yaptığı tek şey, "Pekâlâ... Madem istenmiyorum, o zaman ben de istenmediğim yerde durmam öyle değil mi?" diyerek sakin adımlarla yanımızdan ayrılmak olmuştu. 

Ancak dediğini yapmamıştı. 

Sanki bu konuşma aramızda hiç yaşanmamış gibi istenmediği yere yine de gelmeye devam etmiş ve hepimizin ona karşı olan öfkesini her geçen gün daha da artırmayı başarmıştı. Zorla, istenmediği hâlde aramıza girmeye çalışması çok sinir bozucuydu. Onu biraz daha sert bir dille uyardığımızda bile bu durum devam etmişti. Her seferinde bir yolunu buluyor ve Hyunjin hyungun karşısına çıkmayı başarıyordu. Farkındaydık. Hyunjin hyungdan deli gibi hoşlanıyordu, tabii buna hoşlanmak denirse. Son çare olarak da Hyunjin hyung ona karşı herhangi bir duygu beslemediğini söylese bile asla yılmamıştı. Hatta daha da fenalaşmıştı diyebilirdim. Çünkü artık sessiz durmuyor, onun yerine, "Elbet bir gün sen de beni seveceksin Hyunjin!" diye bağırarak peşini bırakmıyordu.

Manyaklaşmıştı.

Liseye geçince de peşini bırakmamıştı. O da bizim geldiğimiz bu liseye gelmiş ve son gaz takıntılığına devam etmişti. Bu kez bizimle aynı sınıfta olmasa da yine de her teneffüs rahatsızlıklarına devam etmeyi başarıyordu.

Ancak zaman geçtikçe beklenmedik bir şekilde içinde olduğu sınıftan yeni arkadaşlar edinmişti. Kimse bunu tahmin edemezdi fakat olmuştu işte,çok garipti ama olmuştu. Ve bununla birlikte de, biraz olsun Hyunjin hyunga olan takıntısı azalmıştı. Hâlâ bazen Hyunjin hyungu gördükçe birkaç laf etse de yanımıza pek fazla gelmiyor, onun yerine arkadaşları ile geziyordu.

Şimdi ise ondan kurtulduk diye sevinişimin yarıda bölünmesini yaşıyordum resmen. Neydi şimdi bu gördüklerim? Şaka falan mı yapılıyordu şu anda bana?

No507 | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin