16| Seni tam şu anda mühürleyebilirim.

6.1K 423 1.1K
                                    

merhabalar!!

bölüme başlamadan birkaç bir şey söylemek istiyorum da öhm

öncelikle LÜTFEN ARTIK ŞU FİCİ OKURKEN GERİLMEYIN VALLA NOLUR SİNİRLENMEYİN YA BEN SİZ EĞLENİN MUTLU OLUN DİYE YAZIYORUM BU FİCİ YAPMAYIN ETMEYİN AGLİCAM

bir diğer şey de ee bölüm biraz fazla uzun oldu (4.7k kelime) bilmem sever misiniz ama yazdıkça yazdım valla bu yüzden şunu dicem

ne kadar çok yorum+oy o kdr çabuk yeni bölüm hadi bkm

bi de önceki bölüme oylar az gelmiş oy vermeyen varsa versin nolr üzülmim ben dimi T-T

o zmn iyi okumalar :>>

𖥸

Sabahın erken sularında, aynanın karşısında okul kıyafetlerimi üzerime geçiriyordum. Yorgundum ve uykum vardı. Şu anda okula gidiyor olmaktansa canım yatağımda, rahat tavşanlı pijamalarımla mışıl mışıl uyuyor olmayı kesinlikle tercih ederdim. Üstelik ilk ders matematikti. Ve siktiğimin dersini üç ders üst üste koymuşlardı! Hiç mi acımaları yoktu, gerçekten anlayamıyordum. Sıcak yatağımdan sırf üç derslik işkenceyi görmek için gidiyor oluşum tam bir eziyetten ibaretti.

Odamın kirişlerinden birine yaslı olan boy aynamın yansımasından kendime bakarak gömleğimin düğmelerini iliklerken gözüme bir şey takılmıştı. Boynumdaki diş izleri öyle derinleşmişti ki bir kilometre öteden bakan bir insan, bir alfa tarafından işaretlendiğimi rahatça söyleyebilirdi. Aynanın daha çok dibine girerek ısırığa daha dikkatli baktığımda ise üzerinde küçük küçük morarıklıklar oluştuğunu fark etmiştim. Bunu görmek biraz gözümü korkutmamış değildi. Günden güne bu kadar fenalaşıyor olmasının neyle sonuçlanacağından tamamen bihaberdim ne de olsa.

Elimi kaldırarak diş izlerinin olduğu mühür noktama bastırdığımda tüm bedenime bir anda acı dalgaları yayılmıştı. Ağzımdan acı dolu bir bağırış kopması ise aynı zamanlı gerçekleşen bir şeydi. Öyle acıyordu ki bu iz, gözüm anında dolmayı başarmıştı. Nasıl böyle acıyabiliyordu, aklım almıyordu. Daha geçen gün üstüne dokunduğum zaman hiçbir şey olmadığına bizzat şahit olmuştum. Üzerinden çok da fazla zaman geçmemişken bu kadar kötüleşmesi oldukça anormal bir durumdu.

Ayrıca, yine geçen günlerde Hyunjin hyung üzerine dokunduğunda acı ile değil de zevkle inlediğimi çok net hatırlıyordum. Hatta öyle büyük bir zevk almıştım ki neredeyse boşalacağımı bile hissetmiştim. Şimdi böyle olmasına anlam veremiyordum.

Aklıma bu noktada Hyunjin hyung düştüğünde ise aynanın tam kenarında bulunan camdan hyungumun camına doğru kısa bir bakış atmıştım. Perdeleri açık olan camdan içerisi gözüküyordu. Okul için hazırlanmış mıydı bilmiyordum ancak çoktan kalkmış olması gerekirdi. Penceremin kenarına adım adım yaklaşıp odasını gözlerken açık camımdan, "Hyung!" diye seslenmiştim. Hoş, ortalıklarda kimseyi göremiyor oluşumdan da belli olacağı üzere beni duymamıştı.

Umutsuzca tekrar seslendiğim saniyelerde göz kadrajıma uzun boylu, sarı saçlı ve oldukça yapılı olan çıplak bir beden girdi. Banyodan yeni çıkmış olsa gerek, beline sarılı tek parça beyaz bir havluyla odasına giriş yaptığını gördüm. Gözlerim, saniye geçmeden görüş açımdaki bedeni süzerken üst bedeninden süzülen su damlacıkları gözüme çarpmıştı. Önce uzun sarı saçlarından boynuna giriş yapmış, oradan göğsüne doğru süzülmüş ve en son ise karın kaslarından usulca akarak belinde sarılı olan havluya düşüp hayatına güzelce veda etmişti. Belki küçücük bir su damlasıydı ancak eminim ki hepimizden çok daha şanslıydı.

No507 | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin