Bilinç.
Genel olarak, insanda farkındalığın, duygunun, algının ve bilginin merkezi olarak kabul edilen yetidir bilinç. Kendiliğin farkında olmasını, kontrol gücüne ulaşabilmesini sağlar. Bir şeyleri algılayabilmek, ne yapıp ne yapamayacağınızı anlayabilmek, ne hissedeceğinizi, ne düşüneceğinizi kararlaştırabilmektir "bilinç" kelimesi.
Yani kısaca çok önemli bir işlevi yerine getiren bir şeydir.
Çoğu insanda vardır da. Sağlıklı bir yetişkin birey ise özellikle, en âlâsından vardır bu yeti.
Fakat var olduğu gibi bazı durumlarda kaybedilebilir de.
En basitinden, içki içmek. Alkolün içindeki uyuşturucu maddeler insanın bilincine zarar verir, onun bir anda yok olup gitmesine, yavaşça ne yaptığınızın farkına varamayacak hâle gelmenizi sağlar. Deli bir bireyden farksız olup çıkıverirsiniz bir anda. Ya da küçük bir bebek, veyahut kendinizden bambaşka biri.
Ancak bende etki eden tek şey bu değildi işte. İçimde barındırdığım, yavaş yavaş çığırından çıkan bir kurda sahiptim ben. Bazı zamanlar kontrolümü öyle bir eline alırdı ki, kendimden çok alakasız bir insana dönüşüverirdim. Tanıyamazdım kendimi. Kendime geldiğimde ise mutlaka yaptıklarımdan pişman bir hâlde buluverirdim. Nasıl yaptım ben bunu, diye sorgulamadan edemez, ciddi ciddi nasıl başka bir insan hâline dönüştüğümü anlamaya çalışırdım.
Karmaşıklaşıverirdim.
Zordu. Gerçekten sizden bile daha güçlü, size istediğini yaptırabilecek bir kurda sahip olmak özellikle çok zordu. Üstelik eğer bu kurt sizden çok farklı özellikleri taşıyorsa, işler işte o zaman ciddi bir hâl alıyor demekti.
Kurdumu nasıl kontrol edeceğimi bilmiyordum. Daha omega olduğumu öğreneli çok olmamışken gerçekten böyle bir durumun içine düşmek sınırlarımı zorluyordu. Yapmak istediğim en son şeyleri yaparken buluyordum kendimi bir anda. İçimde taşıdığım bu kurtla çok farklıydık ve onu kontrol edememek bana çok derin utançlar ve pişmanlıklar yaşatıyordu. Hatta sadece bana değil, çevreme, en yakınlarıma kadar ilerliyordu.
Tek ben yaşasam yine sorun değil, ancak işler başkalarına da dokununca karışıyordu işte. Özellikle bu kişi Hyunjin hyung olduğunda hepten şaşırıyordu yolunu bu kurt. Bana bilincimi kaybettiriyor, bedenimi kendi hâkimiyeti altına alıyordu. Çok güçlüydü. Ve ben de bu gücü kontrol edemeyecek kadar güçsüzdüm.
Üstelik her geçen gün daha da güçleniyordu. Ve işte bu da en felaket olanıydı.
En kaçmam gereken kişi Hyunjin hyung iken her seferinde onun yanında kendime gelirken buluyordum kendimi. Fakat kendime geldiğim gibi aynı şekilde kendimden de geçiyorum. En zehirli uyuşturucuyu vücudumun derinliklerine sızdırmışlar gibi aklımı, bilincimi, tüm kontrolümü yitiriyor ve yine onun sayesinde iyileşiyordum.
Tıpkı kısır bir döngü gibiydi bu.
Aramızdaki görünmez ipler bizi öyle bir bağlıyordu ki en olmaması gereken anda bile birbirimizin yanında oluyorduk. Ve bu bağ gün geçtikçe sıkılaşıyor ve kör bir düğüm hâline dönüşüyordu. Açması imkânsız hâle geldiğinde ise ne yapacaktık, işte onu hiç bilmiyordum.
Düşününce, dün Hyunjin hyung ile çok içli dışlı olmuştum, üstüne bir de içki içince hepten kontrolümü kendi ellerimle vermiş olmuştum kurduma. Sonuç olarak onun istediği şeyleri yapıvermiştim.
Ancak sorun şuydu ki, yaptığım her bir şeyi daha farklı düşününce aslında onları yaparken ne kadar samimi olduğumu biliyordum. O an ağzımdan çıkan sözlerin gerçekten öyle hissettiğim için söylediğim sözler olduğunu biliyordum mesela. Sürekli olarak vurguladığım "çok güzelsin" cümlesini bile her kurduğumda o an gerçekten çok güzel olduğunu düşündüğüm için söylüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No507 | hyunin
FanfictionYang Jeongin, bir alfa olacağından oldukça eminken kendisini çocukluk arkadaşı Alfa Hyunjin'in kucağında sürtünürken bulur. [omegaverse] 040921 & 260722