19| Cennet gibisin.

7.9K 406 1.1K
                                    

merhabalar

bölüme başlamadan küçük bir bilgilendirme yapacağım.

bu bölüm full smut. hani baya upuzun bir smut bölümü ve çok yoruldum yazarken. siz şimdi bi oturuşta okuyacaksınız belki ama ben inanın günlerdir şu bölümü yazıyorum... ve bu tarz smut kısımlarına da çok az yorum geliyor o kadar uğraşmama rağmen... biliyorum, okumaya dalıyorsunuz ama lütfen hislerinizi ve düşüncelerinizi belirtin ki o kadar yorulmama değsin :<

keyifli okumalar <3

𖥸

Aslında Hyunjin hyungun kızgınlığa gireceğini anlamam gerekirdi. Üzerimde kurduğu baskınlık ve yaydığı güçlü feromonlardan bunu anlamalıydım ancak daha önce hiç kızgınlıktaki bir alfa görmediğim için fark edememiştim. Kızgınlığa girecek kurtlar, özellikle alfalar evden çıkmadığı için bunun nasıl bir şey olduğunu pek bilemiyordum. Fakat söylenenlere göre alfaların, özellikle baskın alfaların kızgınlıkları omegalara göre daha az olur, olunca da oldukça şiddetli geçerdi. Daha önceden kendilerini tatmin etmekte büyük sıkıntılar yaşadıklarını, bu yüzden de o dönemleri geçirebilmek adına birileriyle birlikte olduklarını işitmiştim. Ne kadar doğru bilemiyordum.

Yine de sorun değildi. "Hyung, bu gerçekten çok güzeldi." diye mırıldandıktan sonra oturduğum masadan doğruldum. Üzerimdeki tişörtün ucundan tuttuğum gibi aşağı sıyırma ve kendimi kapatma ihtiyacı hissetmiştim. "İçindeki baskın alfayı ortaya çıkarmanı gerçekten çok sevdim."

"Yine de kendimi kaybedebilirim ve bu hiç hoş olmaz." Kendi kendine bir şeyi düşünür gibi mırıldanmasıyla bir adım geriledi. "Sanırım bu akşam üzerine çok fazla geldim, gerçekten özür dilerim." diye mırıldandı. "Normalde kendimi kontrol edebilen bir alfayımdır ama sana gelince işler değişiyor. Bu yüzden kızgınlığım geçene kadar ayrı kalsak daha iyi olabilir."

Oturduğum masada ayaklarım sarkarken az önce üzerimden çıkarmış olduğu iç çamaşırımı ve pantolonumu eline alarak çaprazımda duran masanın üzerindeki peçeteden birkaç tane aldı. Yanıma yaklaştığında birkaç dakika evvel indirerek kendimi kapadığım tişörtümü geri sıyırmış ve kirlenen yerlerimi peçeteyle ağır ağır temizlemişti. Dikkatle ve yorgunlukla yaptığı şeyi izliyordum. Sanki az önce içinden vahşi bir kurt çıkmamış gibi şimdi ilgili bir tavırla usul usul beni temizliyor oluşu beni büyük bir memnuniyetle kaplıyordu.

Kendi üstüne gelenleri de kabaca sildikten sonra eğilerek yere değmeyen ayaklarımdan önce iç çamaşırımı, sonra da pantolonumu geçirmiş ve ayağa kalkmamı sağlayarak düğmelerini iliklemişti. Ardından arkasını dönerek kapıya doğru yönelmişti ki içimde bazı anlamlandıramadığım şeyler oluştu. Bu hisse uyarak hızla yanına yaklaştığım gibi arkasından sıkıca kollarımı dolamıştım. "Hyung, kızgınlığını geçirmene yardımcı olabilirim."

Beklemediği bir anda yaptığım bu hareketle olduğu yerde duraksadı. Açıkçası benim için de beklenmedikti. İçimden bir anlık öyle gelmiş, düşünmeden yapıvermiştim. Kollarımı sıkıca karnına dolamış ve yüzümü sırtına yaslamıştım. Karnının üstünde birleştirdiğim ellerimin üzerine ellerini koyarak, "Buna izin veremem." diye mırıldandı. "Benim ihtiyaçlarım için kendini kullanmanı istemiyorum Jeongin."

"Kendimi kullanmıyorum, bunu gerçekten istediğim için söylüyorum." Israrla direttiğim zaman ellerimi ayırarak tutuşumdan sıyrıldı ve kilitlemiş olduğu kapıyı anahtarla açtı. Dakikalar önceki haline kıyasla şu an epey durgun görünüyordu. Kızgınlığın getirdiği his karmaşaları, ani duygu değişimleri olduğunu bildiğim için çok sorun etmemeye çalıştım. 

No507 | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin