16.Bölüm

141 11 0
                                    

"Olamaz." diye mırıldandım "Bu çok kötü..."

"Kesinlikle."diye iç çekti Güven "Senden ricam bunu kimseye söyleme."

"Şakamı bu?" dedim sesimi yükseltip "Polise de mi haber vermeyeceğiz yani?"

"Bilhassa polis bilmemeli."dedi Güven gözlerimin içine bakıp "Ben kimin yaptığını tahmin ediyorum, polis ona dokunamaz bile, ben halledeceğim."

"Buna benzer bir şeyi Bora yapmaya kalktı."dedim, gözlerim dolmuştu, Güvenle pek anlaşamasak da o Bora'nın kardeşiydi ve böylesine fevri biri kaç yaşında olursa olsun korunmaya muhtaçtı "Seni komaya sokanlarla hesaplaşmak istedi, ama bak yok şimdi. O lanet olmayasıca adamlar var ama nişanlım yok." Omzuna dokundum, Güven bana Bora'nın emanetiydi, onu korumalıydım "Sen bana Bora'nın emanetisin Güven. Sana bir şey olsun istemiyorum."

Güven dostça bir tavırla omzundaki elime vurdu

"Merak etme yenge, bir şey olmayacak. O herifle anlarsa insan gibi konuşmayı deneyeceğim."

"Peki ya anlamazsa Güven?"

"O zaman bana ve aileme yaşattıklarının daha fazlasını o yaşayacak"

"Ateşle oynuyorsun."

"Adamın ismi Ateş zaten yenge."dedi omuz silkip "Olacak olan o yani."

Başımı onaylamayan bir içimde salladım.

"Neyse."dedi Güven "Sen nerede kalıyorsun? Evden ayrılmışsın belli."

"Bir arkadaşımda kalıyorum."

"İyi yapmışsın, seni kaldığın yere bırakayım."

"Olur."

Yol boyunca konuşmadık. Bunu yapan Güven olmadığı için memnundun. Sevgilimin kardeşi böyle bir şeyi yapmamalıydı zaten

Okan'ın evine yaklaşınca Güven'e arabayı durdurmasını söyledim.

"Teşekkürler."dedim "Hem evime adam göndermediğin, hem de olanları anlattığın için"

Güven hafifçe gülümseyip sanki selam alıyormuş gibi oynattı başını

"İstediğin zaman bende de kalabilirsin."dedi "Kapım sana ve annene her zaman açık."

"Bizim de kapımız sana açık."dedim aynı samimiyetle "Yani eve tekrar girdikten sonra...Görüşürüz."

Arabadan inip Okan'ın evine gittim. Güven'le işeri yoluna koysam da evime hırsız girdiği gerçeği değişmiyordu. Ateş... O adam benim nişanlımı almıştı elimdin, şimdi de ailemden diyebileceğim birinin hayatını mahvediyordu. Ateş'le eğer karşılaşırsam suratına yumruk atacağıma dair kendi kendime söz verdim.

Evden içeri girdiğimde Şule mutfağa gidip tepsiyle çıktı, Türk kahvesi, su ve lokum vardı tepside. Tam merdivenlere yönelmişken kapı çaldı

"Hay Allah'ım."dedi Şule mahcup şekilde gülerek "Su sipariş etmiştim o geldi herhalde. Esin Hanım bu tepsiyi Okan Bey'e siz götürebilir misiniz? Çalışma odasında..."

"Elbette."

Şule'den tepsiyi alıp çalışma odasına gittim. Kapıyı tıklattım

"Girin!"

Kapıyı açıp içeri girdim. Okan başını kaldırıp beni görünce gülümseyip ayağa kalktı, yanıma gelip tepsiyi aldı

"Şule işi sana mı yıktı?" dedi gülerek

Buz  ve AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin