6.Bölüm

235 15 0
                                    

100 okuma... Çok ama çoook teşekkürler tek tek öpüldünüz :D Normalde bu bölüm cuma günü gelecekti ama hem 100 okumanın şerefine hem de final haftamın bitmesinin şerefine yeni bölümü bugün yayınlamak istedim, umarım hoşunuza gider, cuma günü görüşmek üzere :)

  Uyandığımda Bora hala yanımda duruyordu, ikimiz de bütün gece aynı pozisyonda uyumuştuk ve benim boynum tutulma raddesine gelmişti. Başımı zorlanarak çektim Bora’nın omzundan, boynumu biraz ovup kendine gelmesi bekledim. Allah’tan dansçıyım da kaslarım esnek. Yoksa mahvolmuştum. Hafifçe Bora’nın omzuna dokundum, gözlerini araladı

“Boynun tutulacak canım, pozisyon değiştirip uyumana devam et istersen.” dedim elimden geldiğince yumuşak bir sesle. Bora gözlerini tamamen açıp bana baktı, yanağımı öpüp gülümsedi

“Günaydın.” dedi “Rahat uyuyabildiğini sanmam ama umarım rahat uyumuşsundur.”

“Elbette rahat uyudum.Rüya bile gördüm hatta, gerçi tam hatırlamıyorum ama… “

    Bora yataktan çıkıp yatağın yanındaki koltuğa oturdu.

“Annen babanla konuşacaktı, sen çıkmadan önce baban da burada olur muhtemelen.”

     İstemsiz bir biçimde gülümsedim, bu çok iyi bir haberdi. Yataktan çıkıp odanın içinde yürümeye başladım, bacaklarım o kadar halsizleşmişti ki yürümem gerekiyordu.

“Ben odadan çıkıp biraz dolaşacağım.” dedim “Bu odada kalmak istemiyorum.”

“Sana eşlik edeyim.”

     Sanki zar zor yürüyebiliyormuşum gibi Bora koluna girmemi istedi.

“Ben iyiyim.” dedim gülümseyip “Sadece bayılmıştım hayatım, şu an iyim kendim de yürürüm.”

“İyi olduğunu biliyorum, yine de koluma girmeni isteyemez miyim?”

“Tamam,tamam…”

      Koluna girdiğimde yürümeye başladık. Elbette hastanede yürümek pek de keyifli bir durum değildi ama başka alternatif olmadığından mecbur hastanelere özgü o ilaç kokusu eşliğinde yürüyorduk. Doktoru çıkışımı vermek için beklemeseydik bahçeye çıkmayı teklif edebilirdim ama odamda ya da odamın civarında olmam gerekliydi.

“Haluk Bey ile neler olduğunu anlatacak mısın?” dedi Bora

“Daha anlatmadım sana değil mi?”

    Kısaca olanları anlattım, Bora bir süre bir şey demedi. En sonunda

“Baban adına üzüldüm.” dedi “Tabii senin adına da… Ama annen adına sevindim.”

“Bora!” diye çıkıştım “Ailem dağıldı, farkında mısın?”

     Bora yürümeyi kesip yüzümü kendine çevirdi

“Birincisi annen de baban da hala senin anne ve baban… Ve ikincisi ben neciyim burada?”

“Sen?”

“Tamam.” diye mırıldandı Bora “Son sorumu geri aldım ama annenle baban hala senin annemle baban değil mi? Sadece onlar evli olmayacak, bu senin durumunu değiştirmez.”

“Biliyorum.” dedim “Küçük bir kız çocuğu gibi davranıyorum şu anda değil mi?”

       Bora başını iki yana salladı

“Sen gördüğüm en olgu insanlardansın, inan bana…”

       Odama geri dönerken hemşireye telaşla bir şeyler soran biri gözüme çarptı, dikkatli bakınca babam olduğunu fark ettim. Koşarak yanına gidip boynuna atladım

Buz  ve AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin