17.Bölüm

134 9 0
                                    

      Songül’ü okuldan aldıktan sonra cuma günü olduğu için parka gittik. Hava biraz soğuktu ama Songül çok sıkı giyinmişti, yani parkta oynayabilirdi.

“Ondaki bu mutluluğu bazen kıskanıyorum.”dedim Songül’ü yeni edindiği arkadaşıyla oynarken izleyip. “O kadar doğal ki…”

“O daha çocuk.” dedi Okan elimi tutup “Elbette mutlu olacak.”

     Okan’ın gözünün alyansıma kaydığını fark ettim. Hala çıkartmamıştım, elim gitmiyordu bir türlü

“Üzgünüm.”dedim “Bir türlü çıkartamıyorum.”

   Okan anlayışla gülümsedi

“Tamam canım sorun değil. Ben de uzun süre çıkartamamıştım alyansımı.”

   Eve vardığımızda restorana gitmek için hazırlandım, Okan Songül’ü eve bırakıp hemen çıkacağımız söylemişti. Elbette Songül onsuz dışarı çıkacağımızı öğrenince yüzünü astı

“Yapma prenses.”dedi Okan kızının boyunda olmak için dizlerinin üzerine oturup “Seninle her zaman dışarı çıkıyoruz, izin ver bu sefer Esin ablanla yalnız çıkalım.”

“Ben yalnız kalmak istemiyorum.”

“Yalnız kalmayacaksın ki hayatım, Şule ablan burada olacak. İstersen teyzeni de çağırabiliriz.”

“Olur.”

    Okan telefon konuşması yapmak için yanımızdan uzaklaştı. Songül birkaç adımla yanıma gelip belime sarıldı

“Esin abla ben de sizinle geleyim.”

“Tatlım inan bana gittiğimiz yerde sıkılırsın.”dedim ki yalan da değildi, restoran bazen yetişkinler için bile sıkıcı olabiliyorken bir çocuk için hepten sıkıcı bir yerdi

     Okan yanımıza gelip Songül’ü kucağına aldı

“Teyzen yarım saat sonra geliyor.”

  Aslı’nın kardeşiyle karşılaşacak olmak beni germişti. Yıllar sonra Okan ilk defa biriyle birlikte oluyordu ve baldızı kardeşinden sonra birini hoş karşılamayabilirdi. Bu durum her ne kadar aşırı olsa da olabilirdi.

    Yirmi dakika sonra kapı çaldığında gerginlikten elimi sıktığımı fark ettim. Kapıyı Okan açtı.Ben Okan’nın yanında put gibi duruyordum

“Geldiğin için teşekkürler Ahu.”dedi baldızını öpüp

“Önemli değil. Bizim cadıyı özlemiştim zaten yarın öbür gün uğrayacaktım sana.”

   Ahu bana bakıp dostça gülümsedi

“Siz Esin olmalısınız. Eniştem sizden o kadar bahsetti ki…”

  Bu sıcak hareket rahatlamama neden oldu. Aynı samimiyetle gülümseyip uzattığı eli sıktım

“Evet, tanıştığımıza çok sevindim.”

“Aslı’dan sonra birisini bulamayacak diye korkuyordum.” dedi “Benim için fark etmezdi gerçi ama Aslı asla eniştemin yalnız kalmasını istemiyordu. Neyse ben sizi tutmayayım konuşacak çok şey var ama müsait olduğun zaman konuşuruz.”

“Elbette.”

    Ahu televizyona dalmış olan Songül’ün yanına giderken biz de dışarı çıktık

     Restorana vardığımızda içeride hiç müşteri olmadığını fark ettim

“Burası fazla tenha değil mi?” dedim masaya otururken

Buz  ve AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin