Medya : Kitabın ilham şarkısı ❤
Eğdirmem başımı kimselere ama sana yerle bir oldum
Giderim uzaklaşırım her zaman ilk kez dönüp durdumAğladım içime attım herşeyi biriktirdim
Gecikmeli coştum taştım bu yüzden de duruldumKorkumdan bi' kere bile seni aramadıysam
Yönsüzüm sensiz sebebi bir yere konamadıysam
Unutmadım nedeni hiç bir aşka sığamadıysamSaygımdan birazda seni unutmaya kıyamadıysam...
Ah delikanlıydı bir zamanlar içimde yangınların
Hep başımı alıp gittiğimden ziyan sevdalarım
Söylemem ben acılarımı hep içime içime anlatırım
En acısı ölmüyor da insan ben bunu da atlatırım...
-
İrileşen kahveler teninin her zerresinde gezinirken Mete istediğini almış olmanın rahatlığı ve gevşemesiyle birlikte hafifçe kaldırdı belini ve bacaklarını.
"Gelmeyecek misin?"diye fısıldadı en kısık sesiyle dağ gibi dikilen oğlana bakıp kikirderken.İri kahveleri örten göz kapakları seğiriyor,dolgun pembe dudakları ise bir çizgi şeklinde görünüyordu. Kaskatı kesilen yüzüyle beraber sivri çene hattı ve elmacık kemikleri belirginleşirken öfkeyle soludu Dağhan.
Bal rengi saçlarında gözlerini gezdirip dudak ısırdı Mete.Sanırım bir kez daha dokunabilmek isterdi yıllar öncesinde avuclarına hapsettiği o yumuşak dalgaları...
Sıcak tenini davetkar bir biçimde sundu Dağhan'a.
Tek bir dokunuş sonrasında inandıracaktı.Ve mazi kolay atılmazdı.
Gamzeli'nin mazisi ise Keşanlı idi.
Bu nedenle Mete geçmişi çağırmak üzere tatlı bir tebessümle elini kendi göğsünde narince gezdirip hafifçe aşağıya indirdi.
Kendi karnına parmak ucuyla dokunurken elleri kasıklarında lâcivertleri ise direkt olarak Dağhan'ın sivri ve öfkeli yüz hatlarında geziniyordu."Siktir git."diye fısıldadı Dağhan gözlerini çekip yutkunurken.
Boğazında düğümlenen adem elmasının yutkunma ile inip kalkışına dudak ısırdı Mete.
Arzuluyordu.
Hayır diyemezdi."İstiyorsun beni."diye fısıldadı Mete sırıtıp.
"Her zaman istedin Gamzeli. Seninim,alsana.""Siktir."dedi Dağhan hiddetle gürlerken.
"Git.""Bana!"dedi Mete arkasına dönüp giden adama hırsla bağırırken.
"Bana hayır mı diyorsun sen?""KEŞANLI,TİKSİNİYORUM SENDEN."diye gürledi Dağhan yorganı savurup Mete'nin çıplak ve kirli tenine örterken.
"İğreniyorum!"dedi boş et kalabalığını gözlerinden çekmek üzere."Sen."dedi Mete lâcivertleri dolarken.
"Benim tek fısıltıma on adım koşarsın! Kandırma kendini! Bana aşıksın,bana hayransın sen!"diye fısıldadı Mete.
Histerik bir kahkaha ile ezdi yorganı avuçları arasında."BANA HAYIR DİYEMEZSİN SEN GAMZELİ!"diye inledi Mete ellerini saçlarında gezdirip köklerinden sertçe çekerken.
"Bana kimse hayır demez ! Sen,hiç.""Düşürme artık kendini."diye bağırdı Dağhan kendi göğsüne vurup.
"Daha fazla beni de kendini de tiksindirme!""Ben..."dedi Mete sinirden kızarırken.
"Sen..."dedi Dağhan hiddetle ve alayla gülerken.
"Sen benim süperkahramanımdın. Sen benim..."Yutkundu seslice Mete.
"Sen benim el kadar kalbimi yakıp kavuran aşktın,aşk olduğunu bile bilmeden tek dostumdun!"diye gürledi Dağhan olumsuz anlamda başını iki yana savurup oğlanın odada duran valizine bir tekme savurup.
"Ne değişti!"dedi Mete sinirle hıçkırıp.
"Hala benim işte. O zaman da buydum. Şimdi de buyum!""Burada..."dedi Dağhan parmak ucuyla başına vurup.
Ve kalbine vurdu iki kez.
"Ve buradaki...Buradaki hayran olduğum Keşanlı'nın bu kadar düşkün ve aciz...Olması. Midemi bulandırıyorsun Mete.""Sen."diye fısıldadı Mete lâcivertlerinden bir damla akarken.
"Gururuna yediremiyorsun. Yoksa deliriyorsun benim için hala. Yanıyorsun bana Gamzeli. Kabul et...Döndüğüme bile sevindin...""Bu halde."diye fısıldadı Dağhan burukça gamzeli bir gülüşle.
"Her önüne gelene bedenini sunan ruhu kıvrak bir et parçası haline geldiğini görmektense seni toprak altında görmeyi yeğlerdim. Ya da kendimi.""Her önüme gelene..."dedi Mete sinirle.
" Sikişmiyorum. Canım isteyince sikişiyorum. Canım da istiyor....""Senin canın sırtını yaslayacak."dedi Dağhan cebinden cüzdanı çıkarıp.
"Kaynak istiyor. Sen sevemezsin. Senin ruhun yok.""Ben fahişe değilim!"diye gürledi Mete inleyerek.
"Keşke fahişe olsaydın..."diye fısıldadı Dağhan kartlarını alıp olduğu gibi cüzdandaki tüm nakiti Mete'ye ve çırılçıplak uzanan bedenine fırlatırken.
"Sana az da olsa bir saygı beslerdim. Ama senin ruhun satılık.""Bu ne ?"dedi Mete paraya bakıp sinirle gülerken.
"Paran komodinin üzerinde mevzusu mu?""İstediğini veriyorum sana."diye fısıldadı Dağhan sinirle sürat ekşitirken.
"Sikişmedik."dedi Mete sinirle gözlerini doluşunu gizlerken.
"Kirlisin. "dedi Dağhan gözlerini Mete'ye bakmaya tahammül dahi edemeyecekmiş gibi geri çekerken.
"Ve fiziksel değil sadece.""Bana."dedi Mete acıyla.
"Hayır diyemezsin. Sen bana aşıksın.""Ben."dedi Dağhan sinirle dişlerini sıkıp.
"Sen sandığım Keşanlı'ya aşıktım.
Yangını yakan o,tek kıvılcım bırakmayan da o."Fazla kelama gerek dahi duymadan te kelamda yok etmiş,arkasına dönüp gitmişti Gamzelisi.
"Siktir git Dağhan!"diye gürledi Mete acıyla tebessüm ederek.
"SEN BANA TAPIYORSUN HALA! SEN BANA HAYIR DİYEMEZSİN....SEN BANA...""Acıyorum lan sana.. Geldiğin...Geldiğimiz hale..Allah belânı..."diye gürledi Dağhan kapıyı parçalarcasına çarpıp çıkarken.
Evdeki sessiz yankısı ile histerik bir titreme ile dudak dişledi ve inledi Mete.
"SEN BANA AŞIKTIN. SEN BANA TAPARDIN... SEN BANA HAYRANDIN."Acıyla bedenine savrulan para ve yorgana baktı.
"Ben...Ben senin süperkahramanındım!"Geçmiş zaman eklerinde kalan tüm avazlar gibi yastığa yüzünü gömüp bir çığlık savurdu Mete.
"Ben senin...Kahramanımdım...."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntizar
RomanceHayranlık ile nefret arasında ipten ince bir çizgi vardır Lakin... "Sana intizara kıyamıyorum..."