İntizar

Dorian Gray'in Portresi

"Dorian Gray'in Portresi, güzelliğiyle herkesi etkileyen ama yozlaşmış bir adamın, kötülük, aldatmaca ve skandallarla örülü hikâyesini gözler önüne seriyor. Kendisi yerine portresinin yaşlanmasını isteyen Dorian'ın tüm hayatı, bu dileğinin gerçekleşmesi üzerine değişir. Bu sırrın ağırlığı gün geçtikçe arttığından, Dorian'ın zulümleri ve ahlâksızlığı da aynı derecede artar.

Dorian'ın Narcissus'a benzetilmesi önemli zira bu yazarın alelade aldığı bir karar değil, Narcissus Dorian'ın kaderini okuyucuya önceden haber ediyor. Dorian da aynı onun gibi kendine aşık oluyor, sonunda da güzelliği kendisini ölümüne götürüyor.

Dorian kitabın bir noktasında kendi gençliğinden vazgeçmemek ve portre ile yer değiştirmek için her şeyi yapabileceğini ilan ediyor. Sonuç olarak bu dileği gerçekleşiyor, yaptığı eylemlerin sonuçlarını kendi hayatında değil Basil'in ona verdiği portrenin üzerinde görüyor.

Kendisi sonsuz güzellik ve gençlik ile yaşamaya devam ederken portre yaşlanıyor ve çirkinleşiyor. Böylece Wilde bize hiçbir güzelliğin saf olmadığını, o saf gözüken perdenin altında adeta çürüyen bir cesedin yer aldığını göstermeye çalışıyor."

"var olan her güzelliğin ardında bir de trajedi yatardı."

Dorian Gray'in Portresi ,Oscar Wilde.

**************

Sana aşktan bahsetmiştim ama sen sadece "cezbedici" kısmını duydun.

Sana güzelliği göstermiştim ve şimdi bu senin için artık sadece " takıntı".

Ben sadece hayatına anlam katmak istemiştim,

Ve onların önsezilerine rağmen, senin için itaatsizlik ettim.

Ve bir ceza olarak,

Bana

Şeytan diyebilirsin,

"H-hayır..."diye inledi Mete acıyla.
"Ben hiç bir şey çalmadım ! Onlar kendileri...."

"SUS!"diye gürledi onu diz çöktüren adam.

Suçlanmak için en uygun kişiydi.
Daha da iyisi bulunamazdı.
Hal ve edaları ile kime sorsan "Mete yapmıştır."diyebilirdi kesin ve keskin bir dille.
Kime sorsan.
"Mete."ismini verirdi tereddütsüz.

Dünyada masumiyetine inanacak tek bir ruh kalmamıştı.
Zira kendi ruhunun yansımasında vardı bir kararmışlık.

Eğer biri siyahsa tüm lekeyi ona atabilirdiniz.
Beyazın yaptığı lekeyi bile siyaha atabilirdiniz.
Siyah zaten siyah idi.
Kendine ait olmayan bir günahın bedeliyle kirlenirse de pekala "siyah"kalacaktı.
Beyaz ve grilerin günahları da siyaha yazılıyordu.

İki korumada sertce yüzüstü yere yatırıp Mete'yi tekmelerken patron eliyle "Durun."diye mırıldanıp durdurdu.
"Hediyesiz yollayamam."

"BIRAK BENİ! HİÇ BİR ŞEY YAPMADIM BEN!"

Şöminenin ateşindeki odunların çıtırtısı ve dumanı burnundan içeri dolarken patron soğuk bir bakış attı ve tebessüm etti.
"Ne güzel oğlansın. Yazık."

"BENİ..."

"Sabit tuttun."diye emretti dişleri arasından adam ve yavaşça eğildi şömineye.
Şöminenin içindeki kömür ve odunları bir demir maşa yardımıyla çevirirken ufak birbirine yakın gözler alevlerle parladı hoşça.
Elindeki uzun kalın maşayla birlikte gözlerini lâcivertlere dikti.

Mete suratına basılan kızgın demirin harı ile yedi göğü sarsan,yedi denizi dalgalandıran bir çığlık koyverdi.

Yanan odun ve demirli maşa cayır cayır yüzünü tamamen yakarken kendi etinin yanık kokusu ve acıdan bayılacak kadar sızlayan yanıklarıyla inledi.
Kızgın maşa eritiyordu derisini.
Odun suratında buharlaşıyor ve tütüyordu.

Mete'nin güzelliği bir ateşle kaybolup gidiyordu amansızca.
Acıdan bayılana dek feryat etti hala cayır cayır yanan suratıyla.
Ve arka kapıdan bir poşet gibi atıldı mekanın dışına.

Eriyen yanık yüzünün katlanılmaz acısıyla yağmurlu günde inlerken yüzüne değen yağmur bile dindiremiyordu acıyı.

Mete o gün yitip gitmişti.
Yüzünün bir tarafı yanarak.

"-Bu gece günceme yazacağım.
+Neyi?
- Ateşten eli yanan çocuğun ateşi sevdiğini"

***********************************

Vote ve yorum hatırlatıcısı.

Bu arada tensel acı ve ızdırap korkunç bir şey lakin insanın kendinden gelen yanık kokusunu atlatması imkansız.
Şubat 2021 'de göz ameliyatı oldum,lazer.
Ameliyat esnasında acı hissetmiyor insan.
Acı yokken bile kendi organlarından biri " asit " ya da "ışın " ile yakılırken -ki bir cerrah tarafından.- insanın çığlık atası ve bayılası geliyor.

Mete...
Keşanlı'm...
Ben yazarken acı çektim.
Tüm dünyanın en güzeli.
Portresi çirkinleşen ve sonsuza kadar kendisi güzel kalan Dorian'ım.