İntizar

Gülüşünde

*Bölümlerin daha hızlı gelebilmesi için; vote ve yorum bırakmayı unutmayın iyi okumalar kuzular ❤*

"Mete..."diye inledi Dağhan karnı ağrırken.
"Dur lan!"

Mete ise bir ahtapot gibi yapıştığı bele sıkıca sarılıp oğlanın karnına,göğsüne ,sırtına durmadan parmak gezdirip batırıyordu.
Onun tikleri ile oynayıp gıdıklanması  ve kahkaha atması hoşuna gidiyordu.

Mete salondaki koltuğun üzerinde tüm ağırlığını Dağhan'a verip koltuk altlarına ve beline parmak gezdirirken kıkırdayıp  dudaklarını gülmekten derinleşen gamzelerine kondurup sesli öpücükler sundu oğlana.
"Gamzeli...."

İri badem gözler sulanırken "Nefes...Alamıyorum...Hadi..."diye gürledi Dağhan yeniden kahkaha basarken.

"Ama..."dedi Mete aç bir ifadeyle çukurlaşan gamzeye dudaklarını gömüp.
"Ben de ağzımı  çekemiyorum..."

Dağhan kahkaha savurup Mete'nin ince belini avuçlarken bu sefer de Mete huylanıp nefes nefese "Dur..."diye inlemeye başlamıştı.
"D-dursana...."

"Kısas."diye gürledi Dağhan kucağındaki Mete'yi nefes aldırmayacak biçimde iki büklüm edene kadar parmaklarıyla taciz ederken.
"Noldu ? Nasılmış..."

"Lan dur...."dedi Mete acıyla.
"Yeni yedim bak kusarım..."

"Yoo."dedi Dağhan koltuk altlarına parmak geçirdiği oğlana.
"Durmayacağım...."

"Doktor gelecek..."dedi Mete nefes nefese.

"Dedem eskiden hep güreşmemizi isterdi. Hatırladın mı?"dedi Dağhan alayla Mete'nin dudaklarına öpücük kondururken.

"Dedenin yağ fiyatlarından haberi yok."dedi Mete sırıtıp.
"Ama ben seni dilimle temizleyeb...."

Dağhan yeniden onu savunmasız yakalayıp parmaklarını kemik arasına saplayıp tikiyle oynarken Mete Dağhan'ın erkekliği üzerine oturup  dudak büzdü.
"Çok sıcak burası...totom  üşüyor."diye mırıldandı Mete.
"Isıt."

"Ben bu talebi ısır  olarak algılamak istiyorum?"dedi Dağhan arzuyla dudak dişlerken.

"Doktor bir yarım saat gecikse  keşke..."demeye kalmadan zil çalınmasıyla birlikte  gözlerini yumup hafifçe iç çekti Mete.

"Kalk hadi..."dedi Dağhan buruk bir gülüşle.
"Seni tanrı parçacığı suratına kavuşturacak adam randevu vermeye geldi."

"Eskisi gibi..."dedi Mete dalgınca bandajını okşarken.
"Olmasını bekleyemem ama..En azından bana bakarken miden bulanmayacak kadar..."

Midesi bulanmıyordu oysa.
Dağhan çabucak kabuk bağlayan yüzün yarı kısmının en dehşetli sulu yanık dönemini de görmüştü.
Bandajları yenilerken de temizlerken de hala aynı hayranlıkla izliyordu oğlanı.

"Yüzünün yanmayan kısmı ile tek farkı..."diyordu Gamzeli.
"Bu tarafı öpersem enfeksiyon kapabilme ihtimalin...."

Böylece Mete daha farklı bir kaygıyla uyanıyordu.
Dağhan için kahvaltı hazırlamaya çabalıyordu misal.

"Koduğumun yumurtası cikleyecek..."kıvamında iyi pişmemiş yumurtalardan sonra nihayet onun sevdiği kıvamı öğrenebilmişti.

Mete,çayı Dağhan'ın sevdiği kadar demli pişiriyordu.
Zira kendisi imamın abdest suyu kadar berrak bir şey çıkarıyordu ilk başlarda.

Kendinle ilgili ne yaptın ?
Zihninde sürekli dolanıyordu bu düşünce.
Kendini idame ettirecek bir yemek pişirmeyi bile bilmediğini fark ediyordu.
Başkası için de değil,yansımasına aşık olduğu kendi benliği için.