Günebakan

2.9K 252 94
                                    

8 Sene Önce, Edirne .

-

"Günebakan güneşe tapan, aşkından kavrulup kara dumana kaçan"

Vote ve yorum bırakmayı unutmayınız !

Dağhan meraklı irilerini yolda gezdiriyor, Trakya'nın "sarı gelinini" izlemek istiyordu.

Her nasıl kış mevsiminde beyaz gelinlikler giyinen ağaçlar varsa Trakya'nın sarı gelinleri de ayçiçeği tarlalarıydı. Marmara ve Ege'yi tüm yol boyunca süslüyordu sarı gelinler...

Gidilecek yere kadar eşlik ederdi ve biraz da şanslıysanız gözünüzü çevirdiğiniz her yerde güneşe eğilmiş yüzleriyle izlerdiniz çiçekleri.

Dağhan o gün Keşanlı'nın omzunda uyumanın vermiş olduğu sonsuz bir yumuşaklık içinde hissediyordu. Okul yolculuklarını bundan severdi. Okul gezilerini bundan severdi. Kendi bal rengi tutamlarını okşayan Mete'nin uzun ince zarif parmaklarının gezintisini severdi ; onun deri ceketine sinmiş amber kokusunda karışık aromatik sigaranın dumanlı kokusunu severdi.

Ama kaçırmıştı Mete'ye bakmaktan o gün ay çiçeklerini.

Mete'nin kusursuz porselen cildini izlemekten onun güzel boynuna burnunu dayamaktan unutup gitmişti ay çiçeklerini. Lacivertleri çakmak çakmak parlarken denizdeki yakamozlu bir geceyi anımsatıyordu bakışları.

Dağhan sadece Mete'nin hayranı on sekizinde toy bir lise son öğrencisiydi. Onu kim suçlayabilirdi ki arkadaşına aşık olmak hususunda.

Ve tüm kaderini o lacivertlerin merhametine bırakacak denli şuursuz çarpan gençlik hayallerini..

"Kaçırdım.."dedi Dağhan sinirle. "Ayçiçeklerini.."

"Bakmadın ki?"demişti Keşanlı göğsüne kadar açık gömleğinin içine sarkan uzun ince siyah kolyesini düzeltirken. "Bana bakıyordun."

"Ben hep sana bakıyorum."demişti Gamzeli gamzelerinin derin çukurlarını sergilerken.

"Bekle.."diye fısıldadı Gamzeli'nin çukurlarına bakarak iç çeken Mete uzunca gezdirirken lacivertlerini oğlanın gülüşünde. "Bekle Gamzeli'm..."

"HOCAAAAA!"diye gürledi Mete elindeki tespihi savurup. "Bi sigara molası be.."diye gürlemeyi sürdürdü kadın biyoloji hocalarına.

"Olmaz Mete!"demişti kadın kaş çatıp. "Mola yerine var daha.."

"Ya hoca.."diye ayaklanmıştı Mete omuzlarını sallayarak külhanbeyi gibi yürürken. "Bak sigarasızlıktan manyak oldu bunlar." Mete lacivertlerini okuldaki belalı tayfasına gezdirirken. "Dimi bre, kurumadınız mı!"

Koro halinde tek bir bakış eşliğinde ses yankılanırken hoca sinirle ele başları Mete'yi süzüyor sonra da gözlerini deviriyordu. "Şoför Bey durmaz cezası var..."

"Kaptaaaaan."diye gürledi otobüsün koridorunda salınarak ceketi omuzlarında tespihi çeviren Mete burun çekip. "Bizi yol kenarında tükür be more.."

Otobüs şoförü Rıdvan Abi.. Rıdvan Abi idi işte.

Başkası olsa "Sen nerenin piçisin."diye piston indirip jopla kovalardı ama Keşanlı Mete'nin belalı geçmişini de biliyordu hem de yasak olmasına rağmen bu öğrenciyle aralarını da iyi tutuyordu.

Zira Mete ganyan, iddia kuponu tüyolarını ufaktan çıtlatırdı otobüsçü Rıdvan'a. Rıdvan da Mete'nin okul arazisinden kaçarken arkasına taktığı müdür yardımcılarına "Teyy şura kaçtı kızan."diye yanlış yol verirdi.

Eksik olmasın.

"Niye duruveriyoz?"diye sakızını geveledi Rıdvan.

"Sigara.."diye mırıldandı Mete şoför koltuğunda pat pat yaparken.

İntizarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin