Her şeyi ayarladıktan sonra son kez eve göz gezdirdim. Bu evi ve eşyaların hepsini Kook ve kardeşine bırakmak istemiştim.
Telefonum çaldığında gözlerimi etraftan çekip cebimdeki telefonu çıkarıp arayana baktım. Kook olduğunu görünce aramayı yanıtlayıp kulağıma götürdüm.
"Hm?"
Konuşacak gücü kendimde bulamadığımdan mırıldanmakla yetindim. Hayatta en zor şey sanırım veda etmekti. Karşımdaki bir insan değil de ev de olsa vedaşlaşmak zor. Sonuçta bunca yılımı bu evde geçirdim.
"Hyung..."
Kook çatlak sesiyle konuştuğunda yutkundum. Bu durumda benden daha kötü halde biri varsa bu kesinlikle Kook'tur. Bir vedada geride kalanın canı gidene oranla daha çok yanar.
Çünkü giden yok olur ama kalan anılarıyla yaşamaya devam etmek zorundadır.
"Gerçekten bunu yapacak mısın?"
Gülümsemeye çalışarak kapıya ilerledim ve yere eğilip ayakkabılarımı giydim.
"En başından beri planım buydu."
Kook'un ağzından ufak bir hıçkırık firar ettiğinde devamında diğer hıçkırklar da duyuldu.
İç çekerek doğruldum. Gitmek düşündüğümden çok daha zordu. Ayrıca Kook'un böyle ağlaması işleri daha da zor bir hale getiriyordu.
"Hyung, bir ihtimal-"
Hızla Kook'un sözünü kestim. Umutlanmasını istemedim. Gerçeği şimdiden kabullenmesi gerekiyordu.
"Kararımı değiştirmeyeceğim Kook."
Kook'tan bir ses gelmediğinde kapıya doğru bir adım atıp kapı kolunu kavradım.
"Hazırlansan iyi olur. Evden çıkıyorum."
Elimin tersiyle gözlerimde biriken yaşı sildim. En azıdan her şey bitene kadar bir süre daha güçlü gibi davranmam gerekiyor.
"Kardeşine iyi bak olur mu? Onunla bir zamanlar küçüklüğümün geçtiği bu evde güzelce yaşayın."
Kook konuşamayacağını anlayıp onaylar mırıltılar çıkardı.
"Şimdiye kadar yaptığın her şey için teşekkür ederim Kook."
Karşı taraftan yine ağlama sesleri gelirken buna daha fazla dayanamayacağımı fark ettim.
"Artık gitmem gerek. Gerisi sana emanet."
Hızla konuşup telefonu kapattıktan sonra başımı yere eğip yutkundum. Kendimi ağlamamak için sıktım. Eğer biraz daha Kook'la konuşursam biliyordum ki kesinlikle oturup hüngür hüngür ağlayacaktım.
Yumruklarımı sıkıp başımı kaldırdım. Artık gitmem gerek. Adaleti sağlayacağım 2 kişi var.
~~~~~~~~~~~~
Son avımı kaldırımda beklerken etrafa kısaca göz gezdirdim. Hava kararmıştı. Saat 8.25 olmalıydı.
Adım seslerini duyduğumda gözlerimi karşıya diktim. Adım sesleri hızlı ve sertti. Bu gelenin acelesi olduğunu gösteriyordu.
Adımlar yanımdan geçerken kollarımı göğsümde bağladım.
"Bu kadar aceleyle nereye gidiyorsun?"
Çocuk duraksayıp yavaşça bana döndüğünde şapkanın altından çocuğa baktım.
"V?"
Alayla gülüp kollarımı göğsümden ayırdım ve çocuğa doğru yaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V's justice ➳ Vmin
Mystery / ThrillerKim Taehyung yaşadığı bir olaydan sonra artık kendi adaletini kendisi sağlayan biri olmuştu. Park Jimin ise talihsiz bir olay yaşayıp katil V ile karşılaşan masum bir çocuktu. Bu masum çocuk sınıf arkadaşı aynı zamanda aşık olduğu çocuğun bir katil...