Kaldırımda yere bakarak oturuyordum. Sıradaki avımı beklerken hiç keyfim yoktu. Son zamanlarda içim hep hüzünle doluydu. İçimden bu hissi atamıyordum bir türlü.
Adım sesleri geldiğinde kafamı dizlerime yasladım. Neden ben? Neden bütün bunca şeyi yapması gereken kişi benim? Neden?
Adım sesleri durduğunda gözlerim doldu. Canım acıyordu. Herşey canımı yakıyordu. Herkesin yaptıklarını ben çekiyorum.
"Hey, iyi misin?"
Önümden gelen ince sesle kafamı kaldırmadım. Sadece biraz sakinleşmem gerekiyordu. Bana birkaç dakika vermeliydi.
"Ambulansı aramamı ister misin?"
Alayla sırıttım.
"Başkalarını düşünebildiğini bilmiyordum."
Kadının kaşlarının çatıldığına eminim. Kafamı kaldırdığımda yanılmadığımı fark ettim.
"Günlerce, hayır hayır, aylarca. Aylarca senin için çabalamadı mı?"
Kadın gözleriyle beni süzdü.
"Sarhoş falan mısınız?"
Kadını umursamadan konuşmaya devam ettim.
"Bu bencilliğin niye? Ondan daha ne istedin ki?"
Kadın bir adım benden uzaklaştı.
"Neyden bahsediyorsunuz anlamıyorum."
Gözlerimi yere diktim.
"Henüz küçüktü. Yaşıtları gibi eğlenmesi gerekirken senin için çabaladı o. Sabahları part time çalışması yetmezken her gece sen onun uyuduğunu düşünürken evden ayrılıp pis işlere bulaşıyordu. Kötü şeyler yapıyordu ama senin umrunda değildi, değil mi? Para getirse yeterdi değil mi? Ama neden yetmedi?"
Derin nefes alıp titreyen ellerimi sakinleştirmeye çalıştım.
"Neden onu o şerefsizlere sattın? Sen-"
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
"Anne dediğin böyle birşey yapmaz. Kendine anne diyemezsin. Sen sadece...oğlunu satmış şerefsizin tekisin."
Kafamı kaldırdığımda kadının elini ağzına koyduğunu gördüm. Gözlerinden yaşlar akıyordu.
"Sen...beni cezalandırmak için geldin değil mi?"
Oturduğum yerden kalktığımda kadın birkaç adım geriledi.
"Oğlunun ölümünden sen sorumlusun. Onun o şerefsizlerin elinde ölmesine sen sebep oldun. Ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi mi davranıyors?!"
Sonunda sinirimi kontrol edemeden bağırdım.
"Sen nasıl annesin! Kendine 'ben anneyim' derken utanmıyor musun?! Bir anne böyle olamaz! Bu kadar acımasız olamaz!"
Kadın hıçkırarak ağlamaya başladığında burnumdan sinirle soluyordum.
Benim annem asla böyle değildi. Melekti o. Her zaman yanımda olup bana destek olan bir melekti. Benim annem gibi olamamıştı bu kadın. O yüzden sinirliydim. Anne lakabını lekeliyordu o.
"Biliyorum. Pişmanım. Çok pişmanım. Yapmak istemedim ama elimden hiçbir şey gelmedi."
Kafamı yana çevirip alayla güldüm. Bunlar şerefsizlerin sürekli söylediği sözlerdi. Bu sözlerden sıkılmıştım artık.
"Kabul ediyorum, ben kötü bir anne oldum. Hatta kendime anne bile diyemiyorum. Bunu hak etmedim. Öyle güzel bir çocuğu hak etmedim ben. Bu yüzden bu haldeyim ya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V's justice ➳ Vmin
Misterio / SuspensoKim Taehyung yaşadığı bir olaydan sonra artık kendi adaletini kendisi sağlayan biri olmuştu. Park Jimin ise talihsiz bir olay yaşayıp katil V ile karşılaşan masum bir çocuktu. Bu masum çocuk sınıf arkadaşı aynı zamanda aşık olduğu çocuğun bir katil...