Uzun süre sonra yumuşak bir yatakta uzanıyordum. Koltukta oturup kendimi kasmaktan eklem yerlerim artık ağrıyordu.
Gerçi yatakta uzanmakta artık benim için rahatsızdı. Yaşadıklarım, gördüklerim artık bana ağır geliyordu. Filmlerde bile aşırı şiddet olan sahneleri izlemekten çekinirken, gözümün önünde birinin katledilmesine şahit olmuştum.
Üstüne üstlük tüm gururum kırılmıştı. Cinsel anlamda yaptıklarım aklıma gelince dişlerimi kıracak kadar sıkıyordum. Uyuyamıyordum çünkü rüyama kadar giriyordu.
Bu katil adamın rüyalarına hiç uğramıyor mu acaba aldığı canlar...
Kapının açılma sesini duyunca çarşafı biraz daha üzerime çektim. Akşama kadar evde olmadığı için biraz rahat etmiştim ama şimdi yine kasılmaya başladım.
Bir kadın kıkırtısı kulağıma dolduğunda kaşlarımı çattım. Kadın gülerek bir şeyler söylüyordu ama anlamıyordum.
"Ozan, içeri gel." onun sesi geldiğinde yutkundum. Neden beni çağırıyordu ki şimdi. Nefesim hızlanırken gitmezsem zorlayacağı için bedenimi kaldırdım ve ayaklarımı yataktan sarkıttım.
Üzerimde onun bana verdiği kendi üstlerinden vardı ve hepsi bana büyük geliyordu. Onun üstünü giyinmek istemesemde, kanlı bir tişört ile durmakda pek iyi bir fikir değildi.
Kapıyı açıp salona girdiğimde mini etekli bir kadının salonun ortasında üzerindeki deri ceketi çıkardığını gördüm. Bana hayretle baktı.
"Grup mu yapacağız?" diye sordu gülümseyerek. Dediğini duyar duymaz adımlarımı durdurdum. O sırada Pusat belindeki silahı çıkarıp sehpaya bırakıyordu.
"O sadece erkeklere kaldırıyor." dedi ciddi bir ifadeyle, ama alay ettiği belliydi.
"Aaa, zaten küçük bu. Bana girmesini istemezdim." dediğinde Pusat kafasını salladı ve bedenini kaldırıp elini kemerine attı.
"Karşı koltuğa geçip otur." dedi kemerinin tokasından tutup açarken. Gözlerinin içine birkaç saniye baktım, kafası ile yeniden gösterince ağlamak üzere olan ifademle koltuğa doğru ilerledim. Ben artık daha fazla şey görmek istemiyordum.
Koltuğa geçip oturdum ve yine bacaklarımı kendime çektim. Kadın hiç bana aldırmadan üzerindekileri çıkarıyordu.
Kadın tamamen soyununca, Pusat'da son kalan parçayıda çıkarıp tamamen çıplak kaldı önümde. Gözlerimi ondan kaçırdım ama ne yaptıklarını görüyordum.
Kadın ona arzu dolu bakışlar atarken, tam dibine girdi ve dudaklarına yaklaştı. Pusat anında onu kolundan tutup koltuğa fırlattığında ben irkilmiştim.
Kadın hâlâ aynı bakışlarla ona bakıyordu. Pusat dişlerini sıkarak üzerine çöktü, uvzunu tutup kadının o yerine konumlandırıp anında içine girdiğinde kadın büyük bir çığlık attı.
Gözlerimi kapattım, çok fazla sert davranıyordu ve kadın zevkten mi acıdan mı bilmiyordum ama ağlayacak derecede inliyordu. Sesi muhtemelen komşular bile duyuyordu.
"Çok iyisin!" dedi çığlıklarının arasından. Biraz sonra sesi bir cam fanusun içindeymiş gibi gelirken gözlerimi hafifçe açıp baktım. Kadının ağzına avucunu bastırmıştı.
Yine kendimi kasıyordum, korkudan olduğum yerde bayılacak gibi hissediyordum. Neden bana bunu yapıyordu..
Kadının bacaklarını aralayıp aşırı sert bir şekilde girdiğinde kadın ağlamaya başladı. Muhtemelen acı ve zevkten dolayı. Birden içinden çıkıp arkasını çevirdi.
Bu seferde kalçasına direkt olarak girdi. Kadın kafasını arkaya atıp büyük bir çığlık attı. Muhtemelen canı çok acıyordu. Kadının bacak arasından ufak bir kanın sızdığını görünce adıyla yüzümü buruşturdum.
Pusat kafasını yana çevirip yüzüme baktı ve benim gözlerimin içine bakarak içine girip çıkmaya devam etti. Bana bakınca harekerleri daha da hızlanmıştı sanki.
Kadının belinden tutup içinden çıkmadan kenarda duran kemeri alıp kadının boynuna doladı ve sıkmaya başladı. Beyaz tenli kadın kızarırken boğuluyor gibiydi.
Arada bir nefes almasına izin veriyordu ama dakikalarca en hassas noktalarına acımadan vuruyordu. Elindeki sert deri kemeri kadının vajina deliğine soktuğunda gözlerimi yumdum tekrardan.
Ne ara ağladığımı bilmiyordum ama yaşadığım dehşet ile kendimi tutamamıştım. Kadın onun ne kadar iyi olduğundan bahsederken, diğer yandan da ağlıyordu. Sesi kulağımda çınlıyordu artık.
"Aç gözlerini!" dedi boğuk, yüksek bir sesle. Elimi yumruk yapıp sıkarken gözlerimi açtım.
Gözlerimin içine bakarak kalçasına sert sert girmeye devam etti. Boynundaki damarlar çıkmıştı. Birden yeniden içinden çıktı ve kadının ağzından salyalar akarken baş ucuna geçip aletini boğazına kadar soktu.
Kadının öğürme sesleri dakikalarca sürdü, makyaji almıştı ve bacak arasındaki kan bacaklarına bulaşmıştı.
Midem kasılırken, bir süre sonra koltuğa oturup onu kucağına aldı ve yeniden girmeye başladı. Boşaldığını hareketlerini durdurduğunda anladım.
"Çok fenaydı.." dedi kadın kahkaha atarken. Ağzındaki salyayı silip ayağa kalktığında Pusat nefes nefese ve ter içinde kalmış bir şekilde öylece oturdu.
Kadın bacak arasındaki kana ve meniye baktı, çantasından bir ıslak mendil çıkarıp silerken gözleri bana kaydı ve kaşlarını çattı.
"Seni geçen gün haberlerde görmüştüm, kaçırıldığın haberiydi sanırım." dedi ve ardından Pusat'a baktı. Olayı anlamış gibiydi. Yutkundu.
"Neyse paramı alayım da gideyim." dedi boğazını temizlerken. Pusat kafasını sallarken yüzüne baktı kadının.
"Müslüman mısın?" diye sorduğunda kaşlarım çatıldı. Kadında benimle aynı tepkiyi verdi ama zorla da olsa gülümsedi.
"Ateistim, ne alaka?" diye sorduğunda Pusat kafasını salladı.
Sehpaya doğru uzanıp eline silahı aldı ve ne olduğunu anlamdan susturucu takılmış silahı ile kadının alnına bir kurşun sıktı. O susturucunun sesi ve kadının saniyeler içinde devrilen bedeni ile çığlık attım olduğum yere iyice yapışarak.
Pusat bana bir bakış atıp baksırını giyindi. Ardından pantolonunu da giyerken kadına bakıp kafasını iki yana salladı.
"Müslüman olsaydı abdest almasına izin verecektim, biraz daha yaşayacaktı." dediğinde ben inanamaz gözlerle ona baktım. O pantolonunun düğmesini takıp bana baktı.
"Sandığın kadar kötü değilim." dedi alay eder gibi. Ben dolu gözlerim ile dehşet içinde yüzüne bakıyordum.
"Ne? Seni gördü, nereden bileyim ihbar etmeyeceğini?" yalancı alıngan bir sesle konuştu. Ardından gülümseyip cebindeki sigara paketinden bir sigara çıkarıp diğer cebinden çıkardığı çakmak ile ucunu tutuşturdu. Gözleri kadının üzerindeydi.
"Battı yerlerde. Bir de işin yoksa yine bir mezar kaz. Off." dedi sigarasını içmeye devam ederken.
Bu kötülük değil, şeytanlıktı.