Ben bunu düşünürken gözüme takılan kitap ile notu yatağımın üstüne bıraktım.
Kitabı annem oraya koymuştur düşüncesi ile elime aldığım kitabı kurbalamaya başladım .
Ama sorun kitabın boş olmasıydı. Annemin hiç böyle bir kitabı olduğunu görmedim doğrusunu söylemek gerekirse.
Zaten böyle bir kitabı da yok . Olmamalıydı da. Neyse, her halde komşular getirmiştir diye geçirdim aklımdan .
Kitabı tekrardan yatağa koyarak kapıyı açtım ve odadan çıktım . Prenses hakkındaki kaçırılma olayı doğru muydu acaba?
Meraklanmıştım.
Annemin yanına oturdum ve konuşulanları dinlemeye başladım. Halime abla, "yaaa, bak sen şu işe . Yok kimse kızıma dokunamaz, yok ona dokunanın kellesini asarım , yok kimse zarar veremez. Hey yavrum hey! O kimse dokunamayacak dediği gencecik kız şimdi ortalarda yok. "
Sultan abla,"Hmm, şimdide arama çıkarmış. Neye yarar?"
Annem, "bulurlar yine . Sonuçta kralın kızı. Korkar o kaçamaz bir yere ."
Sultan abla, "bunca yıldır kaçıramadılar da şimdi mi kaçıracaklar? Hayra alamet değil. Bak daha neler neler olacak . Onca tuzakları, akıllı sistemleri, binlerce askeri kim yenecek ki? Hadi onu bırak. Kız salak mı o kadarını geçecek?"
O sırada ben araya bodoslama atlayarak, "yok yaa, belkide kız saraydan kaçmıştır?"
Halime abla, "heh oldu, millet o kadar korumadan kaçamadı kala prenses kaçacak ."
Sultan abla, "hadi bize müsaade . Daha çocuklar gelecek yemek de yapmadım zaten . Ara arar siz de bize gelin de bir kaç laf çitleriz. Boş vaktiniz olursa bekleriz hadi görüşmek üzere."
Annem onları kapıda bekleyerek, "sizin çocukların da sonuçlarını söylersiniz dimi?"
Sultan abla, "söyleriz söyleriz de zaten sonuç aynı olacak ne değişecek ki?"
Annem içeri girdiğinde Halime abla gül gitmişti bile . Sağ tarafıma düşen gri koltuğa oturduğu gibi eline ipliğini alarak yarım bıraktığı oyasına devam etti .
Ben de canımın sıkılmasıyla odama gittim ki gördüğüm manzaradan dolayı kapının önünde kalakaldım.
Pencerede bir not daha ve not tam da pencerenin üstüne yapıştırılmış . Onu oraya koyduğunu hatırlamıyorum.
Gördüğüm bir sonraki şey ile ikinci bir şok yaşadım. Yere attığım not zaten onu en son koyduğum yerdeydi .
Titrek hareketler ile notu elime aldığım gibi buz kesildim . Ormana git!
İkinci bir not, ama sonuna ünlem işareti konulmuş . Bu bir nottan çok tehtit içeren bir mesaj gibi .
Bunu okuyunca kendimi sakinleştirerek yerdeki buruşuk notu aldım ve içinde aynı şeyin yazmaması için dua ettim .
Açtığımda istemeden küfrettim. Ormana git.
Üstelik ünlemsiz, ilk okuduğum gibi bir değişiklik yok. Ya birincisinde?
Ama o buraya yeni konulmuştu .
Kim tarafından peki?
Ben bunları düşünürken annemin seslenişi ile not elimden düştü. "Kızım baban geldi!"
Zaten burada daha fazla durmayacaktım. Hızlı olmaya özen göstererek odadan çıktım ve merdivenleri ikişerli ikişerli inerek babamın yanına oturdum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seviye Son/ Ruh Düğümü Ejderin Ruhu
FantasyYAŞAMAK İSTİYORSAN, LANETİN SENDE GİZLİ OLDUĞUNU ÖĞRENMELERİNİ ENGELLE! *** Bölümler düzenlenerek yayınlanmaktadır.