Haritaya göre hızlı adımlarla ilerliyordum. Bir an önce buradan kurtulmak istiyordum.
Ama bu haritayı izlemekten de başka şansım yoktu . Hadi olsa bile bu mallık ile onu da elime yüzüme bulaştırırdım.
Az sonra karşıma o ürkütücü havası ile orman vardı. Bununla birlikte elimde hissettiğim ısı ile inleyerek geri çekildim .
Yere düşen kitap yanıyordu?
Bir anda nasıl olur da kitap kendi kendine yanar? Heleki bu soğuk havada .
Neyse, ormanda yürümeyi sürdürürken kulaklarıma dolan bir ses ile adımlarımı hızlandırdım.
Ama bu ses tekrarlandı. Hatta bu üçüncü bile olabilirdi. Yalan söylemeyeyim, bu sesten korkmuştum.
Zaten bir ormanda tek başımaydım ve korkmam gayet normaldi. Ama sesler bulanıktı ve belliki oldukça uzak bir yerden geliyordu .
Sonunda sesler netleştiğinde bunun bir çığlık olduğunu kavradım.
Yardım çığlıkları.
İçime dolan bir his ile o kişiyi kurtarmak için koşmaya başladım. Nedendir bilmiyorum ama o kişiyi kurtarmak için elimden geleni yapacaktım.
Bu ormana neden geldiğimi bile bilmezken.
Koştukça karanlığa alışmış gözlerim, artık ağaçları seçebiliyordu. Koşarken ayağımın yapışkan bir şeye yapışmasıyla hafiften sendeledim.
Hatta doğruyu söylemek gerekirse neredeyse düşüyordum. Elim ile o yapışkan şeye dokundum.
Tamam,garipti ve biraz sorumsuzcaydı.
Nereden bilebilirdim ki? Belki de o bir atın bo*udur?
Ama içimdeki kendinden emin his sanki bunun bana yardım edeceğini düşündüğü bir şeydi .Elim ile o yapışkan şeyi yoklayınca sıvı olduğunu kavradım . Elimi ondan çektim ve burnuma yakınlaştırarak kokladım .
Ah! Lanet olsun.
Bu kandı! Evet evet. Yanılmıyordum . Kokusu da bu şekil yoğun bir kokuya sahipti .
Bu bir peri kanıydı. Kokusu biraz bayıltıcı olsa da evet! Bu kesinlikle bir periye aitti .
Ve asıl kötüsü ay ışığının aydınlattığı bu bulunduğum bölgede boylu boyunca kan gölü oluşmuştu.
Kusmamak için kendimi zor tutuyordum.
Kan izleri ormanın içinde kadar ilerliyordu. Belliki biri ormana kadar sürüklenmişti.
Ve bir şey gözümden kaçmamıştı.
Kan hâlâ sıcaktı. Yani olay az önce olmuştu . Ben gelmeden önce.
Daha önce burada bu tür şeyler yaşanmadığı için içime nedensiz bir korku salmasına neden olmuştu.Peki, madem buraya kadar gelmişken bu şekil kaçmak onursuzluk olurdu .
Zaten o kişi halen yaşıyorken onu bu şekil bırakmak içine işliyordu.
Ve onu bu hale getiren kişiyi de öldürmek o derece güçlülük yaratmıştı.
Madem o kişiyi kurtaracaktım, o zaman kan izlerini takip etmem gerekiyordu.
Yavaş adımlarla kan izlerini izlemeye başladım. Onların üstüne basmamaya dikkat ederek ilerliyordum.
Ne de olsa her an silinebilirdi. Tabii, takibimin sonlandığını anlamam, kan izlerinin bitmiş olmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seviye Son/ Ruh Düğümü Ejderin Ruhu
FantasyYAŞAMAK İSTİYORSAN, LANETİN SENDE GİZLİ OLDUĞUNU ÖĞRENMELERİNİ ENGELLE! *** Bölümler düzenlenerek yayınlanmaktadır.