"kralım, izninizle öğrencim Samara huzurunuza gelmek istiyor."
Kral, "içeri alın."
Komutanım bana gururla bakarken , kralın önünde saygıyla eğilerek selam verdim ve hiç vakit kaybetmeden dosyaları krala uzattım .
Kral dosyaları aldı ve incelemeye başladı. Hatta tekrar tekrar incelemekte ısrarcıydı sanki.
Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Kendim ile gurur duyuyordum. İşte sonunda kralın gözüne girmiştim.
Ama bu uzun sürmedi. Kralın kaşları çatılmıştı. Vezire baktı ve dosyaları ona uzattı. Ardından bana hızlı bir bakış attı.
Ben ve komutanım hiç bir şey anlamamıştık. Vezir, komutana dönerek, "komutanım." Diyerek dosyaları ona uzattı.
Komutan incelerken gözlerinden hayal kırıklığına uğradığı apaçık ortadaydı.
Bana bakmadan dosyaları elime verdi . Bana verilen dosyaları elimde kurcalarken komutanın bu hareketine bir anlam verememiştim.
Dosyaların ilk sayfasını açınca gözlerim dehşet ile büyümüştü.
Bunların hepsi boştu!
Dudaklarım titriyordu . Ben bunlar için canımı dişime takmışken böyle boş olmazlardı.
Yalan söylemenin bir faydası yok. Az kalsın orada ağlayacaktım. İkinci görevim ve ilkinden daha da eğitimliyim ama başarısız!
Sanki bir güç orada kalmamı engelliyordu . İstemsizce koşarak salondan çıktım.
Gözyaşlarım boşlukta akarken ben deli gibi koşuyordum. Yolda durmaksızın koşarken, beni merakla camdan izleyen komşular umrumda bile değildi.
"Ne olmuş ki şimdi?"
"Ne bileyim? Kesin kötü bir şey başına gelmiş."
"Heh! O saraya sabah akşam giderse olacağı buydu işte ."
"Anası babası yok mu ki kız başına yolluyorlar?"
Kapıyı arkamdan çarparak girdim eve. Salondan bu şekilde çıkmam büyük saygısızlıktı ama ne yapabilirim?
Elimdeki buruşmuş dosyalara baktım.
Bu kadar mı?Bu kadar çabuk pes edemezdim! Benim de baba ait bir gururum vardı ve bu kadar kolay açılamazdı!
Kolumun tersi ile yaşlarımı silerek kırmızı perdeleri hırsla çektim . Odayı şu anda koyu kırmızı bir karanlık ele geçirmişti.
Mutfağa giderek bir kupa bardak kahve doldurdum kendime . Düşünce anımda beni sakinleştirebilen bir etkisi vardı acı kahvenin .
Neden? Niye? Bunların cevabını bulamazdım ama inadına düşünüyordum cevaplarını.
İlki muhteşemdi ama ikincisi? Hem eğitimliydim ve hem de kendime güveniyordum.
Güvenmeme rağmen elime bu şekil bir sonuçla geri dönmüştüm. Kahveden bir yudum alarak dirseğimi masaya dayadım .
Dosyalardan bir an olsun gözlerimi kaçırmıyordum. Ama boşluğa bakmak ile bu dosyalara bakmak aynı şeydi .
Hırsla elimi masaya vurdum. Kupa devrildi ve içindeki yarıda bırakılmış kahve etrafa yayıldı.
Sinirle dosyaları toplarken dosyanın küçük bir köşesine kahve yayılmıştı.
Kahveyi temizlemek için perdeyi açtım ve dosyalara bir zarar gelmiş mı diye onları elime aldım ama sonuç hiç de beklediğim gibi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seviye Son/ Ruh Düğümü Ejderin Ruhu
FantasyYAŞAMAK İSTİYORSAN, LANETİN SENDE GİZLİ OLDUĞUNU ÖĞRENMELERİNİ ENGELLE! *** Bölümler düzenlenerek yayınlanmaktadır.