Sınıftaydım. Sıramda oturmuş etrafımdaki öğrencileri izliyordum . Doğrusu buraya nasıl geldiğimle ilgili tek şey bilmiyordum.
Bir süre sonra içeri giren grup, yanımdaki masaya oturdular . Bir kız, "geçen yıl düzenlenen basketbol turnuvaları tekrardan başladı ve ben kendimi kaydettim . Umarım kazanırım."
Grup onu tebrik ederek cesaret verici sözler söylerken sınıfa giren hoca ile herkes ayağa kalktı.
Hoca derse girmeden önce bir geziden bahsetmeye başladı. Okulun kuracağı bir gezi .
Az sonra ormandaydık. Buraya ne ara geldiğimizi bilmiyordum ama herkesin gözünde korku belirtisi vardı.
Hoca bağırıyor, bize bir tarafı gösteriyordu . Duyamıyordum. Sanki sağır olmuştum .
Hayat hoca kayıptı. Ve onun nerede olduğunu bile bilmiyorduk.
Korkarak kulaklarıma dokundum ve o anda elime yapışkan bir sıvı geçti.
Yeşil, çirkin bir sıvıydı bu. Az sonra herkes göl kenarında toplanmaya başladı ama ben gudemiyordum.
Gitmemem gerek.
Kötü, hem de çok kötü bir şeylerin olacağını hissediyordum. Gözlerim istemsizce yere kaydı.
Tektim ama yerdeki cesetleri görünce irkildim . Aslan ve grubu kanlar içerisindeydi.
Ama vücutları biçim değiştirmiş, pis bir yaratığa bürünmüştü. O an kusma isteğiyle doldum ama kusamayacak kadar bitkindim.
Sanki saatlerdir koşuyordum. Ve bir anda duyduğum ses ile kafamı yukarı kaldırdım. Bana doğru gelen dev bir kuş ile karşı karşıyaydım.
Pençeleri saniyeler içerisinde bana ulaşmıştı bile.......
Soluk soluğa uyandım . Bu da neydi böyle?! Kafamın donkluyor oluşunu hiçe sayarak kalktım ve sırılsıklam olan bedenime baktım.
Islaktım. Bu nasıl oluyordu?
Etrafına bakınınca bir çığlık koparmamak için kendimi zor tuttum . Ben çıkmaz bir sokaktaydım ve en kötüsü yağmur yağıyordu.
"Ihh!"
Ne kadardır betonda uyuduğumu bilmiyorum ama kafam fena halde zonkluyordu .
En son ne olmuştu ve ben ne halt yiyip de geceyi burada geçirmiştim.
Kalkarken bir yandan da neden burada olduğumu düşünüyordum. Ne olmuş........
Aklıma dank ettiği anda tekrardan oturdum . Geçmiş.......
Ben geçmişe gitmiştim .Hâlâ yağan yağmura bakılırsa yağmur en fazla bir kaç saat önce başlamış lakin ben o saatlerde uyuyormuşum.
Telefonumun ıslanıp ıslanmadığını kontrol edince büyük bir oh çektim .
Şükürler olsun ki bir şey olmamıştı telefonuma ama azdan ıslanmıştı.
Saate bakınca erken olduğunu farkettim . Yağmurdan olsa gerek. . Zaten su tenime değdiği an hâlâ nasıl uyuyabildiğim bir muamma da neyse . Daha fazla burada kalamazdım.
Periler üşütmez ama bu ömür boyu hastalanamaz anlamına gelmezdi. Yarım saat daha burada kalırsam o vakit bir insan gibi hapşurmaya ve burnum dolu sümükle gezmeye başlayabilirdim.
Gerçi grip olmaya hiç niyetli değilim .
***
Kapıyı arkamdan kapatarak hızla odaya girdim . Evet, lanet olsun ki korktuğum başıma gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seviye Son/ Ruh Düğümü Ejderin Ruhu
FantasíaYAŞAMAK İSTİYORSAN, LANETİN SENDE GİZLİ OLDUĞUNU ÖĞRENMELERİNİ ENGELLE! *** Bölümler düzenlenerek yayınlanmaktadır.