~23~

1 1 0
                                    

Aykut hoca, "dur bir dakika......Hayat hoca!"

Hayat hoca!

Rüyamda Hayat hoca kayıptı. Ve şimdi de onun çığlığını duyuyorduk.

Doğruydu . Rüyamda ki her şey sırasıyla gerçekleşiyordu. Göl! Göle gitmememiz gerekiyordu!

Hayat hoca kayıp olacaktı ve onu kurtaramayacaktık!
Aykut hoca endişeyle, "siz burada kalın! Ben etrafı kolaçan edip geleceğim! Sakın hiç bir yere ayrılmayın. Tekrar ediyorum. Sakın buradan ayrılmayın!"

Hoca bu sözleri söyledikten sonra yanımızdan hızla ayrıldı.
Aslan, "tamam, hocayı duydunuz. Hiç bir yere ayrılmıyoruz."

Aslında o da en az bizim kadar endişeli görünüyordu . Sadece bunu belli etmek istemiyordu.

Daha bir kaç dakika geçmemişti ki Aslan'nın telefonu çaldı. Telefon ekranına baktı.

"Müdür arıyor."

Birbirimize bakarak sustuk . Umuyorduk ki müdür iyi haberlerle aramıştı.

Aslan telefonu kulağına götürdü ve işaret parmağını dudaklarına götürerek bize 'susun' işareti yaptı.

"Alo?"

"B......a.....kın.......ço.......cuklar......."

Aslan kaşlarını çatarak hoparlöre verdi ama müdürün sesi kesik kesik geliyordu .

"Çığlık........duy.......arsa......saklan.......u...n......ut.......m...a...."

Aniden sinyal kesildi . Aslan bize , biz Aslan'a korkuyla bakıyorduk.

#

Müdür öğrenciler ile gölün etrafındaydı. Tuğçe hoca öğrencileri sakinleştirmek ile uğraşıyor, müdür ise buradan kurtulmanın planlarını kuruyordu.

Ama her seferinde çıkmaz sokağa giriyor, planlar bir işe yaramıyordu.

Bu yüzden her seferinde sesli küfürler savurarak başını ellerinin arasına alarak hüngür hüngür ağlıyordu.

Tuğçe hoca daha fazla dayanamayarak müdürün yanına gitti. "Hocam, bir grup öğrenci hâlâ kayıp."

Müdür,"muhtemelen onlarda şu yaratığın kurbanı olmuştur . Geri kalan öğrencilere bakacağız."

Aykut hoca hırsla oturduğu yerden kalkarak, "nasıl kalan öğrencilere bakacağız? Onların ölüp ölmediğini bile doğru dürüst bilmezken böyle oturarak elimize hiç bir şey geçmez! Onları aramalıyız!"

Müdür sinirle kalkarak, "iyi! Git! Seni tutan hiç kimse yok! Git de o lanet olası yaratık Hayat hocaya her ne yaptıysa aynısını sana da yapsın! İster misin! Bence gayet buna heveslisin! Gebermek mi istiyorsun sen! Lanet olsun defol git!"

Aykut hoca, "hepinizin canı cehenneme!" Diyerek yerden kaptığı sopayı alıp oradan koşarak uzaklaştı.

Biz hâlâ ne yapacağımızı bilmiyorduk. Aradan tam bir saat geçmişti ama Aykut hoca görünürlerde yoktu.

Melis ağlayarak, "hâlâ kimse gelmedi! Aykut hoca bizi bıraktı!"

Aslan, "gelecek. Sadece biraz sakin olalım tamam mı? "

Melis, "öleceğiz ama!"

Aslan , "öyle bir şey olmayacak." Diyerek Melis'e sarıldı.

"Romantizmin sırası mı?"

Evet, bu sefer içinde konuşan bu garip sese hak verdim . Gerçekten de Romantizmin sırası değildi.

Seviye Son/ Ruh Düğümü Ejderin RuhuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin