Gözlerim dolmuştu . Gitti...
O anı nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama gözlerimden iki damla yaş yere düşmüştü.
O yıllarda hafif bir seslenişimde bile dönüp cevap veren Hasan amca nerede, beni umursamayarak yanımdan geçip giden Hasan amca nerede?
Hasan amca gitti . O artık o mutlu yıllarda kaldı.
Bu kadar üzüleceğini tahmin etmemiştim. İlk karşılaşmamız bu kadar kırıcı olmamalı idi. Böyle olmasını istemiyorum . Böyle olmaması gerekiyordu.
Bir süre o şekilde durdum.
Bu biz değildik. Bu Hasan ve Samara değildi. Olamazdı.
Biz, baba- kız misali yakındık. Ailemden sonra en yakın kişi oydu bana.
Son bir kere gidişini izlemek için arkama döndüm . Ama o anda gözlerimi dolduracak bir manzara ile karşılaştım.
Oradaydı.
O tombul yanaklarından akan yaşları ve kızaran mavi gözlerini görebiliyordum.
Şu anda üstünde akan yaş ile dolmuş yanakları bir zamanlar sıkar, Hasan amcayı inat etmek için öperdim .
Şimdi?
Onların büzülüp üzülmesine neden olan kişi bendim . Bana baktı. Ben de ona.
Ne çekip gidebiliyordu, ne de yanı a gelebiliyordu.
Eski günlerdeki gibi.Daha fazla dayanamadım. Onun karşısında ağlamak ve onu tekrardan parçalamak istemiyordum .
Utanıyordum . Ona karşı, onu tek bıraktığım için utanıyordum . Söz vermiştim. Ona söz vermiştim. Bir daha yalnız kalmayacağına yemin etmiştim. Karşısında.
Arkama bakmadan koşmaya başladım. Ayaklarım beni nereye götürürse oraya gidecektim . Yeterli buradan bir an olsun uzaklaşayım.
Ben bu konuda güçlü değildim. Karşılaşma hiç de istediğim gibi girmemişti.
Daha önce bir çok kez yalnız kalmıştı. Bebekken, çocukken, ergenken. Ya ihanet?
Benim sayemde artık bunu da tatmıştı. Ya o olay? Ben o olaydan sonra bir ay boyunca cesaret edip de okula gidememiştim.
Tabii, bunun bir önemi yoktu . Önemli olan, hayatımı renklendiren, bana babalık yapan ve en önemlisi benim ailem olan kişiye ihanet etmemdi.
Onun bana yaptıklarına karşı verdiğim cevap bu olamazdı. Değişiyorum. Ben bu olaydan sonra kazandığım güçlerle birlikte de Hasan amcayı kaybediyordum.
Koşuyorsun ve bir an bile durmamıştım. Şu anda yağan yağmur da yaşadığım olaylar gibi bitmek bilmiyordu.
Dar bir sokağa saptım. Bağırdım: "lanet ols..."
Devamını getiremedim. Ne kadar konuşsam da ağlayasım geliyordu.
Nasıl bakmıştı öyle?
Bu ben değildim . Bana baktığı an o soluk yüz yerine , gülen bir yüz ile karşılaşmayı yeğlerdim.
"Neden gitmedin? Neden bana öyle baktın ve adam!!"
Bağırıyor, ellerim ile yeri yumrukluyordum. Yağmur da bana eşlik ediyordu . Şu anda duygularım öyle ağır basıyordu ki ...
Ben bu adamın çektikleri sıkıntılars rağmen onu savunmasız bırakan gerizekalının tekiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seviye Son/ Ruh Düğümü Ejderin Ruhu
FantasiYAŞAMAK İSTİYORSAN, LANETİN SENDE GİZLİ OLDUĞUNU ÖĞRENMELERİNİ ENGELLE! *** Bölümler düzenlenerek yayınlanmaktadır.