04.11.2021
***
Bundan önce üç bölüm daha attım, okumadıysanız onlara bakınn❤️
Bir süre daha sarılmasını sürdürürken bedenimi geriye çektim. Konuşmak için ağzımı araladığım esnada gelen koşturma sesleriyle beni daha da çekip görünmememizi sağladı. Nefesimi tutmuş beklerken adamlar hızla uzaklaştı.
Gittiklerine emin olduktan sonra sinirle döndüm yüzüne.
''Neden geldin?'' Kaşlarını çattı. Az önceki rahat ifadesinden eser yoktu. ''Konuşmamız lazım. Günlerdir fırsat kolluyorum ancak karşına çıkacak cesareti bulamadım.'' Bu dediği şeyle taşlar yerine oturmuş gibiydi. Evet, artık zeki biri olmuştum...
''O sendin! Beni takip eden kişi.'' Suçluluk duygusuyla başını eğerken sertçe ittim göğsünden. ''Ne kadar korktum haberim var mı? Beni kimin takip ettiğini bilmediğimi, hatta bunun gerçek olup olmadığını sorgularken kendimi salak gibi hissettiğimden haberin var mı?''
''Toprak özür dilerim.''
''Dileme!'' Onu daha da itip o küçük aradan çıkıp sokağın çıkışına yöneldim. ''Toprak beklese! Konuşalım.''
''Konuşacak bir şey yok. Aynı şeyleri söyleyecekken gereksiz olacak.''
''Hayır.'' Bana yetişip kolumu çekti ve kendine döndürdü. ''Hayır, aynı şeyler değil.'' Farklı ne olabilirdi ki? Fikrini mi değiştirmişti?
''Gidiyorum ben.'' dedim aynı şekilde. Ancak yolu bilmediğim aklıma geldi. Bunu anlamış olacak ki kolumdan tutup yürütmeye başladı. "Seni evine bırakacağım.'' Caddeye çıktığımızda etrafına bakıp geçen taksileri durdurmaya çalıştı ancak hepsi dolu geçiyordu. Sonunda birini durdurup kolumdan tuttu ve açtığı kapıdan içeriye girmem için belimden itti.
Yolu bilmiyordum ve yürümek için fazlasıyla yorgundum bu nedenle itiraz etmedim.
Yol boyu sessizlik içinde dışarıyı izledim. 5-10 dakika içerisinde varmıştık. Ben bile daha doğru düzgün bilmezken o, adresimi ezberlemişti. ''İyi akşamlar.'' Kapıyı açtığım sırada parayı verip o da çıktı. Ben bunun şaşkınlığını yaşarken yanıma gelip: ''Lütfen konuşalım.'' dedi. Ne diyeceğini merak ettiğim için kafamı salladım yavaşça. Ne diyecekse söylesin ve gitsindi.
***
Elimde iki bardak çay ile salona geçtim. Önüne bırakıp karşı koltuğa geçerken tebessüm edip bardağı aldı. ''Teşekkür ederim.'' Cevap vermeden etrafı incelemeye başladım. Bu halıyı ne ara almıştık ya? Ya da şu avize uygun muydu evin ambiyansına? Evet bu çok saçma olmuştu.
'Toprak...'' Bakışlarım anında onu bulmuşken bu kadar hevesli durmamak için bakışlarımı yine başka yönelerek çektim. ''Özür dilerim. Cesaret toplayamayıp konuşmadığım, o gün sen giderken çiftlikte kal demekten başka bir şey demediğim için. Evet dediğin gibi korktum ve cesaret edemedim. Benim yaptığım işi bilmiyorsun. Tehlike olduğu için seni de riske atamazdım. Zayıf noktamı bulurlarsa ona saldırırlar. Sana zarar gelmesini göze alamazdım.''
Bu neydi şimdi? Yine mafya ve onun sevgilisi konulu dizilere dönmüştü olay. ''Biliyorum saçma gelebilir ama gerçek bu.'' diye devam etti, zihnimi okumuşçasına.
''Ee? Şimdi ne değişecek? Bunları söylemek için mi geldin?'' Bir süre ifadesizce baktı yüzüme. Ardından elindeki fincanı sehpaya bırakıp ayaklandı. İkili koltukta oturuyordum. Yanıma ilişip kucağımdaki ellerimi elleri arasına aldı. ''Seni seviyorum.'' Bunu duymak beni afallatmıştı. Tabii ki etkilendiğini, hoşlandığını biliyordum ancak direkt seviyorum diyerek itiraf yapmasını beklemiyordum. ''Kabul. Nasıl istersen öyle olsun. Bu evde kal, istediğini yap. İstediğin gibi, özgürce. Ayrılmayalım.'' diye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞ BELASI | bxb
Action[TAMAMLANDI] Toprak ve arkadaşı çalışmak zorundaydı. Ancak arkadaşının bulduğu iş onlara uygun muydu? Başlangıç:12.11.2020 Bitiş: 03.11.2021