1

22.9K 944 250
                                    

Başlangıç: 12.11.2020

***

''Abicim bu iş çok iyi diyorum neden inanmıyorsun bana'' Egemen'in söylediklerine göz devirip kafasına vurdum.

''Diğer iki iş için de aynı şeyi dedin. Sonra ne oldu?''

''Ne oldu kanka?'' Sinirle bağırdım ona.

''Ulan bir de soruyor musun? Adam nerdeyse öldürüyordu bizi! Diğer iş yüzünden de polis yakalayacaktı.''

''Kanka nerden bileyim adamın uyuşturucu taşıttığını? Bunun içinde kek var, şu adrese teslim edin dedi.''

''Ulan salaklık orda. Küçücük kutuda kek ne alaka?''

''Merak etme Toprağamm bu iş müko...'' dedi eliyle işaret yaparak.

''İnşallah bu işte de bir bokluk çıkmaz Egemen.''

''Yok lan çok saygın bir yerde garson olarak çalışacağız''

''Nasıl bir saygınlık?'' Kısa bir düşündükten sonra kolunu omzuma atarak yürümeye başladı.

''Şöyle ki, Dolapdere de bir ev mi ne varmış? Orda garson olarak çalışacağız?''

''Dolapdere de nasıl saygınlıkta bir ev bu?'' Aklıma kötü kötü şeyler geliyordu. Umarım haklı çıkmazdım.

''Arkadaşım Ali öyle dedi kanka''

''Senin ne biçim arkadaşların var Egemen. Diğer iki işi de bu it bulmuştu!''

''Öyle deme bro çok yardımcı oluyor sağ olsun.'' Egemen göz devirip:

''İnşallah bu işte sıkıntı  çıkmaz Egemen. Yani bir de fuhuş baskını yemek istemiyorum. Bir o kaldı zaten amınakoyim.'' Dedi. Egemen histerik bir gülüş çıkardı ağzından ''Ne fuhuşu lan!''

''Dolapdere çok iyi şeyler çağrıştırmıyor bana''

''Merak etme mükemmel olacak her şey. Neyse hadi geç kalmadan gidelim'' Kafamı sallayıp takip ettim onu.

Egemen ve ben liseden beri arkadaştık. Üniversite son sınıfta okuyorduk. Geçimimizi kendimiz sağladığımız için çalışmak zorundaydık. Ama Egemen sağ olsun, bulduğu işlerde hep bir bokluk çıkıyordu.

Metrodan çıktıktan sonra aşağıya doğru yürümeye başladık. Karanlık sokaklara girerken içimde bir korku vardı. Eski ve büyük bir binanın kapısına geldik.

''Burası mı?''

''Evet kanka''

''Çok saygın bir yere benziyor gerçekten'' dediklerim üzerine göz devirip kapıyı çaldı. Etrafıma baktığımda tuhaf tipli insanlar geçip gidiyordu. Ayyaş insanlar, süslü püslü giyinmiş translar, elinde sarı bir torbaya üfleyenler...

Kapının açıldığını gördüğümde bakışlarımı oraya çevirdim. Siyah takım elbisesinin içine renkli gömlek giyinmiş bir adam bize bakıyordu.

''Buyur!''

''Abi bizi Ali gönderdi. Ben Egemen bu da arkadaşım Toprak.'' dedi beni göstererek. Adam ikimizi süzdükten sonra sırıtarak yana kaydı.

''Geçin bakalım''

''Garsonluk için di mi abi'' Adam kötü adam kahkahası atıp bana baktı.

''Sen öyle adlandırmak istiyorsan... Sonuçta hizmet sektörü bir yerde'' dedi.

''Anlamadım abi?'' Bıkkın bir nefes verip yürümeye başladı.

''Çok konuşmayın yürüyün hadi'' O önde biz arkada takip etmeye başladık. Evin içi çok...

''Biraz tuhaf bir yer kanka. Çok renkli ama cıvıl cıvıl'' dedi Egemen. Kafasına vurup sinirle tısladım.

''Evet rengarenk ışıl ışıl. Pavyon gibi mesela'' Bana gülerek: ''Allah aşkına hayatında kaç tane pavyon gördün?'' dedi. O sırada müzik sesi kulağımıza geldi. Adam bizi bir odaya getirdi. Kapısını açtığında içeriye girdik. İkimizde şok olmuştuk. Tamam Egemen biraz daha şok olmuştu. Ben bekliyordum maalesef ki..

''Sanırım şimdi görmüş oldum'' diye tısladım Egemene.


Selam herkese. Durmuyor, yeni kurgu yazıyorum :D Aklımda kalmasın dedim. Muhtemelen kısa bir hikaye olacak. Güzel yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiler...  :) 🌹

GÜNCEL NOT: Bu hikayeyi geçen sene yayınlamıştım biliyorsunuz. Dedim ki neden devam etmeyeyim? Taslaklarda kalmasını istemedim, umarım aklımdakileri yansıtır, devam ettirebilirim. Hadi görüşürüz, öptüm❤️😘

BAŞ BELASI | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin