2

13.2K 930 276
                                    

13.11.2020

***

Önümüze odaklanmış, şaşkınlıkla bakarken adam bize kafasıyla işaret verip yönlendirdi. Başka bir koridora girerken ürpertici havası beni tedirgin etmişti. Egemen'e yaklaşıp fısıldadım.

''Egemen ne yapacağız lan burada?'' Salak arkadaşım bana alayla gülüp: ''Garson olarak çalışacağız dedik ya kanka.'' dedi.

''Sen hâlâ emin misin garson olarak çalışacağımıza?''
''Başka ne olacak Toprak! Bizi de masaya gönderecek değiller herhalde.''

Koridorun sonundaki kapı açılınca ikimiz oraya baktık. Kızlı erkekli, 30'a yakın gençler...

''Bu ne lan!'' İkimiz aynı anda söyleyince bize baktı adam.

''Geçin içeriye!''

''Abi biz garso-'' Adam bunun üzerine dişlerini sıkıp gözlerini kapattı.

''Lan bir tutturdunuz garson diye! Buraya neden geldiğinizi bilmiyor musunuz?''

''Abi biz buraya garson olarak çalışmak için geldik. Başka ne olabilir ki?'' Diyerek atladım.

''Geçin içeriye asabımı bozmayın!''

''Ulan Egemen! Ulan Egemen...''

''Abi bir yanlış anlaşılma var. Ali bize böyle bir şey söylemedi. Resmen orospuluk yap diyon ya'' Egemen ani çıkışla adama yürüyünce, adam yakasından tutup duvara itti.

''Egemen!'' Yanına gidip ayağa kaldırdım.

''O şerefsiz parasını alıp gitti sizi göndereceğini söyledi'' Egemen ile birbirimize şaşkınlıkla baktık.

''Vay orospu çoc-'' Adam ikimizin kolundan tutup içeriye soktu. Daha kendimizi toplayamamışken kapıyı üzerimize kilitledi.

''Açın kapıyı! Bizi böyle alıkoyamazsınız!''

''Allah kahretsin! Ne bok yiyeceğiz şimdi Egemen!'' Egemen üzgün bir suratla bana baktı. Şimdi ağlayabilirdim.

''Orospu olcaz burda''

''Ayıp oluyor ama...'' dedi kadının biri üstümüze yürüyerek.

''Pardon abla'' deyip yanıma çektim Egemen'İ.

''O Ali'yi bir elime geçirsem var ya!'' dedim sinirle.

''Acaba bir daha dışarı çıkabilecek miyiz Egemen?!'' Ağlamaklı bir suratla birbirimize baktık. Duvarın köşesine geçip oturduk.

Arada içeriye girip bazılarını alıyorlardı. Gidenler ise bağıra çağıra ağlıyorlardı. ''Lütfen götürmeyin bizi!'' İnsanları da bizim gibi kandırıp buraya atmışlardı. Sayı giderek azalıyordu. Artık ağlamalar iç çekmeye dönmüştü. Nerdeyse yarıya düşen sayı ile sıranın yavaş yavaş bize geleceğini tahmin etmiştim.

''Ya bizi de alırlarsa?'' dedi Egemen. Kafasını göğsüme gömüp: ''Olmaz izin vermen'' dedim. Nasıl olacaktı bu bilmiyordum ama izin veremezdim.

Birden kapı açılıp içeriye biri girdi. Kafamı kaldırıp kapıya baktım. Bu, bizi eve alan adamdı. Yanımıza gelip:

''Evet sırada ki şanslı kim acaba?'' dedi elini çenesine koydu düşünür gibi.

''Orospu çocuğu alay ediyor bir de!'' diye tısladım. Egemen koluma girip:

''Sus ulan şimdi alacak bizi'' dedi. Adam anında bize döndü.

''Ne konuşuyorsunuz lan siz!''

''Bir şey konuşmadık abi'' dedi Egemen. Kedi gibi olmuştu anında. Adam yanımıza geldi. Elini kaldırıp Egemen'e vuracağı esnada kolunu tuttum.

''Hem bizi buraya hapset hem de tokat at öyle mi? Yok ya!''

''Ulan ben seni şimdi-'' İçeriye gelen diğer adamla sustu.

''Abi getirecek misin birini?'' Adam ikimize dönüp Egemen'in kolundan tuttu. ''Kalk bakalım.'' Egemen ağlamaya başlayınca adamın kolunu tuttum.

''Alma onu lütfen...'' Adam iğrenç dişlerini göstererek güldü.

''İstersen seni alayım''

''Şahin abi hadi ya, adamlar bekliyor.'' dedi kapıdaki diğer adam. Başımızdaki şerefsizin adının da Şahin olduğunu öğrenmiştik böylece.

''Diğerlerini ne zaman götüreceğiz.'' diye sordu kapıda bekleyen adama.

''Bunlar iki gün için yeter. Diğerleri beklesin burada iki gün.'' Kafasını sallayıp tekrar bize döndü. Eğer ben şimdi gidersem Egemen iki gün daha dokunulmadan kalacaktı burada.

''Beni götür!''

''Toprak!'' dedi Egemen bağırarak. Gözlerinden sicim gibi yaşlar akarken kafasını iki yana salladı. Ellerimle yüzünü avuçlayıp gözyaşlarını sildim. Sarılıp kulağına fısıldadım.

''Ne yap et kaç buradan!'' dedim fısıldayarak. Kafasını hızla salladı tekrar. ''Hayır! Toprak yapma, yakma kendini lütfen...''

''Başka çaremiz yok'' deyip ayağa kalktım. Tekrar elimi tutup çekeceği esnada adam ayırdı

''Ehh!!! Yeter be... Dram filmi mi çekiyoruz amınakoyim!'' Kolumdan sürükleyerek kapıya götürdü.

''Yürü hadi!'' Beraber çıkarken Egemen hala bağırarak ağlıyordu. Son bir bakış attığımda bir kadının yanına gidip omzunu sıvazladığını gördüm. Egemen ise kırk yıllık arkadaşıymış gibi boynuna atlayıp hıçkırarak ağladı. Şu durumda bile göz devirdim ona.

Beraber koridorda yürüdük. Ev 4 katlıydı. Merdivenlerden çıkıp bir odaya girdik. Beyaz-krem renkte olan odaya göz attım. Elime bir havlu verip ''Git duş al, bornozla bekle...'' dedi. Bir şey dememe kalmadan odayı terk etti. Kapıya koştuğumda kilitlemişti. Kapıya vurarak ağlamaya başladım. Yere çöküp kollarımı kendime sardım.

''Lanet olsun!''

Ne kadar süre orada kaldım bilmiyorum ama kapının kilidi dönünce hemen kalkıp yatağa koştum. Pencere kenarına yürüyüp ayakta beklemeye başladım. İçeriye sallana sallana bir adam girdi. 45-50'li yaşlarda iri bir adamdı.

''Ooovvv parça iyimiş...'' dedi sırıtarak. Dediği şeyle yüzümü buruşturdum. Yanıma yaklaştığında iğrenç alkol-sigara karışımı kokusu geldiğinde midem bulanmaya başlamıştı.

''Gelme! Git burdan!'' dedim. Önce afalladı sonra sırıtarak kolumdan çekti ve yatağa fırlattı.

''Onu bu işleri kabul etmeden önce düşünecektin velet. Hem para için bedeninizi satıyorsunuz sonra istemem ayağına yatıyorsunuz!'' Kollarımı tutup yatağa bastırdı. Üzerime doğru geldiğinde onu itmeye çalıştım.

''Yapma lütfen! Ben isteyerek buraya gelmedim. Zorla getirdiler beni!'' Sinirlenmeye başlayan adam yüzüme sert bir tokat attı.

''Kes sesini be!'' Boynuma doğru yaklaştığında gözyaşlarım akmaya devam ediyordu. Korkudan titriyordum. Nefesini hissettiğim esnada kapıya açıldı. Hışımla gelen kişiye baktım.

Siyah takımın içinde beyaz gömlek giymiş, kravat takmadığı gömleğinin ilk 2 düğmesini açmıştı. Uzun boylu, iyi vücutlu biriydi. Bal rengi gözleri ateş saçıyordu. Korkutucu gülümsemesiyle bize bakıyordu.

''Sen!'' dedi üstümdeki adam.

''Ben ya ben... Azrailin...'' Kanım donmuştu. Çok korkunç görünüyordu. Üstümdeki adamın yüzünden ölmesem de, gelen kişi beni öldürecekti. Şimdi boku yedik...

BAŞ BELASI | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin