~dnf~ yakın arkadaşlar birbirine yanıktır

14> you'll never meet another me

14

~george's pov~

dream..derin öpücüğüyle ruhumu besliyordu. her yeni bir öpücükte içim kıpır kıpır oluyordu. dudaklarımızı ayırması ile duruşumu düzeltecekken, bir anda üzerime atlaması ile dengemi sağlayamadığımdan yatakta geriye doğru düştüm. daha doğrusu düştük. o da üstüme düşmüştü.

- "dreaæm eziliyorum aaag"

üstümden yana doğru kaydı ama kollarını etrafımdan çekmemişti. gözümü kırpmaya zaman vermeden, bana tekrar saldırmaya başladı. öpücükler fırlatıyordu.

- "hahahagahhahaha yavaş olğ"

+ "MMMUAAAH MUAH MMMMMUUUAAĞHHH"

seslerini çıkartarak, kafama yanaklarıma alnıma, burnuma öpücükler bırakıyordu.

- "durrrr lütfen ah-"

+ "MMUAAh"

- "her yerim öpücük oldu yeterr"

+ "YETMEZ MMMMMMH"

- "hayır, bir de sulu sulu öpüyorsun"

bu lafımı duyduktan sonra bir an durdu, yüzümü süzüp

+ "olsun. bu kadar öpücük senin için hala yeterli değil."

diyip öpücüklerini fırlatmaya devam etti..
nasıl yorulmuyordu anlamamıştım.

ona birazcık istediğini vermek, sürekli karşı çıkmamak için kendimi serbest bıraktım. bayılmış gibi yatıyordum. ama hala durmuyordu. ben bile yorulmuştum. ne kadar enerjili olduğunu düşünüp utanarak gülümsedim.
(/mesir macunu kullanıyo glb\)

+ "sevdiğini biliyordum mmhuaaah"

ama cidden yeterdi. birşeyin onu durdurması lazımdı. bu yüzden bir anda yine burnuma başka bir öpücük verecekken dudaklarımla onun dudaklarına cevap verdim. ona derince uzun bir öpücük verdim.

düşündüğüm gibi bu onu durdurmuştu. kendini yanıma bırakıp yattı ve kollarını bana sardı.

+ "seni çok seviyorum george, sana sahip olduğum için çok şanslıyım. dünyanın en seksi erkek arkadaşına sahibim, dünyanın en şanslı insanı benim"

- "hayır gerizekalı, en seksi erkek arkadaşına ben sahibim"

+ "ha? oo- ooohhh.. haha evet doğru" (😏)

piç. kendine gelen her övgüyü hemen kabul ediyor. bu kadar ilgi manyağı olmamalısın dream...

yüzümü onun kafasına doğru eğip, saçlarına bir öpücük verdim. kafasını kaldırıp bana gülümsedi, sonra ise tekrar göğüsüme doğru sokuldu. sıcaklık isteyen yavru bir kedi gibi. 

biz yaramazlık yaparken saatler hemen geçmişti. hava ile beraber yavaş yavaş karanlığa bürünen odamızın içine dışarının ışıkları vuruyordu. dışarıdan vuran sıcak renkler ile, bedenime sarılan dreami izliyordum. çok güzeldi, tıpkı bir masaldaymışım gibi hissediyorum. onun uyuyakaldığını fark ettikten sonra kıkırtımı tutamadım. belli etmese de yorulmuş olmalı. kıkırtımla beraber bana sarıldığı kolunu sıkılaştırdı. muhtemelen bilinçsizce yapmıştı. çünkü hala tatlı nefes verişleriyle, uyuduğunu anlayabiliyordum. sonrasında ben de kolumla onu sardım. burnumu saçlarına dayayıp konfortumu daha da yükselttim. biraz şekerlemeyi hak ettiğimi düşünüp kendimi rahat bıraktım.