Kavga

33 2 0
                                    

Bazen sadece tek ihtiyacın olay şey güvendir. Birinin güvenini hissetmektir. Yada birinin sana güvendiğini hissetmek. Bu seni azda olsa rahatlatır. Ama ben şuan tamda güvenmek istemediğim adama güveniyorum. Kollarında uyuduğum, Soyadını bile bilmediğim adama güveniyorum. Güvenmek istemiyorum ama elimde olmadan ona güveniyorum. Bu nasıl oluyor ? Bana yaptığı o şeyde sonra hala onunla nasıl uyuyabiliyorum, nasıl yaptıklarını göz ardı edebiliyorum? Ayrıca soyad demişken ben gerçekten Bora' nın soyadını bilmiyordum. Kollarında uyuduğum adamın soyadını bilmiyordum. Nedenini bilmediğim bir şekilde kendimi sürtük gibi hissediyordum.

Sabahın ilk ışıklarında tavana bakarak düşünüyordum. Bir anda adımın söylenmesiyle ona döndüm. Bana doğru dönerek üşüyen vücudumu kollarıyla sardı. "Soyadın ne?" şaşırmış gibi görünüyordu. "Bu nereden çıktı?" dedi şaşkın bir ses tonuyla. Birden hışımla ayağa fırladım.
"Soyadını bile bilmediğim bir adamla dün öpüştüm ve neredeyse aptal hormonlarıma karşı çıkamayıp onunla sevişecektim. Buda yetmiyormuş gibi onunla sarılarak uyudum. Söylesene bu sürtüklük değil mi?" diye bağırdım. Nedenini bilmiyordum.ama ağlıyordum. Bir anda ona vurmaya başladım. Tepkisizce bana bakıyordu ve vurmama izin veriyordu.
"Neden ben ha neden ben başka oynayacak kız bulamadın mı? Neden bağladın kendine? Ben napıcam şimdi. Belkide bugünden sonra bidaha yüzüme bile bakmıcaksın nasıl dayanıcam?" sonlara doğru sesim çok az çıkmıştı. Bora'ya gelince çok fazla şaşkın görünüyodu. Bense ona tekrardan vurmaya başladım. "Çık hayatımdan karşıma çıkma birdaha. Git." diye bağırdım. Evin içini sadece benim sesim dolduruyordu. Bora bir anda ona vuran kollarımı durdurup beni kendine çekti ve sarıldı. "Sakin ol." diye kulağıma doğru fısıldadı. Sarılışına karşılık verdim. Çünkü çok ihtiyacım vardı. Bir süre sarılınca "iyi misin?" diye sordu yine fısıldayarak. Bende fısıldamasına karşılık vererek "sanırım" diye cevap verdim. Telefonunu cebinden çıkardı ve hemen sonra tekrar cebine koydu. "Uyuyalım. Daha okula 3 saat var." gerçekten uyumak istiyordum. Gözkapaklarım artık bana agır geliyordu. Yatağa yattım bir süre bana baktıktan sonra oda yanıma uzandı ve bana sarıldı. Kokusu büyüleyiciydi. Ona gerçek anlamda hangi ara olduğunu bilmeyerek aşık olmuştum. Gözlerimi kapattım. Ama uyumadım. Sadece gözkapaklarım agır geldiği için onları kapattım ve düşündüm
Bora çoğu kızın isteyipte alamayacağı yakışıklı ve egolu bir erkekti. Sarımtrak ve dağınık saçları ve kahverengi olup sinirlenince ve güneşte ela rengi olan gözleri büyüleyiciydi. Onun bana bakma ihtimali yoktu. Hatta rüyamda bile göremezdim. Ama şuan tamda o çocuk yanımda bana sarılmış uyuyordu. Benden özür dilemişti. Göğsümü ona döndüm ve sol elimi yanağının üzerine koydum ve onun incelemeye başladım. Yeni yeni çıkan sakalları elime batıyordu ve bu benim çok hoşuma gidiyordum sakalları onu daha erkeksi gösteriyordu. Uzun kirpikleri herkesin isteyipte alamayacağı kadar güzeldi. Burnuna zaten diyecek sözüm yoktu. Tel kelimeyle kusursuzdu. Elim onun yanağının üstündeyken kendimi uykunun ellerine teslim ettim.

***

Dalgın dalgın yavaş adımlarla tek başıma kantine doğru yürüyordum. Uyandığımızda Bora hazırlanmamı söylemişti ve bende hiçbirşey söylemeden hazırlanmıştım ve arabasıyla beni okula bırakıp gitmişti. Evet yolda tek kelime etmemişti. Bu benim işime yaramıştı çünkü konuşacak halde değildim.
Bir anda düşüncelerimden uzaklaşıp omzumun acısıyla inledim.
"Önüne baksana aptal. Ne düşünüyordun." kafamı kaldırdıgımda karşımda sarışın , mavi gözlü fazlasıyla yakışıklı bir çocuk duruyordu. "Pardon. Kusura bakmayın." hiçbirşey demeden kafasını iki yana sallayıp yanımdan ayrıldı. Aptal herif. Bunların hepsi Bora yüzünden geliyordu başıma. Aklımı başımdan almıştı. Kantine gidip bir tos bir ayran ve su alıp sınıfıma doğru ilerledim. Gülizar bizim sınıftan olan adını bilmediğim bir kızla bağıraşarak konuşuyordu ve herkes etraflarına toplanmıştı. Kız birden Gülizar'a tokat attı ve elimdekileri sırama bırakıp yanlarına koştum. Gülizar kafası sağa doğru bir şekilde bakarken eliyle yanağını tutuyordu. Ve birden onun yanına gitmeye çalışırken Gülizar'ın kızın saçına asılıp onu yere atıp yumruklamaya çalışması bir olmuştu. Serpil ve Didem onları ayırmaya çalışırken bende yanlarına gidip Gülizar'ı çekmeye çalıştım. Gülizar kızın üzerine oturmuş güzel yüzüne yumruk atıyordu. Gülizar'ı hepimiz çektiğimizde kızın üstünden kalkıp kapıya doğru yürüdü. Bizde yanına koştuk ve onu tuvalete götürdük. Bir anda kahkaha atmaya başlayınca onun deli olduğunu düşündüm. "Suratınaki ifadeyi gördünüz mü? Korkudan neredeyse sıçacaktı" derken elini karnına götürmüş gülüyordu. Hepimiz şaşkınlıkla onu izlerken ciddi bir ifadeye bürünüp bize döndü. "Hadi ama birşeyim yok. O sürtük bunu çoktan haketmişti ayrıca iyiyim ben. Şimdi sakın birşey demeyin ve sınıfa gidelim." deyip sakin adımlarla tuvaletten çıktı. Hepimiz arkasından Bakakaldık. O gerçekten garip bir kızdı.

Sadece Sen.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin