Eymen'lerden geldildikten sonra biraz daha çalışıp kitapları kapattım. Zaten annem gelmişti
Gidip onu öptükten sonra yemek yapmaya başladım. Aklımda pilav çorba ve salata vardı.
"Ne yapıcaksın bakalım bana?"
"Pirinç pilavı, çorba ve salata? İyi mi?" dedikten sonra gülümsedi.
"Sen pilavı yap ben çorbayı salatayıda beraber yaparız." deyince gülümsedim ve yanağına bir öpücük kondurdum
Eve geldiğimde saat 7 buçuktu yemeği yapana kadar 8 buçuk olmuştu.
Salatayıda yaptıktan sonra sofrayı kurdum ve yemeğimizi yemeye. Başladık.
"Anne" dediğimde kafasını çorbasından kaldırıp bana baktı
"Evet tatlım?"
"Şey.. Bir erkek arkadaşım olmasına kızarmıydın?" dediğimde yerinde huzursuca kıpırdandı ve boğazını temizledi.
"Bak kızmazdım sonuçta artık büyüdün ve doğru kararlar alacağından ve aklı başında davranacağından neredeyse eminim. Ama yinede pek desteklemiyorum. Seni yanlış yollara sürükleyebilir." dediğinde kafamı yere eğip hello kity li terliklerime baktım.
"Ne o yoksa bir erkek arkadaşın mı var?" kafamı kaldırıp anneme öfkeli bir bakış attım.
"Hayır anne yok sadece ne tepki vereceğini merak ettim." dediğimde sırıttı
"Bak tatlım ben babanla 18 yaşında evlendim. Annem ve babamın baskısıyla evden çıkmazdım 18 yaşıma gelene kadar babamdan dayımdan amcalarımdan ve kuzenlerimden başka erkek yüzü görmedim. Bu yüzden sana karşı daha dikkatli davranıyorum yaşadıklarımı yaşamanı istemiyorum. Tabiki bu özgürsün demek değil." dediğinde utangaçca gülümsedim.
"Sadece eğer bir erkek arkadaşın olursa bana söyle gizli saklı işlerden hoşlanmam. Emin ol çok daha fazla kızarım."
"Emin ol senden gizli saklı iş yapmam annecim. Neyse ben doydum. Afiyet olsun." diyerek konuyu değiştirmeye çalıştım ve odama geçtim saatimi biraz daha erkene kurdum ve müzik dinlemeye başladım. Yarın okula güzel gitmek istiyordum vakit kaybetmek istemediğimden kıyafetlerimi bugünden seçmeyi tercih ettim. Yataktan hışımla fırlayıp dolabıma koştum.
Ne kadar elbiseyi pek giymesemde yarın giymek istemiştim. Biraz mini olan üzerinde siyah ve beyazın hakim olduğu elbiseyi çıkartıp koltuğumun üzerine koydum. Altına giymek içinde baldırlarıma gelen beyaz bir kumaş parçasınıda elbisemin üzerine koydum. Saatin 9 buçuk olduğunu görünce daha erken olduğunu anlayıp laptopumu açtım ve sosyal paylaşım sitelerime uzun zamandır girmediğimi farkettim
Facebook'da kullanıcı adımı ve parolamı yazdıktan sonra girebilmiştim.
5 yeni arkadaşlık isteği 8 mesaj 24 tanede bildirim gelmişti. Hepsini teker teker inceleyio cevaplarken arkadaşlık isteklerine en son bakmıştım.
Bora Çevikel ismini gördükten sonra kalbime bir sancı saplandı. Hemen profiline girip resimlerine baktıktan sonra beğeni sayısına baktım. Beğenileri çoktu
2 fotoğrafı vardı. Birine 1273 beğeni digerine 506 beğeni gelmişti.
Benim 4 tane fotoğrafım vardı. Birine 224 birine 184 birine 306 birine ise 94 beğeni gelmişti ve bora bunlara %100 bakmıştı resimlerim kötü değildi. Ama onun profesyonek kamera çekimleri yanında kötü kalıyordu. Fotoğraflarına biraz daha baktıktan sonra. Çıkış yaptım tabi arkadaşlık isteğini kabul etmeyi unutmamıştım.
Laptopu da kapattıktan sonra yatağıma geçtim saar 10 olmuştu yarın erken kalkacağım aklıma gelince gözlerimi yumdum.
Sabah alarmla zorda olsa inleyerek gözlerimi açtım ve lavaboya gidip işlerimi hallettim. Düzleştiricimi çıkartıp fişini taktım ve ısınmasını bekledim.
Saçlarımı düzleştirmem 50 dakikamı almıştı. İşim bittikten sonra üzerimi giyindim. Elbisemin altına siyah babetlerimi giydikten sonra çantamı ve biraz para aldıktan sonra evden çıktım.
Yolda yürürken etrafta kimse yoktu. Ve her sabah bu kadar sessizlik beni ürkütüyordu. Arkadan araba sesleri gelince rahatladım. Hiç bakmadan devam ettim.
Ta ki arkamdan biri burnuma pamuğu yapıştırana kadar...
